Kelime

Kelime<not selected>
Kök<not selected>
Konum[:]

Lütfen mavi renkteki Arapça herhangi bir kelimeyi tıklayınız.

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
15 farklı meali görmek için lütfen [Sure:Ayet] numarasına tıklayınız
Ayet(ler): 1 31 61 91 Surah :  56 - VakıaGörüntülenen ayetler : 1 ... 30 | 96 - Sure no: 56
1.
[56:1]
iẕâ veḳa`ati-lvâḳi`ah.إذا وقعت الواقعة
إِذَا وَقَعَتِ الْوَاقِعَةُ
Elmalılı Olacak vak'a olduğu zaman
Y. AliWhen the Event inevitable cometh to pass,
 Words|إذا - When| وقعت - occurs| الواقعة - the Event,|
2.
[56:2]
leyse livaḳ`atihâ kâẕibeh.ليس لوقعتها كاذبة
لَيْسَ لِوَقْعَتِهَا كَاذِبَةٌ
Elmalılı Onun oluşunu yalanlayacak kimse yoktur.
Y. AliThen will no (soul) entertain falsehood concerning its coming.
 Words|ليس - Not| لوقعتها - at its occurrence| كاذبة - a denial|
3.
[56:3]
ḫâfiḍatür râfi`ah.خافضة رافعة
خَافِضَةٌ رَّافِعَةٌ
Elmalılı O, alçaltıcıdır, yükselticidir.
Y. Ali(Many) will it bring low; (many) will it exalt;
 Words|خافضة - Bringing down,| رافعة - raising up,|
4.
[56:4]
iẕâ rucceti-l'arḍu raccâ.إذا رجت الأرض رجا
إِذَا رُجَّتِ الْأَرْضُ رَجًّا
Elmalılı Yer şiddetle sarsıldığı
Y. AliWhen the earth shall be shaken to its depths,
 Words|إذا - When| رجت - will be shaken| الأرض - the earth| رجا - (with) a shaking,|
5.
[56:5]
vebüsseti-lcibâlü bessâ.وبست الجبال بسا
وَبُسَّتِ الْجِبَالُ بَسًّا
Elmalılı Dağlar serpildikçe serpildiği
Y. AliAnd the mountains shall be crumbled to atoms,
 Words|وبست - And will be crumbled| الجبال - the mountains| بسا - (with awful) crumbling.|
6.
[56:6]
fekânet hebâem mümbeŝŝâ.فكانت هباء منبثا
فَكَانَتْ هَبًَاء مُّنبَثًّا
Elmalılı Dağılıp toz duman haline geldiği
Y. AliBecoming dust scattered abroad,
 Words|فكانت - So they become| هباء - dust particles| منبثا - dispersing.|
7.
[56:7]
veküntüm ezvâcen ŝelâŝeh.وكنتم أزواجا ثلاثة
وَكُنتُمْ أَزْوَاجًا ثَلَاثَةً
Elmalılı Ve sizler üç sınıf olduğunuz zaman
Y. AliAnd ye shall be sorted out into three classes.
 Words|وكنتم - And you will become| أزواجا - kinds| ثلاثة - three.|
8.
[56:8]
feaṣḥâbü-lmeymeneti mâ aṣḥâbü-lmeymeneh.فأصحاب الميمنة ما أصحاب الميمنة
فَأَصْحَابُ الْمَيْمَنَةِ مَا أَصْحَابُ الْمَيْمَنَةِ
Elmalılı Sağın adamları (var ya) ne mutludurlar onlar!
Y. AliThen (there will be) the Companions of the Right Hand;- What will be the Companions of the Right Hand?
 Words|فأصحاب - Then (the) companions| الميمنة - (of) the right,| ما - what| أصحاب - (are the) companions| الميمنة - (of) the right?|
9.
[56:9]
veaṣḥâbü-lmeş'emeti mâ aṣḥâbü-lmeş'emeh.وأصحاب المشأمة ما أصحاب المشأمة
وَأَصْحَابُ الْمَشْأَمَةِ مَا أَصْحَابُ الْمَشْأَمَةِ
Elmalılı Solun adamları ise ne uğursuzdurlar onlar!
Y. AliAnd the Companions of the Left Hand,- what will be the Companions of the Left Hand?
 Words|وأصحاب - And (the) companions| المشأمة - (of) the left,| ما - what| أصحاب - (are the) companions| المشأمة - (of) the left?|
10.
[56:10]
vessâbiḳûne-ssâbiḳûn.والسابقون السابقون
وَالسَّابِقُونَ السَّابِقُونَ
Elmalılı Önde olanlar (var ya), onlar öncüdürler.
Y. AliAnd those Foremost (in Faith) will be Foremost (in the Hereafter).
 Words|والسابقون - And the foremost| السابقون - (are) the foremost,|
11.
[56:11]
ülâike-lmüḳarrabûn.أولئك المقربون
أُوْلَئِكَ الْمُقَرَّبُونَ
Elmalılı İşte o yaklaştırılanlar,
Y. AliThese will be those Nearest to Allah:
 Words|أولئك - Those| المقربون - (are) the nearest ones.|
12.
[56:12]
fî cennâti-nne`îm.في جنات النعيم
فِي جَنَّاتِ النَّعِيمِ
Elmalılı Nimet cennetlerindedirler.
Y. AliIn Gardens of Bliss:
 Words|في - In| جنات - Gardens| النعيم - (of) Pleasure,|
13.
[56:13]
ŝülletüm mine-l'evvelîn.ثلة من الأولين
ثُلَّةٌ مِّنَ الْأَوَّلِينَ
Elmalılı Çoğu önceki ümmetlerden,
Y. AliA number of people from those of old,
 Words|ثلة - A company| من - of| الأولين - the former (people),|
14.
[56:14]
veḳalîlüm mine-l'âḫirîn.وقليل من الآخرين
وَقَلِيلٌ مِّنَ الْآخِرِينَ
Elmalılı Birazı da sonrakilerden.
Y. AliAnd a few from those of later times.
 Words|وقليل - And a few| من - of| الآخرين - the later (people),|
15.
[56:15]
`alâ sürurim mevḍûneh.على سرر موضونة
عَلَى سُرُرٍ مَّوْضُونَةٍ
Elmalılı (Onlar) cevherlerle işlenmiş tahtlar üzerindedirler.
Y. Ali(They will be) on Thrones encrusted (with gold and precious stones),
 Words|على - On| سرر - thrones| موضونة - decorated,|
16.
[56:16]
müttekiîne `aleyhâ müteḳâbilîn.متكئين عليها متقابلين
مُتَّكِئِينَ عَلَيْهَا مُتَقَابِلِينَ
Elmalılı Karşılıklı olarak onların üzerinde yaslanırlar.
Y. AliReclining on them, facing each other.
 Words|متكئين - Reclining,| عليها - on them| متقابلين - facing each other.|
17.
[56:17]
yeṭûfü `aleyhim vildânüm müḫalledûn.يطوف عليهم ولدان مخلدون
يَطُوفُ عَلَيْهِمْ وِلْدَانٌ مُّخَلَّدُونَ
Elmalılı Çevrelerinde, ölümsüzlüğe ulaşmış gençler dolaşırlar.
Y. AliRound about them will (serve) youths of perpetual (freshness),
 Words|يطوف - Will circulate| عليهم - among them| ولدان - boys| مخلدون - immortal,|
18.
[56:18]
biekvâbiv veebârîḳa veke'sim mim me`în.بأكواب وأباريق وكأس من معين
بِأَكْوَابٍ وَأَبَارِيقَ وَكَأْسٍ مِّن مَّعِينٍ
Elmalılı Kaynağından doldurulmuş, testiler, ibrikler ve kadehlerle.
Y. AliWith goblets, (shining) beakers, and cups (filled) out of clear-flowing fountains:
 Words|بأكواب - With vessels| وأباريق - and jugs| وكأس - and a cup| من - from| معين - a flowing stream,|
19.
[56:19]
lâ yüṣadde`ûne `anhâ velâ yünzifûn.لا يصدعون عنها ولا ينزفون
لَا يُصَدَّعُونَ عَنْهَا وَلَا يُنْزِفُونَ
Elmalılı Ondan ne başları ağrıtılır, ne de akılları giderilir.
Y. AliNo after-ache will they receive therefrom, nor will they suffer intoxication:
 Words|لا - Not| يصدعون - they will get headache| عنها - therefrom| ولا - and not| ينزفون - they will get intoxicated|
20.
[56:20]
vefâkihetim mimmâ yeteḫayyerûn.وفاكهة مما يتخيرون
وَفَاكِهَةٍ مِّمَّا يَتَخَيَّرُونَ
Elmalılı Beğendikleri meyvalar,
Y. AliAnd with fruits, any that they may select:
 Words|وفاكهة - And fruits| مما - of what| يتخيرون - they select,|
21.
[56:21]
velaḥmi ṭayrim mimmâ yeştehûn.ولحم طير مما يشتهون
وَلَحْمِ طَيْرٍ مِّمَّا يَشْتَهُونَ
Elmalılı Canlarının çektiği kuş etleri,
Y. AliAnd the flesh of fowls, any that they may desire.
 Words|ولحم - And (the) flesh| طير - (of) fowls| مما - of what| يشتهون - they desire.|
22.
[56:22]
veḥûrun `în.وحور عين
وَحُورٌ عِينٌ
Elmalılı İri gözlü hûriler,
Y. AliAnd (there will be) Companions with beautiful, big, and lustrous eyes,-
 Words|وحور - And fair ones| عين - (with) large eyes,|
23.
[56:23]
keemŝâli-llü'lüi-lmeknûn.كأمثال اللؤلؤ المكنون
كَأَمْثَالِ اللُّؤْلُؤِ الْمَكْنُونِ
Elmalılı Saklı inciler gibi,
Y. AliLike unto Pearls well-guarded.
 Words|كأمثال - Like| اللؤلؤ - pearls| المكنون - well-protected,|
24.
[56:24]
cezâem bimâ kânû ya`melûn.جزاء بما كانوا يعملون
جَزَاءً بِمَا كَانُوا يَعْمَلُونَ
Elmalılı Yaptıklarına karşılık olarak verilir.
Y. AliA Reward for the deeds of their past (life).
 Words|جزاء - A reward| بما - for what| كانوا - they used (to)| يعملون - do.|
25.
[56:25]
lâ yesme`ûne fîhâ lagvev velâ te'ŝîmâ.لا يسمعون فيها لغوا ولا تأثيما
لَا يَسْمَعُونَ فِيهَا لَغْوًا وَلَا تَأْثِيمًا
Elmalılı Orada boş bir söz ve günaha sokan bir laf işitmezler.
Y. AliNot frivolity will they hear therein, nor any taint of ill,-
 Words|لا - Not| يسمعون - they will hear| فيها - therein| لغوا - vain talk| ولا - and not| تأثيما - sinful (speech),|
26.
[56:26]
illâ ḳîlen selâmen selâmâ.إلا قيلا سلاما سلاما
إِلَّا قِيلًا سَلَامًا سَلَامًا
Elmalılı Duydukları söz, yalnız "selam", "selam" dır.
Y. AliOnly the saying, "Peace! Peace".
 Words|إلا - Except| قيلا - a saying,| سلاما - "Peace,| سلاما - Peace."|
27.
[56:27]
veaṣḥâbü-lyemîni mâ aṣḥâbü-lyemîn.وأصحاب اليمين ما أصحاب اليمين
وَأَصْحَابُ الْيَمِينِ مَا أَصْحَابُ الْيَمِينِ
Elmalılı Sağın adamları, nedir o sağın adamları!
Y. AliThe Companions of the Right Hand,- what will be the Companions of the Right Hand?
 Words|وأصحاب - And (the) companions| اليمين - (of) the right,| ما - what| أصحاب - (are the) companions| اليمين - (of) the right?|
28.
[56:28]
fî sidrim maḫḍûd.في سدر مخضود
فِي سِدْرٍ مَّخْضُودٍ
Elmalılı Dalbastı kirazlar,
Y. Ali(They will be) among Lote-trees without thorns,
 Words|في - Among| سدر - lote trees| مخضود - thornless,|
29.
[56:29]
veṭalḥim menḍûd.وطلح منضود
وَطَلْحٍ مَّنضُودٍ
Elmalılı Meyva dizili muzlar,
Y. AliAmong Talh trees with flowers (or fruits) piled one above another,-
 Words|وطلح - And banana trees| منضود - layered,|
30.
[56:30]
veżillim memdûd.وظل ممدود
وَظِلٍّ مَّمْدُودٍ
Elmalılı Uzamış gölgeler,
Y. AliIn shade long-extended,
 Words|وظل - And shade| ممدود - extended,|
Burada sunulan verilerin tamamı kontrol edilmemiştir. Lütfen orijinal kaynaklardan doğruluğunu kontrol ediniz. Türkçe Tercümeler, tanzil.net internet sitesinden temin edilmiştir. Çalışmamızda kullanılan veritabanı, openburhan.net projesinin veritabanının yeniden düzenlenmiş halidir. Kur'an-ı Kerim sayfasına dönüş için tıklayınız. Urduca-İngilizce OpenBurhan versiyonu için tıklayınız. Çalışmamızda kullanılan verilerin ve dosyaların telif hakları sahiplerine aittir.
OpenBurhanTR 2.0.17