1. [11:60] | veütbi`û fî hâẕihi-ddünyâ la`netev veyevme-lḳiyâmeh. elâ inne `âden keferû rabbehüm. elâ bü`del li`âdin ḳavmi hûd. | وأتبعوا في هذه الدنيا لعنة ويوم القيامة ألا إن عادا كفروا ربهم ألا بعدا لعاد قوم هود وَأُتْبِعُواْ فِي هَـذِهِ الدُّنْيَا لَعْنَةً وَيَوْمَ الْقِيَامَةِ أَلاَ إِنَّ عَادًا كَفَرُواْ رَبَّهُمْ أَلاَ بُعْدًا لِّعَادٍ قَوْمِ هُودٍ |
---|
Elmalılı | Hem bu dünyada, hem de kıyamet gününde bir lânetle izlendiler. Bilin ki, Âd kavmi, gerçekten Rablerini inkâr ettiler. Yine bilin ki, Hud'un kavmi olan Âd, defolup gittiler. | Y. Ali | And they were pursued by a Curse in this life,- and on the Day of Judgment. Ah! Behold! for the 'Ad rejected their Lord and Cherisher! Ah! Behold! removed (from sight) were 'Ad the people of Hud!
| Words | | وأتبعوا - And they were followed| في - in| هذه - this| الدنيا - world| لعنة - (with) a curse| ويوم - and (on the) Day| القيامة - (of) the Resurrection.| ألا - No doubt!| إن - Indeed,| عادا - Aad| كفروا - disbelieved| ربهم - their Lord,| ألا - So| بعدا - away| لعاد - with Aad,| قوم - (the) people| هود - (of) Hud.| | Pickthal | And a curse was made to follow them in the world and on the Day of Resurrection. Lo! A'ad disbelieved in their Lord. A far removal for A'ad, the folk of Hud! | Arberry | And there was sent following after them in this world a curse, and upon the Day of Resurrection: 'Surely Ad disbelieved in their Lord: so away with Ad, the people of Hood!' | Shakir | And they were overtaken by curse in this world and on the resurrection day; now surely Ad disbelieved in their Lord; now surely, away with Ad, the people of Hud. | Free Minds | And they were followed by a curse in this world and on the Day of Judgment, for 'Aad rejected their Lord. There is no more 'Aad, the people of Hud. | Qaribullah | They were overtaken by a curse in this world, and (they shall be cursed) on the Day of Resurrection. Indeed, Aad disbelieved in their Lord. Gone are Aad, the nation of Hood. | Asad | And they were pursued in this world by [God's] rejection, and [shall finally be overtaken by it] on the Day of Resurrection." Oh, verily, [the tribe of] `Ad denied their Sustainer! Oh, away with the `Ad, the people of Hud! | Diyanet Vakfı | Onlar hem bu dünyada hem de kıyamet gününde lanete tabi tutuldular. Biliniz ki, Ad (kavmi) Rablerini inkar ettiler. (Şunu da) bilin ki Hud'un kavmi Âd, Allah'ın rahmetinden uzak kılındı. | Diyanet | Bu dünyada da, kıyamet gününde de lanete uğradılar. Bilin ki Ad milleti Rablerini inkar etti ve yine bilin ki Hud'un milleti Ad Allah'ın rahmetinden uzaklaştı. | Edip Yüksel | Bunun üzerine, hem dünya hayatında ve hem diriliş gününde bir lanete uğradılar. Kısacası, Ad halkı, Rab'lerine karşı çıktı. Hud'un halkı Ad yok olmuştur. | Suat Yıldırım | İşte Âd halkı buydu...Rab'lerinin âyetlerini inkâr ettiler, O’nun peygamberlerine isyan ettiler ve Hakka karşı gelen her inatçı zorbanın isteklerine uydular.Hem bu dünyada lânete tâbi tutuldular, hem de kıyamet gününde.Evet, Âd halkı, Rab’lerini tanımayıp inkâr yolunu tuttular.Dikkat et: Nasıl da defoldu gitti o Hûd’un kavmi Âd! [53,50] | Yaşar Nuri Öztürk | Bu dünyada ve kıyamet gününde arkalarına lanet takıldı. Dikkat edin; Âd, Rablerine nankörlük etmişti. Dikkat edin, Hûd'un kavmi olan Âd geri gelmez oldu. | Abdulbaki Gölpınarlı | Ve şu dünyada da lanete uğratıldılar, kıyamet gününde de. Bilin ki hiç şüphe yok Âd, Rablerine karşı kafir oldu; bilin, uzaklık Hud'un kavmi Âd'a. | Ali Bulaç | Ve bu dünyada da, kıyamet gününde de lanete tabi tutuldular. Haberiniz olsun; gerçekten Ad (halkı), Rablerine (karşı) inkar ettiler. Haberiniz olsun; Hud kavmi Ad'a (Allah'ın rahmetinden) uzaklık (verildi). | Süleyman Ateş | Böylece hem bu dünyada, hem de kıyamet gününde peşlerine la'net takıldı. İyi bilin, 'Ad (kavmi) Rablerini inkar ettiler; iyi bilin Hud'un kavmi 'Ad, (Allah'ın rahmetinden) uzak olsun (yok olup gitsin)! | Önceki [11:59]< >[11:61] Sonraki |
|