İbn Ömer (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Allah’ım, şu iki
adamdan Ebû Cehil ve Ömer b. Hattâb’tan sana en sevimli olanı ile İslam’ı güçlendir.” Rasûlullah
(s.a.v.) sözünü şöyle sürdürdü: “O iki kişiden Allah’a sevimli olanı Ömer’di.” (Müsned: 5437)
Tirmizî: İbn Ömer hadisi olarak bu hadis hasen sahih garibtir.
İbn Ömer (r.a.)’den rivâyete göre, Peygamber (s.a.v) buyurdu ki: “Allah, Ömer’in dillinde
hakkı dile getirdi.” İbn Ömer diyor ki: “İnsanlar arasında bir iş meydana gelir, insanlar ve Ömer
(veya İbn Hattâb şüphe eden râvî Hâricedir) O iş hakkında görüşlerini ortaya koymuşlardır. O olayda
inen vahiy, Ömer’in görüşüne benzer şekilde gelmiştir.” (Müsned: 4898)
Tirmizî: Bu konuda Fadl b. Abbâs, Ebû Zerr ve Ebû Hüreyre’den de hadis rivâyet edilmiştir.
Tirmizî: Bu hadis bu şekliyle hasen garibtir.
İbn Ömer (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Rüyamda bana bir
bardak süt verilmiş ondan içmişim artanını da Ömer b. Hattâb’a vermişim.” Ashab: “Ey Allah’ın
Rasûlü! bunu nasıl yorumladınız?” Rasûlullah (s.a.v.): “İlme” buyurdu. (Buhârî, İlim: 27; Müslim, Fezail:
17)
Tirmizî: Bu hadis hasen sahih garibtir.
Enes (r.a.)’den rivâyete göre, Peygamber (s.a.v) şöyle buyurdu: “İsra gecesi Cennete
girdim, birde ne göreyim. Altından yapılmış bir köşk. Bu köşk kimindir? diye sordum. Bir
delikanlının dediler. O delikanlının kendim olduğumu sandım. Kim o? Diye sordum. Dediler ki:
Ömer b. Hattâb.” (Müsned: 11604)
Büreyde (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.) bir sabah Bilâl’i çağırdı
ve: “Ey Bilâl! Cennete girmekte benim önüme nasıl geçtin? Cennete her ne zaman girsem senin
sesini duydum. Geçen gece yine Cennete girdim yine senin sesini önümde duydum. Bu arada dört
köşesi balkonlu altından yapılmış bir köşke geldim. Bu köşk kimindir? dedim. “Arab olan bir
kimsenin” dediler. Ben de dedim ki: “Ben arabım! Bu köşk kimin?” “Kureyş’den bir adamın”
dediler. “Ben de Kureyşliyim, Bu köşk kimindir” dedim. Dediler ki: “Muhammed ümmetinden bir
adamın.” Ben de: “Ben Muhammed’im bu köşk kimindir?” dedim. Dediler ki: “Ömer b.
Hattâb’ın...Bilâl dedi ki: “Ey Allah’ın Rasûlü ne zaman ezan okudumsa mutlaka iki rekat namaz kıldım
ve ne zaman abdestim bozulduysa hemen abdest aldım ve Allah için bu iki rekat namazı hiç
bırakmadım.” Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.): “İşte bu iki şeyden dolayı Cennete benden önce
giriyorsun buyurdu.” (Müsned: 21918)
Tirmizî: Bu konuda Câbir, Muâz, Enes ve Ebû Hüreyre (r.a.)’den de hadis rivâyet edilmiş olup
Peygamber (s.a.v) şöyle buyurmuştur: “Cennete altından bir köşk gördüm. Bu köşk kimindir? dedim.
Ömer b. Hattâb’ın diye cevap verildi.”
Tirmizî: Bu hadis hasen sahih garibtir.
Bu hadiste geçen: “Geçen gece Cennete girdim” sözünün manası; Yani rüya aleminde Cennete
girdiğimi gördüm anlamındadır. Bazı hadislerde bu şekilde rivâyet edilmiştir. İbn Abbâs’tan: “Peygamber
(s.a.v)’in rüyası vahiydir” diye rivâyet edilmiştir.
Abdullah b. Büreyde (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Büreyde’den işittim şöyle
diyordu: Rasûlullah (s.a.v.), bir savaşa çıkmıştı. Savaştan dönünce siyah bir cariye geldi ve Ey Allah’ın
Rasûlü! Seni sağ salim bu savaştan Allah çevirirse senin önünde def çalıp şarkı söylemeyi adamıştım.
Rasûlullah (s.a.v.) eğer adamış isen çal değilse olmaz. Cariye çalmaya başladı. Ebû Bekir girdi Cariye
çalıyordu. Ali girdi cariye çalmaya devam ediyordu. Osman girdi Cariye yine çalmasını sürdürüyordu
sonra Ömer girince Cariye defi altına alıp üstüne oturdu. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.) şöyle
buyurdu: “Ey Ömer! Şeytan bile senden korkuyor. Benim yanımda cariye çalıyordu; Ebû Bekir
yanıma geldi cariye çalmaya devam etti, sonra Ali geldi yine çalıyordu, Osman geldi yine çalmayı
sürdürdü sen gelince cariye defi elinden attı.” (Müsned: 21911)
Tirmizî: Bu hadis Büreyde rivâyeti olarak hasen sahih garibtir. Bu konuda Ömer, Sa’d b. Ebî
Vakkâs ve Âişe’den de hadis rivâyet edilmiştir.
Âişe (r.anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.) yanımızda oturmakta
idi derken bir gürültü ve çocuk sesleri duyduk. Rasûlullah (s.a.v.) kalktı. Bir de ne görelim!
Habeşistânlı bir kadın oynuyor ve çocuklar da etrafını çevirip ona bakıyorlar. Rasûlullah (s.a.v.): “Ey
Âişe, gel de sende bak” buyurdu. Geldim çenemi Peygamber (s.a.v)’in omuzu üzerine koyarak omuzu
ile başı arasından o kadını seyretmeye başladım. Rasûlullah (s.a.v.) bana: “Seyretmeye doydun mu?
doydun mu?” buyurdu. Ben de oynayan kadını seyretmek için değil Peygamber (s.a.v)’in yanındaki
kıymetini anlamak için hayır diyordum. Bu arada Ömer geliverdi. Herkes o kadının çevresinden
dağılıverdi. Bunun üzerine Peygamber (s.a.v) şöyle buyurdu: “İnsan ve cin şeytanlarının Ömer’den
kaçtıklarını görmekteyim.” Ben de evime döndüm. (Tirmizî rivâyet etmiştir.)
Tirmizî: Bu hadis bu şekliyle hasen sahih garibtir.
Âişe (r.anha)’dan rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Geçmiş
toplumlarda kendisine Allah tarafından ilham edilen kimseler bulunurdu. Benim ümmetimden de
böyle bir kimse varsa o mutlaka Ömer b. Hattâb’tır.” (Müslim, Fedail-üs Sahabe: 27)
Tirmizî: Bu hadis sahihtir.
Tirmizî: süfyan b. Uyeyne’nin adamlarından biri Sûfyân b. Uyeyne’nin şöyle dediğini bana aktardı:
“Muhaddes” yani kavrayışlı ve anlayışlı kişi demektir.
Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Peygamber (s.a.v) şöyle buyurmuştur: Bir adam
koyunlarını otlatırken bir kurt geldi ve bir koyunu kaptı koyunun sahibi gelerek onu kurttan kurtardı.
Bunun üzerine kurt dedi ki tüm insanların eğlence ve bayram ettikleri sadece bizim çoban olduğumuzyırtıcı hayvanlar gününde sen o koyunu nasıl kurtaracaksın? Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.)
şöyle buyurdu: “Böyle bir olayın olduğuna ben iman ettim Ebû Bekir ve Ömer de iman ettiler. Ebû
Seleme dedi ki: Ebû Bekir ve Ömer de o gün orada değillerdi.” (Buhârî, Müzarea: 27; Müslim, Fedail:
17)
Muhammed b. Beşşâr, Muhammed b. Cafer, vasıtasıyla Şu’be’den ve Sa’d b. İbrahim’den bu
hadisin bir benzerini bize aktarmışlardır.
Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.