1. [17:89] | veleḳad ṣarrafnâ linnâsi fî hâẕe-lḳur'âni min külli meŝel. feebâ ekŝeru-nnâsi illâ küfûrâ. | ولقد صرفنا للناس في هذا القرآن من كل مثل فأبى أكثر الناس إلا كفورا وَلَقَدْ صَرَّفْنَا لِلنَّاسِ فِي هَـذَا الْقُرْآنِ مِن كُلِّ مَثَلٍ فَأَبَى أَكْثَرُ النَّاسِ إِلاَّ كُفُورًا |
---|
Elmalılı | Yemin olsun ki biz bu Kur'ân'da insanlar için çeşitli misaller vermişizdir. Yine de insanların çoğu inkârlarında ısrar ederler. |
Y. Ali | And We have explained to man, in this Qur'an, every kind of similitude: yet the greater part of men refuse (to receive it) except with ingratitude!
|
Words | | ولقد - And verily| صرفنا - We have explained| للناس - to mankind| في - in| هذا - this| القرآن - Quran| من - from| كل - every| مثل - example,| فأبى - but refused| أكثر - most| الناس - (of) the mankind| إلا - except| كفورا - disbelief.| |
Pickthal | And verily We have displayed for mankind in this Qur'an all kind of similitudes, but most of mankind refuse aught save disbelief. |
Arberry | We have indeed turned about for men in this Koran every manner of similitude; yet most men refuse all but unbelief. |
Shakir | And certainly We have explained for men in this Quran every kind of similitude, but most men do not consent to aught but denying. |
Free Minds | And We have cited to mankind in this Quran of every example, but most of mankind refuse to be anything but a rejecter! |
Qaribullah | Indeed, We have set forth for mankind in this Koran every kind of parable, yet most people refuse all except disbelief. |
Asad | For, indeed, many facets have We given in this Qur'an to every kind of lesson [designed] for [the benefit of] mankind!' |
Diyanet Vakfı | Muhakkak ki biz, bu Kur'an'da insanlara her türlü misali çeşitli şekillerde anlattık. Yine de insanların çoğu inkarcılıktan başkasını kabullenmediler. |
Diyanet | And olsun ki, biz Kuran'da insanlara türlü türlü misal gösterip açıkladık. Öyleyken insanların çoğu nankör olmakta direndiler. |
Edip Yüksel | Biz bu Kuran'da her türlü örneği verdik, ne var ki halkın çoğunluğu inkarda direniyor. |
Suat Yıldırım | Bu Kur'ân’da Biz her türlü mânayı, insanlar için çeşitli tarzlarda tekrar tekrar açıkladık. Ama insanların çoğu inkârcılıkta ısrar ettiler. |
Yaşar Nuri Öztürk | Yemin olsun, biz bu Kur'an'da, insanlar için her benzetmeden nice örnekler sıraladık. Ama insanların çoğu inkâr ve nankörlükten başka bir şeyde diretmediler. |
Abdulbaki Gölpınarlı | Andolsun ki bu Kur'an'da insanlara bütün örnekleri tekrartekrar anlattıksa da insanların çoğu kabul etmedi, ancak küfre kapıldı. |
Ali Bulaç | Andolsun, bu Kur'an'da her örnekten insanlar için çeşitli açıklamalarda bulunduk. İnsanların çoğu ise ancak inkarda ayak direttiler. |
Süleyman Ateş | Andolsun biz bu Kur'an'da insanlara her çeşit misali türlü biçimlerde anlattık, ama insanlardan çoğu inkarda direttiler. |
Önceki [17:88]< >[17:90] Sonraki |