Kelime

Kelime<not selected>
Kök<not selected>
Konum[:]

Lütfen mavi renkteki Arapça herhangi bir kelimeyi tıklayınız.

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
15 farklı meali görmek için lütfen [Sure:Ayet] numarasına tıklayınız
Ayet(ler): 1 31 Surah :  77 - MürselatGörüntülenen ayetler : 1 ... 30 | 50 - Sure no: 77
1.
[77:1]
velmürselâti `urfâ.والمرسلات عرفا
وَالْمُرْسَلَاتِ عُرْفًا
Elmalılı Andolsun birbiri ardınca gönderilenlere,
Y. AliBy the (Winds) sent forth one after another (to man's profit);
 Words|والمرسلات - By the ones sent forth,| عرفا - one after another,|
2.
[77:2]
fel`âṣifâti `aṣfâ.فالعاصفات عصفا
فَالْعَاصِفَاتِ عَصْفًا
Elmalılı Büküp devirenlere,
Y. AliWhich then blow violently in tempestuous Gusts,
 Words|فالعاصفات - And the winds that blow| عصفا - violently,|
3.
[77:3]
vennâşirâti neşrâ.والناشرات نشرا
وَالنَّاشِرَاتِ نَشْرًا
Elmalılı Yaydıkça yayanlara,
Y. AliAnd scatter (things) far and wide;
 Words|والناشرات - And the ones that scatter| نشرا - far and wide,|
4.
[77:4]
felfâriḳâti ferḳâ.فالفارقات فرقا
فَالْفَارِقَاتِ فَرْقًا
Elmalılı Seçip ayıranlara,
Y. AliThen separate them, one from another,
 Words|فالفارقات - And those who separate| فرقا - (by the) Criterion,|
5.
[77:5]
felmülḳiyâti ẕikrâ.فالملقيات ذكرا
فَالْمُلْقِيَاتِ ذِكْرًا
Elmalılı Bir öğüt bırakanlara,
Y. AliThen spread abroad a Message,
 Words|فالملقيات - And those who bring down| ذكرا - (the) Reminder,|
6.
[77:6]
`uẕran ev nüẕrâ.عذرا أو نذرا
عُذْرًا أَوْ نُذْرًا
Elmalılı Gerek özür için olsun, gerek uyarı için,
Y. AliWhether of Justification or of Warning;-
 Words|عذرا - (As) justification| أو - or| نذرا - warning,|
7.
[77:7]
innemâ tû`adûne levâḳi`.إنما توعدون لواقع
إِنَّمَا تُوعَدُونَ لَوَاقِعٌ
Elmalılı Herhalde size vaad olunan kesinlikle olacaktır.
Y. AliAssuredly, what ye are promised must come to pass.
 Words|إنما - Indeed, what| توعدون - you are promised| لواقع - will surely occur.|
8.
[77:8]
feiẕe-nnücûmü ṭumiset.فإذا النجوم طمست
فَإِذَا النُّجُومُ طُمِسَتْ
Elmalılı Hani o yıldızlar silindiği zaman,
Y. AliThen when the stars become dim;
 Words|فإذا - So when| النجوم - the stars| طمست - are obliterated,|
9.
[77:9]
veiẕe-ssemâü füricet.وإذا السماء فرجت
وَإِذَا السَّمَاءُ فُرِجَتْ
Elmalılı Gök yarıldığı zaman,
Y. AliWhen the heaven is cleft asunder;
 Words|وإذا - And when| السماء - the heaven| فرجت - is cleft asunder,|
10.
[77:10]
veiẕe-lcibâlü nüsifet.وإذا الجبال نسفت
وَإِذَا الْجِبَالُ نُسِفَتْ
Elmalılı Dağlar savrulduğu zaman,
Y. AliWhen the mountains are scattered (to the winds) as dust;
 Words|وإذا - And when| الجبال - the mountains| نسفت - are blown away,|
11.
[77:11]
veiẕe-rrusülü üḳḳitet.وإذا الرسل أقتت
وَإِذَا الرُّسُلُ أُقِّتَتْ
Elmalılı Elçiler, tayin edilen vakitlerine erdirildikleri zaman,
Y. AliAnd when the messengers are (all) appointed a time (to collect);-
 Words|وإذا - And when| الرسل - the Messengers| أقتت - are gathered to their appointed time.|
12.
[77:12]
lieyyi yevmin üccilet.لأي يوم أجلت
لِأَيِّ يَوْمٍ أُجِّلَتْ
Elmalılı Bunlar hangi güne ertelendiler?
Y. AliFor what Day are these (portents) deferred?
 Words|لأي - For what| يوم - Day| أجلت - are (these) postponed?|
13.
[77:13]
liyevmi-lfaṣl.ليوم الفصل
لِيَوْمِ الْفَصْلِ
Elmalılı Hüküm gününe..
Y. AliFor the Day of Sorting out.
 Words|ليوم - For (the) Day| الفصل - (of) Judgment.|
14.
[77:14]
vemâ edrâke mâ yevmü-lfaṣl.وما أدراك ما يوم الفصل
وَمَا أَدْرَاكَ مَا يَوْمُ الْفَصْلِ
Elmalılı Bildin mi, nedir o hüküm günü?
Y. AliAnd what will explain to thee what is the Day of Sorting out?
 Words|وما - And what| أدراك - will make you know| ما - what| يوم - (is the) Day| الفصل - (of) the Judgment?|
15.
[77:15]
veylüy yevmeiẕil lilmükeẕẕibîn.ويل يومئذ للمكذبين
وَيْلٌ يَوْمَئِذٍ لِّلْمُكَذِّبِينَ
Elmalılı O gün yalanlayanların vay haline!
Y. AliAh woe, that Day, to the Rejecters of Truth!
 Words|ويل - Woe| يومئذ - that Day| للمكذبين - to the deniers|
16.
[77:16]
elem nühliki-l'evvelîn.ألم نهلك الأولين
أَلَمْ نُهْلِكِ الْأَوَّلِينَ
Elmalılı Biz, öncekileri helak etmedik mi?
Y. AliDid We not destroy the men of old (for their evil)?
 Words|ألم - Did not| نهلك - We destroy| الأولين - the former (people)?|
17.
[77:17]
ŝümme nütbi`uhümü-l'âḫirîn.ثم نتبعهم الآخرين
ثُمَّ نُتْبِعُهُمُ الْآخِرِينَ
Elmalılı Sonra geridekileri de onlara katarız.
Y. AliSo shall We make later (generations) follow them.
 Words|ثم - Then| نتبعهم - We follow them up| الآخرين - (with) the later ones.|
18.
[77:18]
keẕâlike nef`alü bilmücrimîn.كذلك نفعل بالمجرمين
كَذَلِكَ نَفْعَلُ بِالْمُجْرِمِينَ
Elmalılı Biz suçlulara böyle yaparız.
Y. AliThus do We deal with men of sin.
 Words|كذلك - Thus| نفعل - We deal| بالمجرمين - with the criminals.|
19.
[77:19]
veylüy yevmeiẕil lilmükeẕẕibîn.ويل يومئذ للمكذبين
وَيْلٌ يَوْمَئِذٍ لِّلْمُكَذِّبِينَ
Elmalılı O gün yalanlayanların vah haline!
Y. AliAh woe, that Day, to the Rejecters of Truth!
 Words|ويل - Woe| يومئذ - that Day| للمكذبين - to the deniers.|
20.
[77:20]
elem naḫlukküm mim mâim mehîn.ألم نخلقكم من ماء مهين
أَلَمْ نَخْلُقكُّم مِّن مَّاءٍ مَّهِينٍ
Elmalılı Biz sizi âdi bir sudan yaratmadık mı?
Y. AliHave We not created you from a fluid (held) despicable?-
 Words|ألم - Did not| نخلقكم - We create you| من - from| ماء - a water| مهين - despicable?|
21.
[77:21]
fece`alnâhü fî ḳarârim mekîn.فجعلناه في قرار مكين
فَجَعَلْنَاهُ فِي قَرَارٍ مَّكِينٍ
Elmalılı Onu sağlam bir yerde oturttuk.
Y. AliThe which We placed in a place of rest, firmly fixed,
 Words|فجعلناه - Then We placed it| في - in| قرار - an abode| مكين - safe|
22.
[77:22]
ilâ ḳaderim ma`lûm.إلى قدر معلوم
إِلَى قَدَرٍ مَّعْلُومٍ
Elmalılı Belli bir süreye kadar.
Y. AliFor a period (of gestation), determined (according to need)?
 Words|إلى - For| قدر - a period| معلوم - known.|
23.
[77:23]
feḳadernâ. feni`me-lḳâdirûn.فقدرنا فنعم القادرون
فَقَدَرْنَا فَنِعْمَ الْقَادِرُونَ
Elmalılı Demek ki biçimlendirmişiz. Ne güzel biçimlendireniz biz.
Y. AliFor We do determine (according to need); for We are the best to determine (things).
 Words|فقدرنا - So We measured,| فنعم - and Best| القادرون - (are We to) measure!|
24.
[77:24]
veylüy yevmeiẕil lilmükeẕẕibîn.ويل يومئذ للمكذبين
وَيْلٌ يَوْمَئِذٍ لِّلْمُكَذِّبِينَ
Elmalılı O gün yalanlayanların vay haline!
Y. AliAh woe, that Day! to the Rejecters of Truth!
 Words|ويل - Woe| يومئذ - that Day| للمكذبين - to the deniers.|
25.
[77:25]
elem nec`ali-l'arḍa kifâtâ.ألم نجعل الأرض كفاتا
أَلَمْ نَجْعَلِ الْأَرْضَ كِفَاتًا
Elmalılı Yeryüzünü bir tokat (toplanma yeri) yapmadık mı?
Y. AliHave We not made the earth (as a place) to draw together.
 Words|ألم - Have not| نجعل - We made| الأرض - the earth| كفاتا - a receptacle|
26.
[77:26]
aḥyâev veemvâtâ.أحياء وأمواتا
أَحْيَاءً وَأَمْوَاتًا
Elmalılı Gerek diriler, gerekse ölüler için.
Y. AliThe living and the dead,
 Words|أحياء - (For the) living| وأمواتا - and (the) dead,|
27.
[77:27]
vece`alnâ fîhâ ravâsiye şâmiḫâtiv veesḳaynâküm mâen fürâtâ.وجعلنا فيها رواسي شامخات وأسقيناكم ماء فراتا
وَجَعَلْنَا فِيهَا رَوَاسِيَ شَامِخَاتٍ وَأَسْقَيْنَاكُم مَّاءً فُرَاتًا
Elmalılı Orada yüksek yüksek dağlar oturtup da size bir tatlı su sunmadık mı?
Y. AliAnd made therein mountains standing firm, lofty (in stature); and provided for you water sweet (and wholesome)?
 Words|وجعلنا - And We made| فيها - therein| رواسي - firmly set mountains| شامخات - lofty,| وأسقيناكم - and We gave you to drink| ماء - water -| فراتا - sweet?|
28.
[77:28]
veylüy yevmeiẕil lilmükeẕẕibîn.ويل يومئذ للمكذبين
وَيْلٌ يوْمَئِذٍ لِّلْمُكَذِّبِينَ
Elmalılı O gün yalanlayanların vay haline!
Y. AliAh woe, that Day, to the Rejecters of Truth!
 Words|ويل - Woe| يومئذ - that Day| للمكذبين - to the deniers.|
29.
[77:29]
inṭaliḳû ilâ mâ küntüm bihî tükeẕẕibûn.انطلقوا إلى ما كنتم به تكذبون
انطَلِقُوا إِلَى مَا كُنتُم بِهِ تُكَذِّبُونَ
Elmalılı (Kıyameti yalanlayanlara şöyle denir): "Haydin gidin o yalanladığınız şeye doğru."
Y. Ali(It will be said:) "Depart ye to that which ye used to reject as false!
 Words|انطلقوا - "Proceed| إلى - to| ما - what| كنتم - you used to| به - in it| تكذبون - deny,|
30.
[77:30]
inṭaliḳû ilâ żillin ẕî ŝelâŝi şu`ab.انطلقوا إلى ظل ذي ثلاث شعب
انطَلِقُوا إِلَى ظِلٍّ ذِي ثَلَاثِ شُعَبٍ
Elmalılı "Haydi gidin o üç çatallı gölgeye (cehenneme)."
Y. Ali"Depart ye to a Shadow (of smoke ascending) in three columns,
 Words|انطلقوا - Proceed| إلى - to| ظل - a shadow| ذي - having| ثلاث - three| شعب - columns|
Burada sunulan verilerin tamamı kontrol edilmemiştir. Lütfen orijinal kaynaklardan doğruluğunu kontrol ediniz. Türkçe Tercümeler, tanzil.net internet sitesinden temin edilmiştir. Çalışmamızda kullanılan veritabanı, openburhan.net projesinin veritabanının yeniden düzenlenmiş halidir. Kur'an-ı Kerim sayfasına dönüş için tıklayınız. Urduca-İngilizce OpenBurhan versiyonu için tıklayınız. Çalışmamızda kullanılan verilerin ve dosyaların telif hakları sahiplerine aittir.
OpenBurhanTR 2.0.17