1.
[20:135] | ḳul küllüm müterabbiṣun feterabbeṣû. feseta`lemûne men aṣḥâbu-ṣṣirâṭi-sseviyyi vemeni-htedâ. |  قل كل متربص فتربصوا فستعلمون من أصحاب الصراط السوي ومن اهتدى
قُلْ كُلٌّ مُّتَرَبِّصٌ فَتَرَبَّصُوا فَسَتَعْلَمُونَ مَنْ أَصْحَابُ الصِّرَاطِ السَّوِيِّ وَمَنِ اهْتَدَى |
|---|
| Elmalılı | De ki: "Hepimiz beklemekteyiz, siz de bekleyedurun. Şüphesiz düz yolun sahiplerinin kimler olduğunu ve kimlerin doğru yolda bulunduğunu yakında bileceksiniz. |
| Y. Ali | Say: "Each one (of us) is waiting: wait ye, therefore, and soon shall ye know who it is that is on the straight and even way, and who it is that has received Guidance."
|
| Words | | قل - Say,| كل - "Each| متربص - (is) waiting;| فتربصوا - so await.| فستعلمون - Then you will know| من - who| أصحاب - (are the) companions| الصراط - (of) the way| السوي - [the] even,| ومن - and who| اهتدى - is guided."| |
| Pickthal | Say: Each is awaiting; so await ye! Ye will come to know who are the owners of the path of equity, and who is right. |
| Arberry | Say: 'Everyone is waiting; so wait, and assuredly you shall know who are the travellers on the even path, and who is guided.' |
| Shakir | Say: Every one (of us) is awaiting, therefore do await: So you will come to know who is the follower of the even path and who goes aright. |
| Free Minds | Say: "All are waiting, so wait, and you will come to know who are the people upon the even path and who are guided." |
| Qaribullah | Say: 'Everyone is waiting; so wait. Indeed, you shall know who are the companions of the Even Path, and those who are guided. ' |
| Asad | Say: "Everyone is hopefully waiting [for what the future may bring]:'7` wait, then, [for the Day of Judgment - ] for then you will come to know as to who has followed the even path, and who has found guidance!" |
| Diyanet Vakfı | De ki: Herkes beklemektedir: Öyle ise siz de bekleyin. Yakında anlayacaksınız; doğru düzgün yolun yolcuları kimmiş ve hidayette olan kimmiş! |
| Diyanet | De ki: "Herkes gözlemektedir, siz de gözleyin. Şüphesiz düz yolun sahiplerinin kimler olduğunu ve kimlerin doğru yolda bulunduğunu bileceksiniz." |
| Edip Yüksel | De ki: "Herkes gözlemekte. Siz de gözleyin. Düzgün yolun sahiplerinin kimler olduğunu ve kimlerin hidayet üzerinde olduğunu ileride bileceksiniz!" |
| Suat Yıldırım | De ki: “Herkes beklemede! Siz de gözleyin bakalım! Doğru yolu tutanların, hidâyete erenlerin kim olduğunu yakında anlayacaksınız!” [25,42; 54,26] |
| Yaşar Nuri Öztürk | De ki: "Herkes bekleyip gözetlemede; hadi siz de bekleyip gözetleyin! Yakında bileceksiniz dosdoğru yolu izleyenler kimlermiş, hidayete eren kimmiş!" |
| Abdulbaki Gölpınarlı | De ki: Hepimiz beklemekte, gözetlemekteyiz, siz de gözetip durun, yakında bileceksiniz, doğru yola sahib olanlar kimlermiş, doğru yolu bulan kimmiş. |
| Ali Bulaç | De ki: "Herkes gözetlemektedir; siz de gözleyip durun. Sonunda, dümdüz (dosdoğru) yolun sahipleri kimlermiş ve doğru yola ulaşan kimlermiş, pek yakında öğreneceksiniz." |
| Süleyman Ateş | De ki: "Herkes gözetlemektedir. Gözetleyin, düzgün yolun sahipleri kimdir, doğru yolda olan kimdir, bileceksiniz!" |
| Önceki [20:134]< >[21:1] Sonraki |
