Ölüm Haberi

Hz. Abdullah b. Mes’ûd (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
“Ağıt ve çığlıklarla ölüm haberi yaymayın çünkü bu cahiliyye dönemi adetlerindendir.”
(İbn Mâce, Cenaiz: 51; Nesâî, Cenaiz: 15)
Tirmîzî: Abdullah hadisi hasen garibtir.

Hz. Huzeyfe b. Yemân (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir:
“Ben öldüğüm zaman benim öldüğümü kimseye bildirmeyin çünkü na’y olabileceğinden korkarım çünkü Rasûlullah (s.a.v.)’den na’yı yasakladığını işittim.”
(İbn Mâce, Cenaiz: 14)
Not: “Na’y; Ağıt ve çığlıklarla ölüm haberi ilan etmek demektir.”

Abdullah b. Mes’ûd (r.a.)’den rivâyet edildiğine göre Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
“Ölüm ve benzeri sıkıntılar anında yaka paça yırtan yanaklarını döven ve cahilce bağırıp çağıranlar bizden değildir”
(Buhârî, Cenaiz: 45; İbn Mâce, Cenaiz: 14)

Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:
“Ümmetimde dört özellik cahiliyye adetlerinden olup onları pek bırakmak istemezler. 1- Ölünün arkasından yüksek sesle ağlamak. 2- İnsanların şeref ve neseplerine dil uzatmak. 3- Bulaşıcılık (ki bir deve uyuz oldu, yüz deveyi uyuz yaptı, ilk deveyi kim uyuz yaptı?) 4- Yıldızlardan yağmur ve hava şartları hakkındaki tahminler. (falan yıldız vasıtasıyla bize yağmur yağdırıldı gibi sözler.)”
(Tirmîzî rivâyet etmiştir.)
Tirmîzî: Bu hadis hasendir.


Paylaşın:


Paylaşım tarihi:





ANA SAYFA İSLAM Hadis-i Şerifler