Sureler (İsim) Sureler (No.) Kökler  Yardım
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
16 farklı meali görmek için lütfen ayet numarasına tıklayınız
1.
[86:1]
vessemâi veṭṭâriḳ.والسماء والطارق
وَالسَّمَاءِ وَالطَّارِقِ
Elmalılı H. Yazır Andolsun o göğe ve Târık'a,
Yusuf AliBy the Sky and the Night-Visitant (therein);-
 Words|والسماء - By the sky| والطارق - and the night comer,|
2.
[86:2]
vemâ edrâke me-ṭṭâriḳ.وما أدراك ما الطارق
وَمَا أَدْرَاكَ مَا الطَّارِقُ
Elmalılı H. Yazır Târık nedir, bildin mi?
Yusuf AliAnd what will explain to thee what the Night-Visitant is?-
 Words|وما - And what| أدراك - can make you know| ما - what| الطارق - the night comer (is)?|
3.
[86:3]
ennecmü-ŝŝâḳib.النجم الثاقب
النَّجْمُ الثَّاقِبُ
Elmalılı H. Yazır O, karanlığı delen yıldızdır.
Yusuf Ali(It is) the Star of piercing brightness;-
 Words|النجم - (It is) the star,| الثاقب - the piercing!|
4.
[86:4]
in küllü nefsil lemmâ `aleyhâ ḥâfiż.إن كل نفس لما عليها حافظ
إِن كُلُّ نَفْسٍ لَّمَّا عَلَيْهَا حَافِظٌ
Elmalılı H. Yazır Hiçbir nefis yoktur ki başında bir denetleyici bulunmasın.
Yusuf AliThere is no soul but has a protector over it.
 Words|إن - Not| كل - (is) every| نفس - soul| لما - but| عليها - over it| حافظ - (is) a protector.|
5.
[86:5]
felyenżuri-l'insânü mimme ḫuliḳ.فلينظر الإنسان مم خلق
فَلْيَنظُرِ الْإِنسَانُ مِمَّ خُلِقَ
Elmalılı H. Yazır Onun için insan neden yaratıldığına bir baksın.
Yusuf AliNow let man but think from what he is created!
 Words|فلينظر - So let see| الإنسان - man| مم - from what| خلق - he is created.|
6.
[86:6]
ḫuliḳa mim mâin dâfiḳ.خلق من ماء دافق
خُلِقَ مِن مَّاءٍ دَافِقٍ
Elmalılı H. Yazır Atılan bir sudan yaratıldı.
Yusuf AliHe is created from a drop emitted-
 Words|خلق - He is created| من - from| ماء - a water,| دافق - ejected,|
7.
[86:7]
yaḫrucü mim beyni-ṣṣulbi vetterâib.يخرج من بين الصلب والترائب
يَخْرُجُ مِن بَيْنِ الصُّلْبِ وَالتَّرَائِبِ
Elmalılı H. Yazır O su, erkeğin sulbü ile kadının göğüs kemikleri arasından çıkar.
Yusuf AliProceeding from between the backbone and the ribs:
 Words|يخرج - Coming forth| من - from| بين - between| الصلب - the backbone| والترائب - and the ribs.|
8.
[86:8]
innehû `alâ rac`ihî leḳâdir.إنه على رجعه لقادر
إِنَّهُ عَلَى رَجْعِهِ لَقَادِرٌ
Elmalılı H. Yazır Elbette Allah'ın onu döndürmeye gücü yeter.
Yusuf AliSurely (Allah) is able to bring him back (to life)!
 Words|إنه - Indeed, He| على - to| رجعه - return him| لقادر - (is) Able.|
9.
[86:9]
yevme tüble-sserâir.يوم تبلى السرائر
يَوْمَ تُبْلَى السَّرَائِرُ
Elmalılı H. Yazır O gün bütün sırlar yoklanıp, meydana çıkarılır.
Yusuf AliThe Day that (all) things secret will be tested,
 Words|يوم - (The) Day| تبلى - will be tested| السرائر - the secrets,|
10.
[86:10]
femâ lehû min ḳuvvetiv velâ nâṣir.فما له من قوة ولا ناصر
فَمَا لَهُ مِن قُوَّةٍ وَلَا نَاصِرٍ
Elmalılı H. Yazır İnsanın o gün ne bir gücü vardır, ne de bir yardımcısı.
Yusuf Ali(Man) will have no power, and no helper.
 Words|فما - Then not| له - (is) for him| من - any| قوة - power| ولا - and not| ناصر - any helper.|
11.
[86:11]
vessemâi ẕâti-rrac`.والسماء ذات الرجع
وَالسَّمَاءِ ذَاتِ الرَّجْعِ
Elmalılı H. Yazır Andolsun o dönüşlü göğe,
Yusuf AliBy the Firmament which returns (in its round),
 Words|والسماء - By the sky| ذات - which| الرجع - returns,|
12.
[86:12]
vel'arḍi ẕâti-ṣṣad`.والأرض ذات الصدع
وَالْأَرْضِ ذَاتِ الصَّدْعِ
Elmalılı H. Yazır O yarılıp çatlayan yere,
Yusuf AliAnd by the Earth which opens out (for the gushing of springs or the sprouting of vegetation),-
 Words|والأرض - And the earth| ذات - which| الصدع - cracks open,|
13.
[86:13]
innehû leḳavlün faṣl.إنه لقول فصل
إِنَّهُ لَقَوْلٌ فَصْلٌ
Elmalılı H. Yazır Kuşkusuz Kur'ân, ayırıcı bir sözdür.
Yusuf AliBehold this is the Word that distinguishes (Good from Evil):
 Words|إنه - Indeed, it| لقول - (is) surely a Word| فصل - decisive,|
14.
[86:14]
vemâ hüve bilhezl.وما هو بالهزل
وَمَا هُوَ بِالْهَزْلِ
Elmalılı H. Yazır O asla bir şaka değildir.
Yusuf AliIt is not a thing for amusement.
 Words|وما - And not| هو - it| بالهزل - (is) for amusement.|
15.
[86:15]
innehüm yekîdûne keydâ.إنهم يكيدون كيدا
إِنَّهُمْ يَكِيدُونَ كَيْدًا
Elmalılı H. Yazır Haberin olsun ki, kâfirler hep hile kuruyorlar.
Yusuf AliAs for them, they are but plotting a scheme,
 Words|إنهم - Indeed, they| يكيدون - are plotting| كيدا - a plot,|
16.
[86:16]
veekîdü keydâ.وأكيد كيدا
وَأَكِيدُ كَيْدًا
Elmalılı H. Yazır Ben de hilelerine karşılık veririm.
Yusuf AliAnd I am planning a scheme.
 Words|وأكيد - But I am planning| كيدا - a plan.|
17.
[86:17]
femehhili-lkâfirîne emhilhüm ruveydâ.فمهل الكافرين أمهلهم رويدا
فَمَهِّلِ الْكَافِرِينَ أَمْهِلْهُمْ رُوَيْدًا
Elmalılı H. Yazır Onun için sen kâfirlere mühlet ver, onlara az bir zaman tanı.
Yusuf AliTherefore grant a delay to the Unbelievers: Give respite to them gently (for awhile).
 Words|فمهل - So give respite| الكافرين - (to) the disbelievers.| أمهلهم - Give respite to them -| رويدا - little.|
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
16 farklı meali görmek için lütfen ayet numarasına tıklayınız
Burada sunulan verilerin tamamı kontrol edilmemiştir. Lütfen orijinal kaynaklardan doğruluğunu kontrol ediniz.
Kur'an-ı Kerim sayfasına dönüş için tıklayınız. Urduca-İngilizce OpenBurhan versiyonu için tıklayınız.
   Çalışmamızda kullanılan verilerin ve dosyaların telif hakları sahiplerine aittir. - IP Numaranız: 18.191.23.195