1. [12:67] | veḳâle yâ benîye lâ tedḫulû mim bâbiv vâḥidiv vedḫulû min ebvâbim müteferriḳah. vemâ ugnî `anküm mine-llâhi min şey'. ini-lḥukmü illâ lillâh. `aleyhi tevekkelt. ve`aleyhi felyetevekkeli-lmütevekkilûn. | وقال يا بني لا تدخلوا من باب واحد وادخلوا من أبواب متفرقة وما أغني عنكم من الله من شيء إن الحكم إلا لله عليه توكلت وعليه فليتوكل المتوكلون وَقَالَ يَا بَنِيَّ لاَ تَدْخُلُواْ مِن بَابٍ وَاحِدٍ وَادْخُلُواْ مِنْ أَبْوَابٍ مُّتَفَرِّقَةٍ وَمَا أُغْنِي عَنكُم مِّنَ اللّهِ مِن شَيْءٍ إِنِ الْحُكْمُ إِلاَّ لِلّهِ عَلَيْهِ تَوَكَّلْتُ وَعَلَيْهِ فَلْيَتَوَكَّلِ الْمُتَوَكِّلُونَ |
---|
Elmalılı | Ve dedi ki: "Ey yavrularım! (şehre) hepiniz bir kapıdan girmeyin de ayrı ayrı kapılardan girin. Gerçi ben ne yapsam, Allah'ın takdirini sizden engelleyemem. Hüküm yalnızca Allah'ındır. Onun için bütün tevekkül edenler O'na tevekkül etmelidirler." |
Y. Ali | Further he said: "O my sons! enter not all by one gate: enter ye by different gates. Not that I can profit you aught against Allah (with my advice): None can command except Allah: On Him do I put my trust: and let all that trust put their trust on Him."
|
Words | | وقال - And he said,| يا - O| بني - "O my sons!| لا - (Do) not| تدخلوا - enter| من - from| باب - one gate,| واحد - one gate,| وادخلوا - but enter| من - from| أبواب - gates| متفرقة - different.| وما - And not| أغني - I can avail| عنكم - you| من - against| الله - Allah| من - any| شيء - thing.| إن - Not| الحكم - (is) the decision| إلا - except| لله - with Allah,| عليه - upon Him| توكلت - I put my trust| وعليه - and upon Him,| فليتوكل - let put (their) trust| المتوكلون - the ones who put trust."| |
Pickthal | And he said: O my sons! Go not in by one gate; go in by different gates. I can naught avail you as against Allah. Lo! the decision rests with Allah only. In Him do I put my trust, and in Him let all the trusting put their trust. |
Arberry | He also said, 'O my sons, enter not by one door; enter by separate doors. Yet I cannot avail you anything against God; judgment belongs not to any but God. In Him I have put my trust; and in Him let all put their trust who put their trust.' |
Shakir | And he said: O my sons ! do not (all) enter by one gate and enter by different gates and I cannot avail you aught against Allah; judgment is only Allah's; on Him do I rely, and on Him let those who are reliant rely. |
Free Minds | And he said: "My sons, do not enter from one gate, but enter from separate gates; and I cannot avail you anything against God, for the judgment is to God. In Him I put my trust, and in Him those who put their trust should trust." |
Qaribullah | Then he said: 'My sons, do not enter from one gate. Enter through different gates. I cannot be of any help to you against Allah; judgement belongs to Allah alone. In Him I have put my trust. In Him let all put their trust. ' |
Asad | And he added: "O my sons! Do not enter [the city all] by one gate, but enter by different gates. Yet [even so,] I can be of no avail whatever to you against [anything that may be willed by] God: judgment [as to what is to happen] rests with none but God. In Him have I placed my trust: for, all who have trust [in His existence] must place their trust in Him alone." |
Diyanet Vakfı | Sonra şöyle dedi: Oğullarım! (Şehre) hepiniz bir kapıdan girmeyin, ayrı ayrı kapılardan girin. Ama Allah'tan (gelecek) hiçbir şeyi sizden savamam. Hüküm Allah'tan başkasının değildir. (Onun için) ben yalnız O'na dayandım. Tevekkül edenler yalnız O'na dayansınlar. |
Diyanet | Babaları: "Oğullarım! Tek bir kapıdan değil, ayrı ayrı kapılardan girin. Ama Allah katında size bir faydam olmaz, hüküm ancak Allah'ındır, O'na güvendim, güvenenler de O'na güvensinler" dedi. |
Edip Yüksel | Dedi ki: "Yavrularım, bir tek kapıdan girmeyin; farklı kapılardan girin. Ne var ki, ALLAH'ın önceden belirlediği şeyden sizi kurtaramam. Hüküm ALLAH'ındır ancak. Ben O'na güvendim. Güvenenler O'na güvenmeli." |
Suat Yıldırım | Ve “Evlatlarım!” diye ilave etti: “Şehre aynı kapıdan değil de, ayrı ayrı kapılardan girin.Gerçi ben ne yapsam, Allah'tan gelecek takdiri önleyemem.Zira hüküm yetkisi, yalnız Allah’ındır. Onun içindir ki ben ancak O’na dayanır, O’na güvenirim.Tevekkül edenler de yalnız O’na dayanıp güvenmelidirler.” |
Yaşar Nuri Öztürk | Yakub şunu da söyledi: "Oğullarım, birtek kapıdan girmeyin, ayrı ayrı kapılardan girin. Gerçi ben, Allah'ın takdir ettiği birşeyi sizden savamam, hüküm yalnız Allah'ındır. Yalnız O'na dayandım ben, yalnız O'na güvenip dayansın tevekkül sahipleri." |
Abdulbaki Gölpınarlı | Ve oğullarım dedi, hepiniz aynı kapıdan girmeyin, ayrıayrı kapılardan girin. Fakat gene de Allah'ın takdir ettiği hiçbir şeyi gideremem sizden; hüküm, ancak Allah'ındır. Ona dayandım ve dayananlar da ancak ona dayanmalı. |
Ali Bulaç | Ve dedi ki: "Ey çocuklarım, tek bir kapıdan girmeyin, ayrı ayrı kapılardan girin. Ben size Allah'tan hiçbir şeyi sağlayamam (gideremem). Hüküm yalnızca Allah'ındır. Ben O'na tevekkül ettim. Tevekkül edenler de yalnızca O'na tevekkül etmelidirler." |
Süleyman Ateş | Ve dedi ki: "Oğullarım, (Mısır'a) bir kapıdan girmeyin, ayrı ayrı kapılardan girin. Ben, Allah'tan gelecek hiçbir şeyi sizden savamam. Hüküm, yalnız Allah'ındır. (O size ne takdir etmişse muhakkak olacaktır.) Ben O'na tevekkül ettim, tevekkül edenlerde O'na tevekkül etsinler!" |
Önceki [12:66]< >[12:68] Sonraki |