Necip Fazıl Kısakürek'ten

Necip Fazıl Kısakürek
Doğumu:1905 Ölümü:1983
*************************************************************

"Allah ve Resulü;başka herşey hiç ve batıl"
*************************************************************

‎Yarın elbet bizim elbet bizimdir!
Gün doğmuş gün batmış ebed bizimdir!
*************************************************************

Sabrın sonu selamet,
Sabır hayra alamet.
Belâ sana kahretsin;
Sen belâya selam et!

Felâh mı, onda felâh,
Silah mı, onda silah
Sen de kim oluyorsun?
Asıl sabreden Allah..

Sabır incecik sırat;
Murat içinde murat.
Sabır Hakk 'a tevekkül.
Sabır Hakk 'a itimat.

Sabırda pişer koruk,
Yerle bir olur doruk.

Sabır, sabır ve sabır,

İşte Kur'an 'da buyruk!

Bir sır ki âşikâre ,
Avcı yenik şikâre.
Yalnız, yalnız sabırda
Çaresizliğe çare.....
*************************************************************

Ey akıl , nasılda delinmez küfen?
Ebedi oluşun urbası kefen!
Kursa da boşluğa asma köprü, fen,
Allah derim, başka hiç bir şey demem!

*************************************************************

Bir zaman dünyaya bir adam gelmiş;
Sayıları silmiş. BİR 'e yönelmiş ...

Bizim Yunus,
Bizim Yunus....

*************************************************************


"Bir gençlik, bir gençlik, bir gençlik...
"Zaman bendedir ve mekân bana emanettir!" şuurunda bir gençlik...
Devlet ve milletinin 7 asırlık hayatında dört devre...
Birincisi iki buçuk asır... Aşk, vecd, fetih ve hakimiyet...
İkincisi üç asır... Kaba softa ve ham yobaz elinde sefalet ve hezimet...
Üçüncüsü bir asır... Allahın, Kur'an'ında "belhümadal - hayvandan aşağı" dediği cüce taklitçilere ve batı dünyasına esaret...
Ya dördüncüsü ?...
Son yarım asır!.. İşgal ordularının bile yapamayacağı bir cinayetle, madde plânında kurtarıldıktan sonra ruh plânında ebedi helake mahkumiyet...
İşte tarihinde böyle dört devre bulunduğunu gören...
Bunları, yükseltici aşk, süründürücü satıhçılık, çürütücü taklitçilik ve öldürücü küfür diye yaftalayan ve şimdi, evet şimdi...
Beşinci devrenin kapısı önünde nur infilakı yeni bir şafak fışkırışını gözleyen bir gençlik...
Gökleri çökertecek ve son moda kurbağa diliyle bütün "dikey’leri "yatay" hale getirecek bir çığlık kopararak "mukaddes emaneti ne yaptınız?" diye meydan yerine çıkacağı günü kollayan bir gençlik...
Dininin, dilinin, beyninin, ilminin, ırzının,evinin, kininin, kalbinin dâvacısı bir gençlik...
Halka değil, Hakk'a inanan, meclisinin duvarında "Hakimiyet Hakk'ındır" düsturuna hasret çeken, gerçek adâleti bu inanışta bulan ve halis hürriyeti Hakk'a kölelikte bilen bir gençlik..."

"Genç adam! Bundan böyle senden beklediğim şudur:
Tabutumu öz ellerinle musalla taşına koyarken, Anadolu kıtası büyüklüğündeki dâva taşını da gediğine koymayı unutma ve bunu tek vasiyetim bil!
Allah'ın selâmı üzerine olsun..."

Surda bir gedik açtık; mukaddes mi mukaddes!
Ey kahbe rüzgâr, artık ne yandan esersen es!..

*************************************************************

Ne hasta bekler sabahı,
Ne taze ölüyü mezar,
Ne de şeytan bir günahı,
Seni beklediğim kadar.

Geçti istemem gelmeni,
Yokluğunda buldum seni;
Bırak vehmimde gölgeni,
Gelme, artık neye yarar?

*************************************************************

İMAN
Yum gözünü, kalbine her ân yokluğunu üfür
"Kendinden geçmek iman, kendinde olmak küfür".

MÜJDE
Öleceğiz; müjdeler olsun, müjdeler olsun!
Ölümüde öldüren Rabbe secdeler olsun!

TEBESSÜM
Bu dünyada renk, nakış, lezzet, ne varsa küsüm;
Gözümde son marifet, Azrail'e tebessüm...

YAKINLIK
Neye yaklaşsam, sonu uzaklık ve kırgınlık;
Anla ki, yok Allah’tan başkasıyla yakınlık...

GÜZEL
Güzel Allah'ım, senden ne gelecekse gelsin;
Sen ki; rahmetinle de, kahrınla da güzelsin..

SANAT
Anladım işi, sanat Allah’ı aramakmış;
Marifet bu, gerisi yalnız çelik çomakmış...


*************************************************************



Paylaşın:


Paylaşım tarihi:





ANA SAYFA İSLAM Kıssadan Hisseler