1. [12:30] | veḳâle nisvetün fi-lmedîneti-mraetü-l`azîzi türâvidü fetâhâ `an nefsih. ḳad şegafehâ ḥubbâ. innâ lenerâhâ fî ḍalâlim mübîn. | وقال نسوة في المدينة امرأت العزيز تراود فتاها عن نفسه قد شغفها حبا إنا لنراها في ضلال مبين وَقَالَ نِسْوَةٌ فِي الْمَدِينَةِ امْرَأَةُ الْعَزِيزِ تُرَاوِدُ فَتَاهَا عَن نَّفْسِهِ قَدْ شَغَفَهَا حُبًّا إِنَّا لَنَرَاهَا فِي ضَلاَلٍ مُّبِينٍ |
---|
Elmalılı | Şehirde bazı kadınlar da "Azizin karısı, delikanlısından murad almaya kalkmış, sevgi yüreğini yakıp kavuruyormuş, görüyoruz ki, kadın çıldırmış besbelli..." dediler. |
Y. Ali | Ladies said in the City: "The wife of the (great) 'Aziz is seeking to seduce her slave from his (true) self: Truly hath he inspired her with violent love: we see she is evidently going astray."
|
Words | | وقال - And said| نسوة - women| في - in| المدينة - the city,| امرأت - "The wife of| العزيز - Aziz| تراود - (is) seeking to seduce| فتاها - her slave boy| عن - about| نفسه - himself;| قد - indeed,| شغفها - he has impassioned her| حبا - (with) love.| إنا - Indeed, we| لنراها - [we] surely see her| في - in| ضلال - an error| مبين - clear."| |
Pickthal | And women in the city said: The ruler's wife is asking of her slave-boy an ill-deed. Indeed he has smitten her to the heart with love. We behold her in plain aberration. |
Arberry | Certain women that were in the city said, 'The Governor's wife has been soliciting her page; he smote her heart with love; we see her in manifest error. |
Shakir | And women in the city said: The chiefs wife seeks her slave to yield himself (to her), surely he has affected her deeply with (his) love; most surely we see her in manifest error. |
Free Minds | And some women in the city said: "The wife of the Governor is trying to seduce her young man from himself; she is taken by love. We see her clearly misguided." |
Qaribullah | Certain women in the city said: 'The Governor's wife has sought to seduce her servant. He has made her heart stricken with love for him. Clearly, we perceive her to be in error. ' |
Asad | NOW the women of the city spoke [thus to one another]: "The wife of this nobleman is trying to induce her slave-boy to yield himself unto her! Her love for him has pierced her heart; verily, we see that she is undoubtedly suffering from an aberration!" |
Diyanet Vakfı | Şehirdeki bazı kadınlar dediler ki: Azizin karısı, delikanlısının nefsinden murat almak istiyormuş; Yusufun sevdası onun kalbine işlemiş! Biz onu gerçekten açık bir sapıklık içinde görüyoruz. |
Diyanet | Şehirde bir takım kadınlar: "Vezirin karısı kölesinin olmak istiyormuş; sevgisi bağrını yakmış; doğrusu onun besbelli sapıtmış olduğunu görüyoruz." dediler. |
Edip Yüksel | Şehirde bir takım kadınlar: "Valinin karısı hizmetçisini baştan çıkarmaya çalışıyor," dediler, "Ona çılgıncasına aşık. Onu açık bir sapıklık içinde görüyoruz." |
Suat Yıldırım | Şehirde birtakım kadınlar: “Duydunuz mu?” dediler: “Vezirin hanımı uşağına gönlünü kaptırmış, ondan kâm almak istemiş! Sevda ateşi bağrını yakmış. Kadın besbelli çıldırmış!” |
Yaşar Nuri Öztürk | Şehirde bazı kadınlar şöyle konuştular: "Azîz'in karısı, genç uşağının nefsinden gönlünü eğlendirmek istemiş. Aşktan yüreğinin zarı delinmiş. Öyle anlıyoruz ki, kadın tam bir çılgınlığa düşmüş." |
Abdulbaki Gölpınarlı | Şehirdeki kadınlar, azizin karısı, kölesinden murat almak istemiş, sevgi, bütün kalbini kaplamış, görüyoruz ki o, apaçık bir sapıklıkta dediler. |
Ali Bulaç | Şehirde (birtakım) kadınlar: "Aziz (Vezir)'in karısı kendi uşağının nefsinden murad almak istiyormuş. Öyle ki sevgi onun bağrına sinmiş. Biz doğrusu onu açıkça bir sapıklık içinde görüyoruz." dedi. |
Süleyman Ateş | Şehirde birtakım kadınlar: Vezir'in karısı, uşağının nefsinden murad almak istemiş! Sevda, onun bağrını yakmış! Biz onu açık bir sapıklık içinde görüyoruz!" dediler. |
Önceki [12:29]< >[12:31] Sonraki |