Sureler (İsim) Sureler (No.) Kökler  Yardım
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
16 farklı meali görmek için lütfen ayet numarasına tıklayınız
1.
[100:1]
vel`âdiyâti ḍabḥâ.والعاديات ضبحا
وَالْعَادِيَاتِ ضَبْحًا
Elmalılı H. Yazır O harıl harıl (savaşa) koşanlara,
Yusuf AliBy the (Steeds) that run, with panting (breath),
 Words|والعاديات - By the racers| ضبحا - panting,|
2.
[100:2]
felmûriyâti ḳadḥâ.فالموريات قدحا
فَالْمُورِيَاتِ قَدْحًا
Elmalılı H. Yazır (Tırnaklarıyla yerden) ateş çıkaranlara,
Yusuf AliAnd strike sparks of fire,
 Words|فالموريات - And the producers of sparks,| قدحا - striking|
3.
[100:3]
felmügîrâti ṣubḥâ.فالمغيرات صبحا
فَالْمُغِيرَاتِ صُبْحًا
Elmalılı H. Yazır Sabahleyin akın edenlere,
Yusuf AliAnd push home the charge in the morning,
 Words|فالمغيرات - And the chargers| صبحا - (at) dawn,|
4.
[100:4]
feeŝerne bihî naḳ`â.فأثرن به نقعا
فَأَثَرْنَ بِهِ نَقْعًا
Elmalılı H. Yazır Tozu dumana karıştıranlara,
Yusuf AliAnd raise the dust in clouds the while,
 Words|فأثرن - Then raise| به - thereby| نقعا - dust,|
5.
[100:5]
fevesaṭne bihî cem`â.فوسطن به جمعا
فَوَسَطْنَ بِهِ جَمْعًا
Elmalılı H. Yazır Derken bir topluluğun ortasına dalanlara yemin ederim ki,
Yusuf AliAnd penetrate forthwith into the midst (of the foe) en masse;-
 Words|فوسطن - Then penetrate (in the) center| به - thereby| جمعا - collectively|
6.
[100:6]
inne-l'insâne lirabbihî lekenûd.إن الإنسان لربه لكنود
إِنَّ الْإِنسَانَ لِرَبِّهِ لَكَنُودٌ
Elmalılı H. Yazır Şüphesiz insan, Rabbine karşı çok nankördür.
Yusuf AliTruly man is, to his Lord, ungrateful;
 Words|إن - Indeed,| الإنسان - mankind,| لربه - to his Lord,| لكنود - (is) surely ungrateful.|
7.
[100:7]
veinnehû `alâ ẕâlike leşehîd.وإنه على ذلك لشهيد
وَإِنَّهُ عَلَى ذَلِكَ لَشَهِيدٌ
Elmalılı H. Yazır Ve kendisi de buna şahittir.
Yusuf AliAnd to that (fact) he bears witness (by his deeds);
 Words|وإنه - And indeed, he| على - on| ذلك - that| لشهيد - surely (is) a witness,|
8.
[100:8]
veinnehû liḥubbi-lḫayri leşedîd.وإنه لحب الخير لشديد
وَإِنَّهُ لِحُبِّ الْخَيْرِ لَشَدِيدٌ
Elmalılı H. Yazır Gerçekten o dünya malını çok sevdiği için katıdır.
Yusuf AliAnd violent is he in his love of wealth.
 Words|وإنه - And indeed he| لحب - in (the) love| الخير - (of) wealth| لشديد - (is) surely intense.|
9.
[100:9]
efelâ ya`lemü iẕâ bü`ŝira mâ fi-lḳubûr.أفلا يعلم إذا بعثر ما في القبور
أَفَلَا يَعْلَمُ إِذَا بُعْثِرَ مَا فِي الْقُبُورِ
Elmalılı H. Yazır Bilmiyor mu ki, kabirlerin içindekiler fırlatılacak.
Yusuf AliDoes he not know,- when that which is in the graves is scattered abroad
 Words|أفلا - But does not| يعلم - he know| إذا - when| بعثر - will be scattered| ما - what| في - (is) in| القبور - the graves,|
10.
[100:10]
veḥuṣṣile mâ fi-ṣṣudûr.وحصل ما في الصدور
وَحُصِّلَ مَا فِي الصُّدُورِ
Elmalılı H. Yazır Ve sinelerin içindekiler derlenecek.
Yusuf AliAnd that which is (locked up) in (human) breasts is made manifest-
 Words|وحصل - And is made apparent| ما - what| في - (is) in| الصدور - the breasts?|
11.
[100:11]
inne rabbehüm bihim yevmeiẕil leḫabîr.إن ربهم بهم يومئذ لخبير
إِنَّ رَبَّهُم بِهِمْ يَوْمَئِذٍ لَّخَبِيرٌ
Elmalılı H. Yazır O gün Rableri onların bütün yaptıklarından haberdardır
Yusuf AliThat their Lord had been Well-acquainted with them, (even to) that Day?
 Words|إن - Indeed,| ربهم - their Lord| بهم - about them,| يومئذ - that Day,| لخبير - (is) surely All-Aware.|
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
16 farklı meali görmek için lütfen ayet numarasına tıklayınız
Burada sunulan verilerin tamamı kontrol edilmemiştir. Lütfen orijinal kaynaklardan doğruluğunu kontrol ediniz.
Kur'an-ı Kerim sayfasına dönüş için tıklayınız. Urduca-İngilizce OpenBurhan versiyonu için tıklayınız.
   Çalışmamızda kullanılan verilerin ve dosyaların telif hakları sahiplerine aittir. - IP Numaranız: 3.145.56.28