1. [23:106] | ḳâlû rabbenâ galebet `aleynâ şiḳvetünâ vekünnâ ḳavmen ḍâllîn. | قالوا ربنا غلبت علينا شقوتنا وكنا قوما ضالين قَالُوا رَبَّنَا غَلَبَتْ عَلَيْنَا شِقْوَتُنَا وَكُنَّا قَوْمًا ضَالِّينَ |
---|
Elmalılı | Derler ki: Rabbimiz! Azgınlığımız bizi altetti; biz, bir sapıklar topluluğu idik. | Y. Ali | They will say: "our Lord! Our misfortune overwhelmed us, and we became a people astray!
| Words | | قالوا - They (will) say,| ربنا - "Our Lord!| غلبت - Overcame| علينا - [on] us| شقوتنا - our wretchedness,| وكنا - and we were| قوما - a people| ضالين - astray.| | Pickthal | They will say: Our Lord! Our evil fortune conquered us, and we were erring folk. | Arberry | They shall say, 'Our Lord, our adversity prevailed over us; we were an erring people. | Shakir | They shall say: O our Lord! our adversity overcame us and we were an erring people: | Free Minds | They said: "Our Lord, our wickedness overcame us, and we were a misguided people." | Qaribullah | 'Lord, ' they will reply, 'adversity prevailed over us and we were erring. | Asad | They will exclaim: "O our Sustainer! Our bad luck has overwhelmed us, and so we went astray! [Lit., "we became people who go astray". This allegorical "dialogue" is meant to bring out the futile excuse characteristic of so many sinners who attribute their failings to an abstract bad luck" (which is the meaning of shiqwah in this context); and thus, indirectly, it stresses the element of free will - and, therefore, of responsibility - in man's actions and behaviour.] | Diyanet Vakfı | Derler ki: Rabbimiz! Azgınlığımız bizi altetti; biz, bir sapıklar topluluğu idik. | Diyanet | Şöyle derler: "Rabbimiz! Bizi bedbahtlığımız yenmişti; sapık bir millet olmuştuk." | Edip Yüksel | "Rabbimiz," diyecekler, "Bizi talihsizliğimiz yendi; biz sapıtan bir toplum olduk." | Suat Yıldırım | “Ey Ulu Rabbimiz”, derler, “azgınlığımız, kötü talihimiz ağır bastı, biz de yoldan sapan kimseler olduk bir kere. Ama ne olur ey Ulu Rabbimiz, kurtar bizi bu ateşten, eğer bir daha o kötülükleri yaparsak işte o zaman, kendimize iyice yazık eder, zalimin teki oluruz!” | Yaşar Nuri Öztürk | Derler ki: "Rabbimiz, bahtsızlığımız bize baskın çıktı. Sapıp gitmiş bir topluluk olduk biz." | Abdulbaki Gölpınarlı | Rabbimiz derler, kötülüğümüz üst oldu bize ve doğru yoldan sapmış bir topluluk olduk. | Ali Bulaç | Dediler ki: "Rabbimiz, mutsuzluğumuz bize karşı üstün geldi, biz sapan bir topluluk imişiz." | Süleyman Ateş | Rabbimiz, dediler, bahtsızlığımız bizi yendi. Biz sapık bir topluluk olduk. | Önceki [23:105]< >[23:107] Sonraki |
|