Sureler (İsim) Sureler (No.) Kökler  Yardım
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
16 farklı meali görmek için lütfen ayet numarasına tıklayınız
1.
[81:1]
iẕe-şşemsü küvvirat.إذا الشمس كورت
إِذَا الشَّمْسُ كُوِّرَتْ
Elmalılı H. Yazır Güneş katlanıp dürüldüğünde,
Yusuf AliWhen the sun (with its spacious light) is folded up;
 Words|إذا - When| الشمس - the sun| كورت - is wrapped up,|
2.
[81:2]
veiẕe-nnücûmü-nkederat.وإذا النجوم انكدرت
وَإِذَا النُّجُومُ انكَدَرَتْ
Elmalılı H. Yazır Yıldızlar bulandığında,
Yusuf AliWhen the stars fall, losing their lustre;
 Words|وإذا - And when| النجوم - the stars| انكدرت - fall, losing their luster|
3.
[81:3]
veiẕe-lcibâlü süyyirat.وإذا الجبال سيرت
وَإِذَا الْجِبَالُ سُيِّرَتْ
Elmalılı H. Yazır Dağlar yürütüldüğünde,
Yusuf AliWhen the mountains vanish (like a mirage);
 Words|وإذا - And when| الجبال - the mountains| سيرت - are moved away,|
4.
[81:4]
veiẕe-l`işâru `uṭṭilet.وإذا العشار عطلت
وَإِذَا الْعِشَارُ عُطِّلَتْ
Elmalılı H. Yazır Kıyılmaz mallar bırakıldığında,
Yusuf AliWhen the she-camels, ten months with young, are left untended;
 Words|وإذا - And when| العشار - the full-term she-camels| عطلت - (are) left untended;|
5.
[81:5]
veiẕe-lvuḥûşü ḥuşirat.وإذا الوحوش حشرت
وَإِذَا الْوُحُوشُ حُشِرَتْ
Elmalılı H. Yazır Vahşi hayvanlar bir araya toplandığında,
Yusuf AliWhen the wild beasts are herded together (in the human habitations);
 Words|وإذا - And when| الوحوش - the wild beasts| حشرت - are gathered,|
6.
[81:6]
veiẕe-lbiḥâru süccirat.وإذا البحار سجرت
وَإِذَا الْبِحَارُ سُجِّرَتْ
Elmalılı H. Yazır Denizler ateşlendiğinde (suları çekilip, volkanlar halinde ateş püskürdüğünde),
Yusuf AliWhen the oceans boil over with a swell;
 Words|وإذا - And when| البحار - the seas| سجرت - are made to overflow,|
7.
[81:7]
veiẕe-nnüfûsü züvvicet.وإذا النفوس زوجت
وَإِذَا النُّفُوسُ زُوِّجَتْ
Elmalılı H. Yazır Nefisler eşleştirildiğinde (iyiler iyilerle, kötüler kötülerle bir araya toplandığında),
Yusuf AliWhen the souls are sorted out, (being joined, like with like);
 Words|وإذا - And when| النفوس - the souls| زوجت - are paired,|
8.
[81:8]
veiẕe-lmev'ûdetü süilet.وإذا الموءودة سئلت
وَإِذَا الْمَوْؤُودَةُ سُئِلَتْ
Elmalılı H. Yazır Diri diri toprağa gömülen kıza sorulduğunda,
Yusuf AliWhen the female (infant), buried alive, is questioned -
 Words|وإذا - And when| الموءودة - the female infant buried alive| سئلت - is asked|
9.
[81:9]
bieyyi ẕembin ḳutilet.بأي ذنب قتلت
بِأَيِّ ذَنبٍ قُتِلَتْ
Elmalılı H. Yazır "Hangi günahtan dolayı öldürüldü?" diye.
Yusuf AliFor what crime she was killed;
 Words|بأي - For what| ذنب - sin| قتلت - she was killed.|
10.
[81:10]
veiẕe-ṣṣuḥufü nüşirat.وإذا الصحف نشرت
وَإِذَا الصُّحُفُ نُشِرَتْ
Elmalılı H. Yazır Amel defterleri açıldığında,
Yusuf AliWhen the scrolls are laid open;
 Words|وإذا - And when| الصحف - the pages| نشرت - are laid open,|
11.
[81:11]
veiẕe-ssemâü küşiṭat.وإذا السماء كشطت
وَإِذَا السَّمَاءُ كُشِطَتْ
Elmalılı H. Yazır Gök sıyrılıp açıldığında,
Yusuf AliWhen the world on High is unveiled;
 Words|وإذا - And when| السماء - the sky| كشطت - is stripped away,|
12.
[81:12]
veiẕe-lceḥîmü sü``irat.وإذا الجحيم سعرت
وَإِذَا الْجَحِيمُ سُعِّرَتْ
Elmalılı H. Yazır Cehennem kızıştırıldığında,
Yusuf AliWhen the Blazing Fire is kindled to fierce heat;
 Words|وإذا - And when| الجحيم - the Hellfire| سعرت - is set ablaze,|
13.
[81:13]
veiẕe-lcennetü üzlifet.وإذا الجنة أزلفت
وَإِذَا الْجَنَّةُ أُزْلِفَتْ
Elmalılı H. Yazır Ve cennet yaklaştırıldığında,
Yusuf AliAnd when the Garden is brought near;-
 Words|وإذا - And when| الجنة - Paradise| أزلفت - is brought near,|
14.
[81:14]
`alimet nefsüm mâ aḥḍarat.علمت نفس ما أحضرت
عَلِمَتْ نَفْسٌ مَّا أَحْضَرَتْ
Elmalılı H. Yazır Herkes ne getirmiş olduğunu anlar.
Yusuf Ali(Then) shall each soul know what it has put forward.
 Words|علمت - Will know| نفس - a soul| ما - what| أحضرت - it has brought.|
15.
[81:15]
felâ uḳsimü bilḫunnes.فلا أقسم بالخنس
فَلَا أُقْسِمُ بِالْخُنَّسِ
Elmalılı H. Yazır Şimdi yemin ederim o sinenlere (gündüzleri gözden kaybolan yıldızlara),
Yusuf AliSo verily I call to witness the planets - that recede,
 Words|فلا - But nay!| أقسم - I swear| بالخنس - by the retreating planets,|
16.
[81:16]
elcevâri-lkünnes.الجوار الكنس
الْجَوَارِ الْكُنَّسِ
Elmalılı H. Yazır O akıp akıp yuvasına gidenlere,
Yusuf AliGo straight, or hide;
 Words|الجوار - Those that run| الكنس - (and) disappear,|
17.
[81:17]
velleyli iẕâ `as`as.والليل إذا عسعس
وَاللَّيْلِ إِذَا عَسْعَسَ
Elmalılı H. Yazır Yöneldiği an geceye,
Yusuf AliAnd the Night as it dissipates;
 Words|والليل - And the night| إذا - when| عسعس - it departs,|
18.
[81:18]
veṣṣubḥi iẕâ teneffes.والصبح إذا تنفس
وَالصُّبْحِ إِذَا تَنَفَّسَ
Elmalılı H. Yazır Nefeslendiği (ağardığı) an sabaha ki,
Yusuf AliAnd the Dawn as it breathes away the darkness;-
 Words|والصبح - And the dawn| إذا - when| تنفس - it breathes|
19.
[81:19]
innehû leḳavlü rasûlin kerîm.إنه لقول رسول كريم
إِنَّهُ لَقَوْلُ رَسُولٍ كَرِيْمٍ
Elmalılı H. Yazır Kuşkusuz o Kur'an, değerli bir elçinin sözüdür.
Yusuf AliVerily this is the word of a most honourable Messenger,
 Words|إنه - Indeed, it| لقول - (is) surely a word| رسول - (of) a Messenger| كريم - noble,|
20.
[81:20]
ẕî ḳuvvetin `inde ẕi-l`arşi mekîn.ذي قوة عند ذي العرش مكين
ذِي قُوَّةٍ عِندَ ذِي الْعَرْشِ مَكِينٍ
Elmalılı H. Yazır O elçi güçlüdür, Arş'ın sahibinin yanında çok itibarlıdır.
Yusuf AliEndued with Power, with rank before the Lord of the Throne,
 Words|ذي - Possessor of| قوة - power,| عند - with| ذي - (the) Owner of| العرش - the Throne| مكين - secure,|
21.
[81:21]
müṭâ`in ŝemme emîn.مطاع ثم أمين
مُّطَاعٍ ثَمَّ أَمِينٍ
Elmalılı H. Yazır Orada ona itaat edilir, güvenilir.
Yusuf AliWith authority there, (and) faithful to his trust.
 Words|مطاع - One to be obeyed| ثم - and| أمين - trustworthy,|
22.
[81:22]
vemâ ṣâḥibüküm bimecnûn.وما صاحبكم بمجنون
وَمَا صَاحِبُكُم بِمَجْنُونٍ
Elmalılı H. Yazır Arkadaşınızı cin çarpmış değildir.
Yusuf AliAnd (O people!) your companion is not one possessed;
 Words|وما - And not| صاحبكم - (is) your companion| بمجنون - mad.|
23.
[81:23]
veleḳad raâhü bil'üfüḳi-lmübîn.ولقد رآه بالأفق المبين
وَلَقَدْ رَآهُ بِالْأُفُقِ الْمُبِينِ
Elmalılı H. Yazır Andolsun o, Cebrail'i açık ufukta gördü.
Yusuf AliAnd without doubt he saw him in the clear horizon.
 Words|ولقد - And certainly| رآه - he saw him| بالأفق - in the horizon| المبين - the clear.|
24.
[81:24]
vemâ hüve `ale-lgaybi biḍanîn.وما هو على الغيب بضنين
وَمَا هُوَ عَلَى الْغَيْبِ بِضَنِينٍ
Elmalılı H. Yazır O, gayb hakkında cimri de değildir.
Yusuf AliNeither doth he withhold grudgingly a knowledge of the Unseen.
 Words|وما - And not| هو - he (is)| على - on| الغيب - the unseen| بضنين - a withholder.|
25.
[81:25]
vemâ hüve biḳavli şeyṭânir racîm.وما هو بقول شيطان رجيم
وَمَا هُوَ بِقَوْلِ شَيْطَانٍ رَّجِيمٍ
Elmalılı H. Yazır O, kovulmuş bir şeytanın sözü değildir.
Yusuf AliNor is it the word of an evil spirit accursed.
 Words|وما - And not| هو - it| بقول - (is the) word| شيطان - (of) Shaitaan| رجيم - accursed.|
26.
[81:26]
feeyne teẕhebûn.فأين تذهبون
فَأَيْنَ تَذْهَبُونَ
Elmalılı H. Yazır Hâl böyle iken, siz nereye gidiyorsunuz?
Yusuf AliWhen whither go ye?
 Words|فأين - So where| تذهبون - are you going?|
27.
[81:27]
in hüve illâ ẕikrul lil`âlemîn.إن هو إلا ذكر للعالمين
إِنْ هُوَ إِلَّا ذِكْرٌ لِّلْعَالَمِينَ
Elmalılı H. Yazır O, âlemler için öğütten başka bir şey değildir,
Yusuf AliVerily this is no less than a Message to (all) the Worlds:
 Words|إن - Not| هو - it| إلا - (is) except| ذكر - a reminder| للعالمين - to the worlds,|
28.
[81:28]
limen şâe minküm ey yesteḳîm.لمن شاء منكم أن يستقيم
لِمَن شَاءَ مِنكُمْ أَن يَسْتَقِيمَ
Elmalılı H. Yazır İçinizden doğru gitmek isteyenler için.
Yusuf Ali(With profit) to whoever among you wills to go straight:
 Words|لمن - For whoever| شاء - wills| منكم - among you| أن - to| يستقيم - take a straight way.|
29.
[81:29]
vemâ teşâûne illâ ey yeşâe-llâhü rabbü-l`âlemîn.وما تشاءون إلا أن يشاء الله رب العالمين
وَمَا تَشَاؤُونَ إِلَّا أَن يَشَاءَ اللَّهُ رَبُّ الْعَالَمِينَ
Elmalılı H. Yazır Âlemlerin Rabbi olan Allah dilemeyince, siz dileyemezsiniz.
Yusuf AliBut ye shall not will except as Allah wills,- the Cherisher of the Worlds.
 Words|وما - And not| تشاءون - you will| إلا - except| أن - that| يشاء - wills| الله - Allah,| رب - Lord| العالمين - (of) the worlds.|
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
16 farklı meali görmek için lütfen ayet numarasına tıklayınız
Burada sunulan verilerin tamamı kontrol edilmemiştir. Lütfen orijinal kaynaklardan doğruluğunu kontrol ediniz.
Kur'an-ı Kerim sayfasına dönüş için tıklayınız. Urduca-İngilizce OpenBurhan versiyonu için tıklayınız.
   Çalışmamızda kullanılan verilerin ve dosyaların telif hakları sahiplerine aittir. - IP Numaranız: 3.15.42.238