1. [25:76] | ḫâlidîne fîhâ. ḥasünet müsteḳarrav vemüḳâmâ. | خالدين فيها حسنت مستقرا ومقاما خَالِدِينَ فِيهَا حَسُنَتْ مُسْتَقَرًّا وَمُقَامًا |
---|
Elmalılı | Orada ebedî kalacaklar, orası ne güzel bir konak ve ne güzel bir makamdır. |
Y. Ali | Dwelling therein;- how beautiful an abode and place of rest!
|
Words | | خالدين - Will abide forever| فيها - in it.| حسنت - Good| مستقرا - (is) the settlement| ومقاما - and a resting place.| |
Pickthal | Abiding there for ever. Happy is it as abode and station! |
Arberry | Therein they shall dwell forever; fair it is as a lodging-place and an abode. |
Shakir | Abiding therein; goodly the abode and the resting-place. |
Free Minds | In it they will abide, what an excellent dwelling and position. |
Qaribullah | There they shall live for ever; a fine dwelling place, and residence. |
Asad | therein to abide: [and] how goodly an abode and [how high] a station! |
Diyanet Vakfı | Orada ebedi kalacaklardır. Orası ne güzel bir yerleşme ve ikamet yeridir. |
Diyanet | Orada temellidirler. Orası ne güzel bir yer ve ne güzel duraktır! |
Edip Yüksel | Orada ebedi kalıcıdırlar. Ne güzel bir duraktır, ne güzel bir yerdir. |
Suat Yıldırım | İşte onlara, hak yolda sabır ve sebat göstermelerine karşılık, kendilerine cennetin üstün sarayları verilecek.Oraya selâmla, hürmetle buyur edileceklerdir.Hem de devamlı kalmak üzere oraya gireceklerdir.Orası ne güzel varış yeri, ne güzel bir yerleşim yeridir! [11,108, 19,58; 39,20] {KM, Yuhanna 14,2} |
Yaşar Nuri Öztürk | Orada sürekli kalacaklardır. Ne güzel konak yeri, ne güzel dinlenme yeri!" |
Abdulbaki Gölpınarlı | Orada ebedi kalırlar; orası, karar edilecek ne güzel bir yerdir, durulup kalınacak ne güzel bir yurt. |
Ali Bulaç | Orda ebedi olarak kalıcıdırlar; o, ne güzel bir karargah ve ne güzel bir konaklama yeridir. |
Süleyman Ateş | Orada ebedi kalacaklardır. Ne güzel karargah ve ne güzel makamdır orası! |
Önceki [25:75]< >[25:77] Sonraki |