Enes (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Allah’tan başka ilah yoktur
diyen ve kalbinde arpa tanesi kadar iman olan kimse Cehennem’den çıkar. Şu’be’nin rivâyetinde
Cehennem’den çıkarınız Allah’tan başka ilah yoktur diyen ve kalbinde buğday tanesi kadar iman bulunan
kişiyi Cehennem’den çıkarınız. Allah’tan başka ilah yoktur diyen ve kalbinde zerre kadar imanı bulunan
kimseyi Cehennem’den çıkarınız.” Şu’be rivâyetinde “zere” diyerek darı kadar imanı olan demiştir. (Buhârî,
İman: 27; İbn Mâce, Zühd: 17)
Abdullah b. Mes’ûd (r.a.)’den rivâyete göre; Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:
Cehennemliklerden çıkışı son olan kimseyi biliyorum. Bir kimse ki Cehennem’den sürünerek çıkacak ve
şöyle diyecek: Ey Rabbim Cennet’teki tüm yerleri insanlar kapıp yerleştiler. Ona şöyle denilecek git ve
Cennete gir. Rasûlullah (s.a.v.) şöyle devam etti: O kimse de Cennete girmek için gider bütün yerlerin
insanlar tarafından işgal edildiğini görerek geri döner ve Ey Rabbim der insanlar tüm yerleri
doldurmuşlar. Peygamberimiz şöyle devam etti: Ona denilecek ki eskiden içinde bulunduğun durumu
hatırlıyor musun? O da evet diyecek sonra kendisine ne dilersen dile denilecek. O da bir şeyler isteyecek
ve kendisine dilediğin şey ve dünyanın on katı senindir denilecek. Bunun üzerine O adam sen her şeyin
hükümranı olduğun halde benimle şaka mı ediyorsun diyecek İbn Mes’ûd dedi ki: Bu arada Rasûlullah
(s.a.v.)’in azı dişleri görünecek derecede güldüğünü gördüm.” (Buhârî, Rıkak: 27; Müslim, İman: 17)
Ebû Zerr (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Cehennemlik
olanlardan ateşten en son çıkacak ve Cennete en son girecek kimseyi iyi biliyorum. Bir adam
getirilecek ve Allah, ona küçük günahlarını sorunuz büyük günahlarını gizli tutunuz buyuracaktır.
Bunun üzerine kendisine falan günde şöyle filan günde böyle yaptın denilecek. Rasûlullah (s.a.v.)
sözüne şöyle devam etti: Kendisine şöyle denilecek senin her günahının yerine sana bir sevap
verilecektir. Rasûlullah (s.a.v.) şöyle dedi. Bunun üzerine O kimse Ya Rabbi! Bir takım günahlar
işlemiştim fakat onları burada göremiyorum... Ebû Zerr dedi ki: Bunun üzerine Rasûlullah
(s.a.v.)’i azı dişleri görünecek kadar güldüğünü gördüm.” (Müslim, İman: 17)
Câbir (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Tevhid inancına sahip
fakat günahkar olanlar Cehennem’de azâb görecekler ve kömür gibi olacaklardır. Sonra
kendilerine rahmet ulaşacak Cehennem’den çıkarılacak Cennetin kapıları önüne atılacaktır.
Rasûlullah (s.a.v.) şöyle devam etti: Cennetlikler onlar üzerine su serpeceklerdir. Sel birikintisinde
çalı çırpının bitmesi gibi onlar da yeniden hayata geçecekler ve Cennete gireceklerdir.” (Müsned:
14665)
Ebû Saîd el Hudrî (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: Kalbinde
zerre kadar imanı olan kişi Cehennem’den çıkacaktır. Ebû Saîd şöyle dedi: Kim bunun doğruluğunda
şüphe ederse şu ayeti okusun: “Allah, kimseye zerre kadar haksızlık etmez.” (4 Nisa: 40) (Müsned:
10655)
Imrân b. Husayn (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Ümmetimden bir
gurup benim şefaatimle Cehennem’den çıkarılacaklardır. Kendilerine Cehennemlikler adı
verilecektir.” (Buhârî, Rıkak: 17; İbn Mâce, Zühd: 27)
Hârise b. Vehb el Huzaî (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:
“Dikkat edin size Cennet ehlini haber vereceğim her güçsüz ve zayıf görülen insan ki Allah’a karşı
yemin etse Allah, onun yeminini yerine getirir. Dikkat edin size Cehennemlikleri haber vereyim;
her kaba, bencil ve büyüklük taslayan kişi.” (Müslim, Cennet: 13)
İbn Abbâs (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Cennete baktım
Cennetin çoğunluğunun fakirler olduğunu gördüm Cehenneme baktım çoğunluğunun kadınlar
olduğunu gördüm.” (Müslim, Zikir ve Dua: 17; Müsned: 19008)
Numân b. Beşîr (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
“Cehennemliklerin azabı en hafif olanı iki ayağının altında ateş közü bulunan ve bunlarla beyni
kaynayan kişidir.” (Buhârî, Rıkak: 17; Müslim, İman: 27)
Enes b. Mâlik (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Allah herhangi
bir günde beni anan veya herhangi bir yerde benden korkanları Cehennem’den çıkarınız
buyuracaktır.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.)
Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir.
İbn Abbâs (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.), Alî-İmrân 102. ayeti olan “Ey iman
edenler mutlaka yolunuzu Allah’ın kitabıyla bulmaya çalışın ve Müslüman olarak can verin”
ayetini okudu ve şöyle buyurdu: “Cehennemliklerin yiyeceği olan zakkum’dan bir damla dünya
yurduna damlatılmış olsaydı dünya halkının geçimini bozardı. Yiyeceği zakkum olan kişi ne
yapacak...” (İbn Mâce, Zühd: 27)
Abdullah b. Amr b. As (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Eğer
kafatası kadar bir parça gökten yeryüzüne gönderilse –ki aradaki mesafe beş yüz seneliktir-
geceden önce yeryüzüne varır eğer o parça bir zincirin başına bağlanmış olsaydı köküne veya
dibine varmadan geceli gündüzlü kırk yıl yoluna devam ederdi.” (69 Hakka Sûresi 30-32. ayetlerini
tefsir ediyor) (Müsned: 6561)
Tirmizî: Bu hadisin isnadı hasen sahihtir.
Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Cehennem bir kısım bir
kısmımı yiyip bitiriyor diye Allah’a şikayette bulundu. Allah’ta ona iki sefer nefes almasını takdir etti. Kışın bir
nefes, yazın bir nefes; kışın aldığı nefesten dolayı soğuklar ve zemheri meydana geldi. Yazın aldığı nefesten dolayı
baskın sıcaklar ve sâm yeli ortaya çıktı.” (Müslim, Mesacid: 27; İbn Mâce: Zühd: 17)
Tirmizî: Bu hadis sahihtir. Ebû Hüreyre’den değişik şekilde de rivâyet edilmiştir.
Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre; Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: Sizin şu yakmakta
olduğunuz ateş ki Cehennem sıcaklığının yetmiş parçasından bir parçadır. Bunun üzerine Ashab: Vallahi
Cehennem ateşi dünya ateşi kadar bile olsa azab için kafi gelirdi. Ey Allah’ın Rasûlü! Dediler. Cehennem
ateşi dünya ateşlerinden altmış dokuz kat fazlalaştırılmıştır. Her bir katın derecesi buradaki ateş
kadardır.” (Buhârî, Bed-il Halk: 27; Müslim: Cennet: 17)
Ebû Saîd el Hudrî (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.), 23 Müminün sûresi 104.
ayetini “Ateş onların yüzlerini yalayarak yakarda ateşin içinde yüz etleri sıyrılmış olarak sırıtan
dişleriyle kalıverirler.” Şöyle tefsir etmiştir: “Ateşin yüz şeklini değiştirmesidir. Şöyle ki üst dudağı
başının ortasına varacak kadar kasılacak alt dudağı ise göbeğine kadar inecektir.” (Müsned: 11409)
Tirmizî: Bu hadis hasen sahih garibtir.
Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:
“Cehennemliklerin başlarından aşağı hamîm dökülecektir. Hamîm içine işleyecek ve karın
boşluğuna varacak karın boşluğunda ne varsa hepsini silip süpürecek ve ayaklarından çıkacaktır.
İşte Sahr budur sonra eski haline tekrar dönecek ve bu işlem böylece devam edip gidecektir.” (Hac
sûresi 20. ayetin tefsiridir. “Bu dökülen kaynar su ile karınları içindeki organlar ve derileri eritilecektir.”)
(Müsned: 8509)
Tirmizî: Bu hadis hasen sahih garibtir.
Abdullah b. Mes’ûd (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “O
kıyamet günü Cehennem getirilecek ve onun yetmiş bin bağı olacak ve herbir bağı ile beraber o
bağdan çeken yetmiş bin melek olacaktır.” (Müslim, Cennet: 17)
Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: Cehenneme düşen
kafirin derisinin kalınlığı kırk iki arşın olacak, azı dişi ise Uhud dağı kadar olup Cehennem’deki
kapladığı yeri ise Mekke ile Medîne arası kadardır. (Müslim, Cennet: 27)
Tirmizi: A’meş hadisi hasen sahih garibtir.
Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
“Cehennemden kaçıp, ona karşı tedbir almayıp uyuyan; veya cenneti isteyip cennetlik ameller
yapmamak suretiyle uyuyan kimseler gibisini görmedim.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.)