Vefası

Peygamber Efendimiz(s.a.v.) can dostundan düşmanına kadar herkese her durumda son derece vefalıydı. Yalnızca kendisine iyilik yapana değil, Hz. Hatice validemizin yakınlarına dahi iyilik yapar, vefakar davranırdı.

Allah Resulü'ne bir hediye getirildiğinde bazen "Bunu falan kişinin evine götürün! Çünkü o Hatice'nin (r.a.) arkadaşıydı. O, Hatice'yi severdi" buyururdu. Evlerine gelen bir hanımla yakından ilgilenen Efendimiz, o gittikten sonra, bu ilgisinin nedenini şşöyle açıkladı:
"O, Hatice'nin (r.a.) yaşadığı zamanda bize gelirdi. Şüphesiz ki ahde vefa göstermek imandandır." (Kadı İyaz, Şifa, 1/84)

Hz. Ebu Katade(r.a.) anlatıyor:
Habeşistan Kralı Necaşi'nin adamları Medine'ye gelince, Allah Resulü (s.a.v.) kalkıp onlara bizzat hizmet etti. Sahabe efendilerimiz "Siz zahmet etmeyiniz, biz hizmet ederiz" dediklerinde, "Onlar benim sahabelerime ikram ettiler. Bunun için onlara ben bizzat hizmet etmek istiyorum" buyurdu. (Kadı İyaz, 1/84)

Çocuklarını da emziren Ebu Leheb'in cariyesi Süveybe Hatun'u sürekli gözetir, ona çeşitli mallar ve elbise gönderirdi. Vefat edince yakınları ile ilgilenmek için sahabelere "Yakınlarından kimse kaldı mı?" diye sormuşlardı.

Bedir Savaşında kendilerini yok etmek üzere gelen müşriklerle savaşa başlamadan hemen önce, Mekke'de kendilerine kötülük yapmayan, hatta zaman zaman iyilikleri dokunan Hakim b. Hizam gibi kişilerin isimlerini sayarak "Bu kişilerle karşılaştığınızda sakın onları öldürmeyin" emrini verdi.


Paylaşın:


Paylaşım tarihi:





ANA SAYFA İSLAM HZ. MUHAMMED (S.A.V.)