Hz. Ömer'in Hilafeti

Resulullah'ın (s.a.v.) Hz. Ömer (r.a.) hakkında şöyle buyurdukları rivayet edilmiştir:
"Ömer benimledir, ben de onunlayım. Hak ise her nerede olursa olsun Ömer'den ayrılmaz." (Camiüs'sağir)

"Allahu Teala hakkı, Ömer'in diline ve kalbine koydu." (Ebu Davud, 2962)

Hak ile batılın arasını inceden inceye ayırdettiği için Resulullah tarafından kendisine "Faruk" lakabı verilmişti. İslam devleti onun devrinde genişledi, cihangir bir mahiyet aldı. On buçuk yıl kadar süren hilafeti döneminde bütün İran fethedildi. Memleket Mısır'ın batı hudutundan Asya'nın ortalarına kadar uzanmıştı.

Devlet başkanları arasında onun kadar sade hayat sürene rastlanılmazdı. Yer üstünde yatar, maiyetsiz seyahate çıkar, devlete ait develere bizzat kendisi bakardı. Bununla beraber dünyanın en büyük hükümdarları onun şöhretinden titrerlerdi.

Kudüs'e gireken üzerinde pek sade ve mütevazi elbiseler vardı. Kumandanlar halk arasındaki nüfuz ve heybetinin azalmasından endişe duyduklarını kendisine söylediklerinde şöyle buyurmuşlardı:
'Allahu Teala'nın bize ihsan ettiği nam ve şöhret, müslümanlığa aittir. Kendi şahsım için sadelik kafidir.'

Paylaşın:


Paylaşım tarihi:




ANA SAYFA İSLAM HZ. ÖMER (R.A.)