Şefkatin Zirvesi Uhud

Uhud, İslâm'ın ikinci meydan sınavıydı. Taktik açıdan bir yenilgiyle sonuçlanan Uhud, başta Resûlûllah (sav) olmak üzere bütün müslümanların çok acı çektikleri bir yerdi. Bu acılardan Efendimizin (sav) payına, sevgili arkadaşlarından onlarcasının şehid edilişini ve ordusunun dağıtılışını görmek gibi en büyüklerinin yanında, üzerine yetmiş kılıç savrulması, dişlerinin kırılması, yanağının yarılması ve diş etine demir parçalarının saplanması gibi göreceli olarak daha küçükleri de düşmüştü.
Büyük, küçük bu acıların hepsini birden yaşadığı en sıcak sığındığı dağın yamacında ellerini kaldırmış ve bütün bunlara neden olan Mekkeli putperestler hakkında dua etmişti:
- Allahım halkımı bağışla. Çünkü onlar gerçeği göremiyorlar. Eğer görselerdi böyle yapmazlardı.

Bir yandan da yanağından ve dişlerinden dökülen kanları elleri ile silerek, toprağa düşmelerine engel olmaya çalışmaktaydı. Bu durum dikkatlerinden kaçmayan Ashabdan bazısı daha sonra sormuştu:

- Ey Allah'ın Elçisi! Niçin kanınızın toprağa dökülmemesi için o kadar uğraştınız?

- Allah'ın kanunudur; bir toplum kendilerine rahmet olarak gönderilmiş bir peygamberi, kanı toprağa dökülecek ölçüde yaralarsa, kendilerine mühlet tanınmaz; toptan yok edilirler.


Paylaşın:


Paylaşım tarihi:





ANA SAYFA İSLAM HZ. MUHAMMED (S.A.V.)