1. [15:91] | elleẕîne ce`alü-lḳur'âne `iḍîn. | الذين جعلوا القرآن عضين الَّذِينَ جَعَلُوا الْقُرْآنَ عِضِينَ |
---|
Elmalılı | Onlar, Kur'ân'ın bir kısmına inanıp bir kısmına inanmayarak onu kısım kısım böldüler. |
Y. Ali | (So also on such) as have made Qur'an into shreds (as they please).
|
Words | | الذين - Those who| جعلوا - have made| القرآن - the Quran| عضين - (in) parts.| |
Pickthal | Those who break the Qur'an into parts. |
Arberry | who have broken the Koran into fragments. |
Shakir | Those who made the Quran into shreds. |
Free Minds | The ones who have made the Quran obsolete. |
Qaribullah | who have broken the Koran into parts, |
Asad | [and] who [now] declare this Qur'an to be [a tissue of] falsehoods! |
Diyanet Vakfı | Onlar, Kur'an'ı bölüp ayıranlardır. |
Diyanet | Kuran'ı işlerine geldiği gibi bölenlere de, kendi Kitablarının bir kısmına inanıp bir kısmını kabul etmeyen yahudi ve hıristiyanlara da nitekim Kitap indirmiştik; Rabbine and olsun ki hepsini, yaptıklarından sorumlu tutacağız. |
Edip Yüksel | Onlar ki Kuran'ı parçalara ayırdılar. |
Suat Yıldırım | Tıpkı o bölüşenlerin, O Kur'ân’ı parça parça edenlerin başlarına indirdiğimiz felaket gibi. |
Yaşar Nuri Öztürk | Onlar ki Kur'an'ı parça parça/bölük bölük/falcılık aracı yaptılar. |
Abdulbaki Gölpınarlı | Öyle kişilerdi onlar ki Kuran'ı parçaparça ettiler; bir kısmına inandılar da bir kısmına inanmadılar. |
Ali Bulaç | Ki onlar Kur'anı parça-parça kıldılar. |
Süleyman Ateş | Onlar ki Kur'an'ı bölük bölük ettiler. |
Önceki [15:90]< >[15:92] Sonraki |