1. [17:50] | ḳul kûnû ḥicâraten ev ḥadîdâ. | قل كونوا حجارة أو حديدا قُل كُونُواْ حِجَارَةً أَوْ حَدِيدًا |
---|
Elmalılı | De ki: "İster taş olun, ister demir..." |
Y. Ali | Say: "(Nay!) be ye stones or iron,
|
Words | | قل - Say,| كونوا - "Be| حجارة - stones| أو - or| حديدا - iron.| |
Pickthal | Say: Be ye stones or iron |
Arberry | Say: 'Let you be stones, or iron, |
Shakir | Say: Become stones or iron, |
Free Minds | Say: "Even if you be stones or metal." |
Qaribullah | Say: 'Let you be stones or iron, |
Asad | Say: "[You will be raised from the dead even though] you be stones or iron |
Diyanet Vakfı | De ki: "İster taş olun, ister demir", |
Diyanet | De ki: "İster taş veya demir ya da kalbinizde büyüttüğünüz başka bir yaratık olun, yine de dirileceksiniz." "Bizi tekrar kim diriltir?" derler; de ki: "Sizi ilk defa yaratan." Sana başlarını sallayarak: "Ne zamandır bu?" derler. "Yakında olması mümkündür" de. |
Edip Yüksel | De ki: "İsterse taş veya demire dönüşün," |
Suat Yıldırım | De ki: “İster taş olun, ister demir. İsterse yeniden dirilmesi aklınızca imkânsız gibi görünen herhangi bir yaratık, ne olursanız olun, mutlaka diriltilip kaldırılacaksınız.”“O halde” diyecekler, “kimdir bizi diriltecek olan?” De ki: “Sizi ilk defa yoktan yaratan!”Bu sefer, alay ederek başlarını sallayacak da: “Ne zamanmış o?” diyecekler. De ki: “Belki de yakındır.” [30,27; 42,18] |
Yaşar Nuri Öztürk | De ki: "İster taş olun ister demir!" |
Abdulbaki Gölpınarlı | De ki: Taş, yahut demir olun. |
Ali Bulaç | De ki: "İster taş olun, ister demir." |
Süleyman Ateş | De ki: "İster taş olun, ister demir," |
Önceki [17:49]< >[17:51] Sonraki |