1. [12:81] | irci`û ilâ ebîküm feḳûlû yâ ebânâ inne-bneke seraḳ. vemâ şehidnâ illâ bimâ `alimnâ vemâ künnâ lilgaybi ḥâfiżîn. | ارجعوا إلى أبيكم فقولوا يا أبانا إن ابنك سرق وما شهدنا إلا بما علمنا وما كنا للغيب حافظين ارْجِعُواْ إِلَى أَبِيكُمْ فَقُولُواْ يَا أَبَانَا إِنَّ ابْنَكَ سَرَقَ وَمَا شَهِدْنَا إِلاَّ بِمَا عَلِمْنَا وَمَا كُنَّا لِلْغَيْبِ حَافِظِينَ |
---|
Elmalılı | "Siz dönün de babanıza deyin ki: Ey babamız! İnan ki, oğlun hırsızlık yaptı. Biz ancak bildiğimize şahitlik ediyoruz. Yoksa gaybın bekçileri değiliz." | Y. Ali | "Turn ye back to your father, and say, 'O our father! behold! thy son committed theft! we bear witness only to what we know, and we could not well guard against the unseen!
| Words | | ارجعوا - Return| إلى - to| أبيكم - your father| فقولوا - and say,| يا - O| أبانا - 'O our father!| إن - Indeed,| ابنك - your son| سرق - has stolen,| وما - and not| شهدنا - we testify| إلا - except| بما - of what| علمنا - we knew.| وما - And not| كنا - we were| للغيب - of the unseen| حافظين - guardians.| | Pickthal | Return unto your father and say: O our father! Lo! thy son hath stolen. We testify only to that which we know; we are not guardians of the Unseen. | Arberry | Return you all to your father, and say, "Father, thy son stole; we do not testify except that we know; we were no guardians of the Unseen. | Shakir | Go back to your father and say: O our father! surely your son committed theft, and we do not bear witness except to what we have known, and we could not keep watch over the unseen: | Free Minds | "Return to your father, and tell him: "Our father, your son has stolen, and we did not witness except what we learned, and we could not know the unseen!" | Qaribullah | Return, all of you to your father and say to him: 'Father, your son has committed a theft. We testify only to what we know. How could we guard against the unforeseen? | Asad | [And as for you others,] return to your father and say: `O our father! Behold, thy son has stolen-but we [can] bear witness to no more than what has become known to us;" and [although we gave you our pledge,] we could not guard against something that [lay hidden in the future and, hence,] was beyond the reach of our perception." | Diyanet Vakfı | Babanıza dönün ve deyin ki: "Ey babamız! Şüphesiz oğlun hırsızlık etti. Biz, bildiğimizden başkasına şahitlik etmedik. Biz gaybın bekçileri değiliz. | Diyanet | Yakup: "Sizi nefsiniz bir iş yapmaya sürükledi, artık bana güzelce sabır gerekir; belki Allah hepsini birden bana getirecektir, çünkü O bilendir, hakimdir" dedi. | Edip Yüksel | "Babanıza dönün ve şunları söyleyin: 'Ey babamız, oğlun hırsızlık yaptı. Biz ancak bildiğimiz şeye tanıklık ediyoruz. Gizli işlenen bir şeyi önleyemezdik.'" | Suat Yıldırım | “Siz dönün, babanıza deyin ki: “Sevgili babamız, bizler farkına varmadanoğlun inan ki hırsızlık etmiş. Biz ancak bildiğimize şahitlik ediyoruz. (Söz verdiğimiz zaman, bu durumun ortaya çıkacağını nereden bilebilirdik?)Gayb bize emanet edilmiş değil ki!” | Yaşar Nuri Öztürk | Babanıza dönüp şöyle deyin: "Ey babamız, oğlun hırsızlık etti. Biz sadece bildiğimize tanıklık ettik. Biz gaybı bilenler değiliz." | Abdulbaki Gölpınarlı | Siz babanıza dönün de baba deyin, oğlun hırsızlık etti ve biz, ancak bildiğimizi söyleyerek tanıklıkta bulunduk, gizli olanıysa zaten bilemeyiz. | Ali Bulaç | "Dönün babanıza ve deyin ki: '-Ey babamız, senin oğlun gerçekten hırsızlık etti. Biz, bildiğimizden başkasına şahitlik etmedik. Biz gaybın kollayıcıları değiliz." | Süleyman Ateş | Babanıza dönün, deyin ki: Ey babamız, oğlun hırsızlık etti! Biz ancak bildiğimize şahidlik ettik (tasın, onun yükünden çıktığını gördük, ötesini bilmiyoruz), Biz gizliyi bilenler değiliz. | Önceki [12:80]< >[12:82] Sonraki |
|