1. [2:52] | ŝümme `afevnâ `anküm mim ba`di ẕâlike le`alleküm teşkürûn. | ثم عفونا عنكم من بعد ذلك لعلكم تشكرون ثُمَّ عَفَوْنَا عَنكُمْ مِّنْ بَعْدِ ذَلِكَ لَعَلَّكُمْ تَشْكُرُونَ |
---|
Elmalılı | Sonra yine de sizi affettik, artık şükretmeniz gerekiyordu. |
Y. Ali | Even then We did forgive you; there was a chance for you to be grateful.
|
Words | | ثم - Then| عفونا - We forgave| عنكم - you| من - from| بعد - after| ذلك - that,| لعلكم - so that you may| تشكرون - (be) grateful.| |
Pickthal | Then, even after that, We pardoned you in order that ye might give thanks. |
Arberry | then We pardoned you after that, that haply you should be thankful. |
Shakir | Then We pardoned you after that so that you might give thanks. |
Free Minds | Then We forgave you after that, perhaps you would be thankful. |
Qaribullah | Yet after that We pardoned you, so that you might give thanks. |
Asad | yet, even after that, We blotted out this your sin, so that you might have cause to be grateful. |
Diyanet Vakfı | O davranışlarınızdan sonra (akıllanıp) şükredersiniz diye sizi affettik. |
Diyanet | Sonra bunun ardından, şükredersiniz diye, sizi bağışlamıştık. |
Edip Yüksel | Bunlara rağmen, şükredersiniz diye sizi affettik. |
Suat Yıldırım | Bundan sonra şükredesiniz diye Biz sizi affettik. |
Yaşar Nuri Öztürk | Belki şükredersiniz diye bunun ardından da sizi affetmiştik.. |
Abdulbaki Gölpınarlı | Bundan sonra gene sizi affettik, şükretmeniz gerekti. |
Ali Bulaç | Bundan sonra, (artık) şükredesiniz diye sizi bağışladık. |
Süleyman Ateş | Bundan sonra da yine belki şükredersiniz diye sizi affetmiştik. |
Önceki [2:51]< >[2:53] Sonraki |