Kelime

Kelime<not selected>
Kök<not selected>
Konum[:]

Lütfen mavi renkteki Arapça herhangi bir kelimeyi tıklayınız.

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
15 farklı meali görmek için lütfen [Sure:Ayet] numarasına tıklayınız
Ayet(ler): 1 Surah :  16 - NahlGörüntülenen ayet : 113 | 128 - Sure No: 16
Önceki [16:112]< >[16:114] Sonraki
1.
[16:113]
veleḳad câehüm rasûlüm minhüm fekeẕẕebûhü feeḫaẕehümü-l`aẕâbü vehüm żâlimûn.ولقد جاءهم رسول منهم فكذبوه فأخذهم العذاب وهم ظالمون
وَلَقَدْ جَاءَهُمْ رَسُولٌ مِّنْهُمْ فَكَذَّبُوهُ فَأَخَذَهُمُ الْعَذَابُ وَهُمْ ظَالِمُونَ
Elmalılı Andolsun ki, onlara içlerinden bir peygamber geldi de onu yalanladılar. Bunun üzerine zulüm yaparlarken azab da onları yakalayıverdi.
Y. AliAnd there came to them a Messenger from among themselves, but they falsely rejected him; so the Wrath seized them even in the midst of their iniquities.
 Words| ولقد - And certainly| جاءهم - came to them| رسول - a Messenger| منهم - from among them| فكذبوه - but they denied him;| فأخذهم - so seized them| العذاب - the punishment| وهم - while they| ظالمون - (were) wrongdoers.|
PickthalAnd verily there had come unto them a messenger from among them, but they had denied him, and so the torment seized them while they were wrong-doers.
Arberry There came indeed to them a Messenger from amongst them, but they cried him lies; so they were seized by the chastisement while they were evildoers.
ShakirAnd certainly there came to them a Messenger from among them, but they rejected him, so the punishment overtook them while they were unjust.
Free MindsAnd a messenger came to them from themselves, but they denied him, so the punishment took them while they were wicked.
Qaribullah A Messenger from their own was sent to them, but they belied him. So while they were harmdoers they were seized by the punishment.
AsadAnd indeed, there had come unto them an apostle from among themselves -but they gave him the lie; and therefore suffering overwhelmed them while they were thus doing wrong [to themselves].
Diyanet VakfıAndolsun ki, onlara kendilerinden peygamber geldi de onu yalanladılar. Onlar zulmederlerken azap onları yakalayıverdi.
DiyanetAnd olsun ki, aralarından kendilerine bir peygamber gelmişti, onu yalancı saydılar. Haksızlık ederlerken azaba uğradılar.
Edip YükselOnlara kendilerinden bir elçi geldi, onu yalanladılar. Sonunda, zulmederlerken onları azap yakaladı.
Suat YıldırımOnlara, içlerinden bir peygamber geldi, onlar onu yalancı saydılar.Derken onlar zulümlerine devam ederken, çok geçmeden azap kendilerini kıskıvrak yakaladı. [28,58-59; 14,28-29; 3,164; 2,151]
Yaşar Nuri ÖztürkYemin olsun ki, onlara içlerinden bir resul geldi de onu yalanladılar. Bunun üzerine, onlar zulümlerine devam edip dururken azap kendilerini yakaladı.
Abdulbaki GölpınarlıAndolsun ki onlara, kendi cinslerinden bir peygamber geldi de onu yalanladılar, onları helak ediverdi azap ve onlardır zulmedenler.
Ali BulaçAndolsun, onlara kendi içlerinden bir elçi gelmişti, fakat onu yalanladılar; böylece onlar, zulümlerine devam etmektelerken azap onları yakalayıverdi.
Süleyman AteşAndolsun, onlara, kendilerinden bir elçi geldi, onu yalanladılar. Bunun üzerine onlar zulümlerine devam ederken azab onları yakalayıverdi.
Önceki [16:112]< >[16:114] Sonraki
Burada sunulan verilerin tamamı kontrol edilmemiştir. Lütfen orijinal kaynaklardan doğruluğunu kontrol ediniz. Türkçe Tercümeler, tanzil.net internet sitesinden temin edilmiştir. Çalışmamızda kullanılan veritabanı, openburhan.net projesinin veritabanının yeniden düzenlenmiş halidir. Kur'an-ı Kerim sayfasına dönüş için tıklayınız. Urduca-İngilizce OpenBurhan versiyonu için tıklayınız. Çalışmamızda kullanılan verilerin ve dosyaların telif hakları sahiplerine aittir.
OpenBurhanTR 2.0.17