Sureler (İsim) Sureler (No.) Kökler  Yardım
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
16 farklı meali görmek için lütfen ayet numarasına tıklayınız
1.
[80:1]
`abese vetevellâ.عبس وتولى
عَبَسَ وَتَوَلَّى
Elmalılı H. Yazır (Peygamber) Yüzünü ekşitti ve döndü.
Yusuf Ali(The Prophet) frowned and turned away,
 Words|عبس - He frowned| وتولى - and turned away,|
2.
[80:2]
en câehü-l'a`mâ.أن جاءه الأعمى
أَن جَاءَهُ الْأَعْمَى
Elmalılı H. Yazır Kendisine âmâ geldi, diye.
Yusuf AliBecause there came to him the blind man (interrupting).
 Words|أن - Because| جاءه - came to him| الأعمى - the blind man.|
3.
[80:3]
vemâ yüdrîke le`allehû yezzekkâ.وما يدريك لعله يزكى
وَمَا يُدْرِيكَ لَعَلَّهُ يَزَّكَّى
Elmalılı H. Yazır Ne bilirsin, belki o temizlenecek?
Yusuf AliBut what could tell thee but that perchance he might grow (in spiritual understanding)?-
 Words|وما - But what| يدريك - would make you know| لعله - that he might| يزكى - purify himself,|
4.
[80:4]
ev yeẕẕekkeru fetenfe`ahü-ẕẕikrâ.أو يذكر فتنفعه الذكرى
أَوْ يَذَّكَّرُ فَتَنفَعَهُ الذِّكْرَى
Elmalılı H. Yazır Veya öğüt belleyecek de öğüt ona fayda verecek.
Yusuf AliOr that he might receive admonition, and the teaching might profit him?
 Words|أو - Or| يذكر - be reminded| فتنفعه - so would benefit him| الذكرى - the reminder?|
5.
[80:5]
emmâ meni-stagnâ.أما من استغنى
أَمَّا مَنِ اسْتَغْنَى
Elmalılı H. Yazır Ama buna ihtiyaç hissetmeyene gelince,
Yusuf AliAs to one who regards Himself as self-sufficient,
 Words|أما - As for| من - (him) who| استغنى - considers himself free from need,|
6.
[80:6]
feente lehû teṣaddâ.فأنت له تصدى
فَأَنتَ لَهُ تَصَدَّى
Elmalılı H. Yazır Sen ona yöneliyorsun.
Yusuf AliTo him dost thou attend;
 Words|فأنت - So you| له - to him| تصدى - give attention.|
7.
[80:7]
vemâ `aleyke ellâ yezzekkâ.وما عليك ألا يزكى
وَمَا عَلَيْكَ أَلَّا يَزَّكَّى
Elmalılı H. Yazır Onun temizlenmemesinden sana ne?
Yusuf AliThough it is no blame to thee if he grow not (in spiritual understanding).
 Words|وما - And not| عليك - upon you| ألا - that not| يزكى - he purifies himself.|
8.
[80:8]
veemmâ men câeke yes`â.وأما من جاءك يسعى
وَأَمَّا مَن جَاءَكَ يَسْعَى
Elmalılı H. Yazır Ama sana can atarak gelen,
Yusuf AliBut as to him who came to thee striving earnestly,
 Words|وأما - But as for| من - (he) who| جاءك - came to you| يسعى - striving,|
9.
[80:9]
vehüve yaḫşâ.وهو يخشى
وَهُوَ يَخْشَى
Elmalılı H. Yazır Allah'tan korkarak gelmişken,
Yusuf AliAnd with fear (in his heart),
 Words|وهو - While he| يخشى - fears,|
10.
[80:10]
feente `anhü telehhâ.فأنت عنه تلهى
فَأَنتَ عَنْهُ تَلَهَّى
Elmalılı H. Yazır Sen onunla ilgilenmiyorsun.
Yusuf AliOf him wast thou unmindful.
 Words|فأنت - But you| عنه - from him| تلهى - (are) distracted.|
11.
[80:11]
kellâ innehâ teẕkirah.كلا إنها تذكرة
كَلَّا إِنَّهَا تَذْكِرَةٌ
Elmalılı H. Yazır Hayır hayır, sakın. Çünkü o Kur'ân bir öğüttür.
Yusuf AliBy no means (should it be so)! For it is indeed a Message of instruction:
 Words|كلا - Nay!| إنها - Indeed, it| تذكرة - (is) a reminder,|
12.
[80:12]
femen şâe ẕekerah.فمن شاء ذكره
فَمَن شَاءَ ذَكَرَهُ
Elmalılı H. Yazır Artık dileyen onu düşünür.
Yusuf AliTherefore let whoso will, keep it in remembrance.
 Words|فمن - So whosoever| شاء - wills| ذكره - may remember it.|
13.
[80:13]
fî ṣuḥufim mükerrameh.في صحف مكرمة
فِي صُحُفٍ مُّكَرَّمَةٍ
Elmalılı H. Yazır O, değerli sahifelerdedir.
Yusuf Ali(It is) in Books held (greatly) in honour,
 Words|في - In| صحف - sheets| مكرمة - honored,|
14.
[80:14]
merfû`atim müṭahherah.مرفوعة مطهرة
مَّرْفُوعَةٍ مُّطَهَّرَةٍ
Elmalılı H. Yazır Yüksek tutulan tertemiz sahifelerde.
Yusuf AliExalted (in dignity), kept pure and holy,
 Words|مرفوعة - Exalted,| مطهرة - purified,|
15.
[80:15]
bieydî seferah.بأيدي سفرة
بِأَيْدِي سَفَرَةٍ
Elmalılı H. Yazır Yazıcıların ellerindedir,
Yusuf Ali(Written) by the hands of scribes-
 Words|بأيدي - In (the) hands| سفرة - (of) scribes.|
16.
[80:16]
kirâmim berarah.كرام بررة
كِرَامٍ بَرَرَةٍ
Elmalılı H. Yazır Değerli, iyi yazıcıların.
Yusuf AliHonourable and Pious and Just.
 Words|كرام - Noble,| بررة - dutiful.|
17.
[80:17]
ḳutile-l'insânü mâ ekferah.قتل الإنسان ما أكفره
قُتِلَ الْإِنسَانُ مَا أَكْفَرَهُ
Elmalılı H. Yazır O kahrolası insan, ne nankör şey.
Yusuf AliWoe to man! What hath made him reject Allah;
 Words|قتل - Is destroyed| الإنسان - [the] man,| ما - how| أكفره - ungrateful is he!|
18.
[80:18]
min eyyi şey'in ḫaleḳah.من أي شيء خلقه
مِنْ أَيِّ شَيْءٍ خَلَقَهُ
Elmalılı H. Yazır O yaratan onu hangi şeyden yarattı?
Yusuf AliFrom what stuff hath He created him?
 Words|من - From| أي - what| شيء - thing| خلقه - He created him?|
19.
[80:19]
min nuṭfeh. ḫaleḳahû feḳadderah.من نطفة خلقه فقدره
مِن نُّطْفَةٍ خَلَقَهُ فَقَدَّرَهُ
Elmalılı H. Yazır Bir damla sudan, onu yarattı da biçime koydu.
Yusuf AliFrom a sperm-drop: He hath created him, and then mouldeth him in due proportions;
 Words|من - From| نطفة - a semen-drop| خلقه - He created him,| فقدره - then He proportioned him,|
20.
[80:20]
ŝümme-ssebîle yesserah.ثم السبيل يسره
ثُمَّ السَّبِيلَ يَسَّرَهُ
Elmalılı H. Yazır Sonra ona yolunu kolaylaştırdı.
Yusuf AliThen doth He make His path smooth for him;
 Words|ثم - Then| السبيل - the way,| يسره - He made easy for him,|
21.
[80:21]
ŝümme emâtehû feaḳberah.ثم أماته فأقبره
ثُمَّ أَمَاتَهُ فَأَقْبَرَهُ
Elmalılı H. Yazır Sonra onu öldürdü de kabre koydurdu.
Yusuf AliThen He causeth him to die, and putteth him in his grave;
 Words|ثم - Then| أماته - He causes him to die| فأقبره - and provides a grave for him,|
22.
[80:22]
ŝümme iẕâ şâe enşerah.ثم إذا شاء أنشره
ثُمَّ إِذَا شَاءَ أَنشَرَهُ
Elmalılı H. Yazır Sonra dilediği vakit onu tekrar diriltir.
Yusuf AliThen, when it is His Will, He will raise him up (again).
 Words|ثم - Then| إذا - when| شاء - He wills,| أنشره - He will resurrect him.|
23.
[80:23]
kellâ lemmâ yaḳḍi mâ emerah.كلا لما يقض ما أمره
كَلَّا لَمَّا يَقْضِ مَا أَمَرَهُ
Elmalılı H. Yazır Hayır hayır, doğrusu o, hiç Allah'ın emrini tam yerine getirmedi,
Yusuf AliBy no means hath he fulfilled what Allah hath commanded him.
 Words|كلا - Nay!| لما - Not| يقض - he has accomplished| ما - what| أمره - He commanded him.|
24.
[80:24]
felyenżuri-l'insânü ilâ ṭa`âmih.فلينظر الإنسان إلى طعامه
فَلْيَنظُرِ الْإِنسَانُ إِلَى طَعَامِهِ
Elmalılı H. Yazır Bir de o insan yiyeceğine baksın.
Yusuf AliThen let man look at his food, (and how We provide it):
 Words|فلينظر - Then let look| الإنسان - the man| إلى - at| طعامه - his food,|
25.
[80:25]
ennâ ṣabebne-lmâe ṣabbâ.أنا صببنا الماء صبا
أَنَّا صَبَبْنَا الْمَاءَ صَبًّا
Elmalılı H. Yazır Biz o suyu bol bol döktük.
Yusuf AliFor that We pour forth water in abundance,
 Words|أنا - That [We]| صببنا - [We] poured| الماء - the water| صبا - (in) abundance,|
26.
[80:26]
ŝümme şaḳaḳne-l'arḍa şeḳḳâ.ثم شققنا الأرض شقا
ثُمَّ شَقَقْنَا الْأَرْضَ شَقًّا
Elmalılı H. Yazır Sonra toprağı nasıl da yardık.
Yusuf AliAnd We split the earth in fragments,
 Words|ثم - Then| شققنا - We cleaved| الأرض - the earth| شقا - splitting,|
27.
[80:27]
feembetnâ fîhâ ḥabbâ.فأنبتنا فيها حبا
فَأَنبَتْنَا فِيهَا حَبًّا
Elmalılı H. Yazır Bu suretle orada ekinler bitirdik.
Yusuf AliAnd produce therein corn,
 Words|فأنبتنا - Then We caused to grow| فيها - therein| حبا - grain,|
28.
[80:28]
ve`inebev veḳaḍbâ.وعنبا وقضبا
وَعِنَبًا وَقَضْبًا
Elmalılı H. Yazır Üzümler, yoncalar,
Yusuf AliAnd Grapes and nutritious plants,
 Words|وعنبا - And grapes| وقضبا - and green fodder,|
29.
[80:29]
vezeytûnev venaḫlâ.وزيتونا ونخلا
وَزَيْتُونًا وَنَخْلًا
Elmalılı H. Yazır Zeytinlikler, hurmalıklar,
Yusuf AliAnd Olives and Dates,
 Words|وزيتونا - And olive| ونخلا - and date-palms,|
30.
[80:30]
veḥadâiḳa gulbâ.وحدائق غلبا
وَحَدَائِقَ غُلْبًا
Elmalılı H. Yazır İri ve sık ağaçlı bahçeler,
Yusuf AliAnd enclosed Gardens, dense with lofty trees,
 Words|وحدائق - And gardens| غلبا - (of) thick foliage,|
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
16 farklı meali görmek için lütfen ayet numarasına tıklayınız
Burada sunulan verilerin tamamı kontrol edilmemiştir. Lütfen orijinal kaynaklardan doğruluğunu kontrol ediniz.
Kur'an-ı Kerim sayfasına dönüş için tıklayınız. Urduca-İngilizce OpenBurhan versiyonu için tıklayınız.
   Çalışmamızda kullanılan verilerin ve dosyaların telif hakları sahiplerine aittir. - IP Numaranız: 18.191.23.195