Ebû Leheb'in vefatından sonra, Ebû Leheb'i rüyada görüp, Efendimize (sav) îmân
etmeyen bu amcasına halinden ve âhirette olan ahvâlinden sorduklarında şöyle
cevap vermiş:
'Böyle kadri âlâ olan bir Nebîyy-i Zîşân'ın amcası olduğum halde,
ona îmân etmedim. Yazıklar olsun bana! İmân edip dünyada şerif âhirette aziz olup,
cennet nimetleri ile mütenâim olacağım yerde, onun en büyük düşmanı olup;
dünyada rezil, âhirette de sefil oldum! Küfürde ısrar edip cehennem ehlinden oldum!
Velâkin, o Nebîyy-i âlişâna doğduğu gece yaptığım iki ikramdan dolayı,
diğer ehl-i nârda olan durumlar bende yoktur:
Birincisi şudur: Pazartesi gecesi olduğunda azabım hafifler.
Tâ, Salı gecesine kadar.
İkincisi: Pazartesi gecesi olduğunda, gece ve gündüzünde baş ve orta parmağımı
ağzıma sokup emiyorum. İki parmağım arasından bir soğuk su geliyor.
O suyu içip serinliyorum ki, diğer ehl-i nâr bundan mahrumdur.
Bu nimete ermemin sebebini sorarsanız: Muhammed'in (sav) doğumu Pazartesi
gecesidir. Cariyem Süveybe, doğum müjdesi getirdiğinde Resulün (sav) doğumuna
sevinip, onu âzad ettiğimden, o gece azabım hafifler. 'Git emzir, ona süt ver'
dediğim için de, Pazartesi'den Salı'ya kadar parmağımdan çıkan soğuk suyu içip
ferahlıyorum' dedi.