Kelime

Kelime<not selected>
Kök<not selected>
Konum[:]

Lütfen mavi renkteki Arapça herhangi bir kelimeyi tıklayınız.

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
15 farklı meali görmek için lütfen [Sure:Ayet] numarasına tıklayınız
Ayet(ler): 1 Surah :  98 - BeyyineGörüntülenen ayetler : 1 ... 8 | 8 - Sure no: 98
1.
[98:1]
lem yeküni-lleẕîne keferû min ehli-lkitâbi velmüşrikîne münfekkîne ḥattâ te'tiyehümü-lbeyyineh.لم يكن الذين كفروا من أهل الكتاب والمشركين منفكين حتى تأتيهم البينة
لَمْ يَكُنِ الَّذِينَ كَفَرُوا مِنْ أَهْلِ الْكِتَابِ وَالْمُشْرِكِينَ مُنفَكِّينَ حَتَّى تَأْتِيَهُمُ الْبَيِّنَةُ
Elmalılı Kitap ehlinden ve müşriklerden (Hakk'ı) tanımayanlar, kendilerine açık delil gelinceye kadar inkârlarından ayrılacak değillerdi.
Y. AliThose who reject (Truth), among the People of the Book and among the Polytheists, were not going to depart (from their ways) until there should come to them Clear Evidence,-
 Words|لم - Not| يكن - were| الذين - those who| كفروا - disbelieved| من - from| أهل - (the) People| الكتاب - of the Book| والمشركين - and the polytheists,| منفكين - to be abandoned| حتى - until| تأتيهم - (there) comes to them| البينة - the clear evidence,|
2.
[98:2]
rasûlüm mine-llâhi yetlû ṣuḥufem müṭahherah.رسول من الله يتلو صحفا مطهرة
رَسُولٌ مِّنَ اللَّهِ يَتْلُو صُحُفًا مُّطَهَّرَةً
Elmalılı (Bu delil), tertemiz sayfaları okuyan, Allah tarafından gönderilmiş bir peygamberdir.
Y. AliAn messenger from Allah, rehearsing scriptures kept pure and holy:
 Words|رسول - A Messenger| من - from| الله - Allah,| يتلو - reciting| صحفا - pages| مطهرة - purified,|
3.
[98:3]
fîhâ kütübün ḳayyimeh.فيها كتب قيمة
فِيهَا كُتُبٌ قَيِّمَةٌ
Elmalılı O sayfalarda, en doğru hükümler vardır.
Y. AliWherein are laws (or decrees) right and straight.
 Words|فيها - Wherein| كتب - (are) writings| قيمة - correct.|
4.
[98:4]
vemâ teferraḳa-lleẕîne ûtü-lkitâbe illâ mim ba`di mâ câethümü-lbeyyineh.وما تفرق الذين أوتوا الكتاب إلا من بعد ما جاءتهم البينة
وَمَا تَفَرَّقَ الَّذِينَ أُوتُوا الْكِتَابَ إِلَّا مِن بَعْدِ مَا جَاءَتْهُمُ الْبَيِّنَةُ
Elmalılı Kitap ehli, ancak kendilerine apaçık delil geldikten sonra ayrılığa düştüler.
Y. AliNor did the People of the Book make schisms, until after there came to them Clear Evidence.
 Words|وما - And not| تفرق - became divided| الذين - those who| أوتوا - were given| الكتاب - the Book,| إلا - until| من - from| بعد - after| ما - what| جاءتهم - came (to) them| البينة - (of) the clear evidence.|
5.
[98:5]
vemâ ümirû illâ liya`büdü-llâhe muḫliṣîne lehü-ddîne ḥunefâe veyüḳîmu-ṣṣalâte veyü'tü-zzekâte veẕâlike dînü-lḳayyimeh.وما أمروا إلا ليعبدوا الله مخلصين له الدين حنفاء ويقيموا الصلاة ويؤتوا الزكاة وذلك دين القيمة
وَمَا أُمِرُوا إِلَّا لِيَعْبُدُوا اللَّهَ مُخْلِصِينَ لَهُ الدِّينَ حُنَفَاءَ وَيُقِيمُوا الصَّلَاةَ وَيُؤْتُوا الزَّكَاةَ وَذَلِكَ دِينُ الْقَيِّمَةِ
Elmalılı Halbuki onlar, dini sadece Allah'a tahsis ederek, Allah'ı birleyerek, ancak Allah'a ibadet etmekle, namazı kılmakla ve zekatı vermekle emrolunmuşlardır. İşte dosdoğru din budur.
Y. AliAnd they have been commanded no more than this: To worship Allah, offering Him sincere devotion, being true (in faith); to establish regular prayer; and to practise regular charity; and that is the Religion Right and Straight.
 Words|وما - And not| أمروا - they were commanded| إلا - except| ليعبدوا - to worship| الله - Allah| مخلصين - (being) sincere| له - to Him| الدين - (in) the religion,| حنفاء - upright,| ويقيموا - and to establish| الصلاة - the prayer,| ويؤتوا - and to give| الزكاة - the zakah| وذلك - And that| دين - (is the) religion| القيمة - the correct.|
6.
[98:6]
inne-lleẕîne keferû min ehli-lkitâbi velmüşrikîne fî nâri cehenneme ḫâlidîne fîhâ. ülâike hüm şerru-lberiyyeh.إن الذين كفروا من أهل الكتاب والمشركين في نار جهنم خالدين فيها أولئك هم شر البرية
إِنَّ الَّذِينَ كَفَرُوا مِنْ أَهْلِ الْكِتَابِ وَالْمُشْرِكِينَ فِي نَارِ جَهَنَّمَ خَالِدِينَ فِيهَا أُوْلَئِكَ هُمْ شَرُّ الْبَرِيَّةِ
Elmalılı Kâfirler, gerek kitap ehlinden olsun gerek puta tapanlardan olsun muhakkak, cehennem ateşindedirler. Orada ebedî olarak kalacaklardır. Onlar, insanların en şerlileridir.
Y. AliThose who reject (Truth), among the People of the Book and among the Polytheists, will be in Hell-Fire, to dwell therein (for aye). They are the worst of creatures.
 Words|إن - Indeed,| الذين - those who| كفروا - disbelieve| من - from| أهل - (the) People| الكتاب - (of) the Book| والمشركين - and the polytheists| في - (will be) in| نار - (the) Fire| جهنم - (of) Hell| خالدين - abiding eternally| فيها - therein.| أولئك - Those -| هم - they| شر - (are the) worst| البرية - (of) the creatures.|
7.
[98:7]
inne-lleẕîne âmenû ve`amilu-ṣṣâliḥâti ülâike hüm ḫayru-lberiyyeh.إن الذين آمنوا وعملوا الصالحات أولئك هم خير البرية
إِنَّ الَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ أُوْلَئِكَ هُمْ خَيْرُ الْبَرِيَّةِ
Elmalılı İnanan ve güzel amel işleyenler de insanların en hayırlılarıdır.
Y. AliThose who have faith and do righteous deeds,- they are the best of creatures.
 Words|إن - Indeed,| الذين - those who| آمنوا - believe| وعملوا - and do| الصالحات - righteous deeds,| أولئك - those -| هم - they| خير - (are the) best| البرية - (of) the creatures.|
8.
[98:8]
cezâühüm `inde rabbihim cennâtü `adnin tecrî min taḥtihe-l'enhâru ḫâlidîne fîhâ ebedâ. raḍiye-llâhü `anhüm veraḍû `anh. ẕâlike limen ḫaşiye rabbeh.جزاؤهم عند ربهم جنات عدن تجري من تحتها الأنهار خالدين فيها أبدا رضي الله عنهم ورضوا عنه ذلك لمن خشي ربه
جَزَاؤُهُمْ عِندَ رَبِّهِمْ جَنَّاتُ عَدْنٍ تَجْرِي مِن تَحْتِهَا الْأَنْهَارُ خَالِدِينَ فِيهَا أَبَدًا رَّضِيَ اللَّهُ عَنْهُمْ وَرَضُوا عَنْهُ ذَلِكَ لِمَنْ خَشِيَ رَبَّهُ
Elmalılı Rableri katında onların mükâfatı, altlarından ırmaklar akan Adn cennetleridir. Orada ebedî olarak kalacaklardır. Allah onlardan razı olmuş, onlar da O'ndan razı olmuşlardır. İşte bu mükâfat, Rabbine saygı gösterene mahsustur.
Y. AliTheir reward is with Allah: Gardens of Eternity, beneath which rivers flow; they will dwell therein for ever; Allah well pleased with them, and they with Him: all this for such as fear their Lord and Cherisher.
 Words|جزاؤهم - Their reward| عند - (is) with| ربهم - their Lord -| جنات - Gardens| عدن - (of) Eternity,| تجري - flow| من - from| تحتها - underneath them| الأنهار - the rivers,| خالدين - will abide| فيها - therein| أبدا - forever.| رضي - (will be) pleased| الله - Allah| عنهم - with them| ورضوا - and they (will be) pleased| عنه - with Him.| ذلك - That| لمن - (is) for whoever| خشي - feared| ربه - his Lord.|
Burada sunulan verilerin tamamı kontrol edilmemiştir. Lütfen orijinal kaynaklardan doğruluğunu kontrol ediniz. Türkçe Tercümeler, tanzil.net internet sitesinden temin edilmiştir. Çalışmamızda kullanılan veritabanı, openburhan.net projesinin veritabanının yeniden düzenlenmiş halidir. Kur'an-ı Kerim sayfasına dönüş için tıklayınız. Urduca-İngilizce OpenBurhan versiyonu için tıklayınız. Çalışmamızda kullanılan verilerin ve dosyaların telif hakları sahiplerine aittir.
OpenBurhanTR 2.0.17