1. [27:45] | veleḳad erselnâ ilâ ŝemûde eḫâhüm ṣâliḥan eni-`büdü-llâhe feiẕâ hüm ferîḳâni yaḫteṣimûn. | ولقد أرسلنا إلى ثمود أخاهم صالحا أن اعبدوا الله فإذا هم فريقان يختصمون وَلَقَدْ أَرْسَلْنَا إِلَى ثَمُودَ أَخَاهُمْ صَالِحًا أَنِ اعْبُدُوا اللَّهَ فَإِذَا هُمْ فَرِيقَانِ يَخْتَصِمُونَ |
---|
Elmalılı | Andolsun ki, Allah'a ibadet edin diye Semud'a da kardeşleri Salih'i gönderdik. Hemen birbirleriyle çekişen iki zümre oluverdiler. | Y. Ali | We sent (aforetime), to the Thamud, their brother Salih, saying, "Serve Allah": But behold, they became two factions quarrelling with each other.
| Words | | ولقد - And certainly,| أرسلنا - We sent| إلى - to| ثمود - Thamud| أخاهم - their brother| صالحا - Salih| أن - that,| اعبدوا - "Worship| الله - Allah."| فإذا - Then behold!| هم - They| فريقان - (became) two parties| يختصمون - quarreling.| | Pickthal | And We verily sent unto Thamud their brother Salih, saying: Worship Allah. And lo! they (then became two parties quarrelling. | Arberry | And We sent to Thamood their brother Salih: 'Serve you God!' And behold, they were two parties, that were disputing one with another. | Shakir | And certainly We sent to Samood their brother Salih, saying: Serve Allah; and lo! they became two sects quarrelling with each other. | Free Minds | And We have sent to Thamud their brother Saleh: "You shall serve God." But they became two disputing groups. | Qaribullah | To Thamood We sent their brother Salih saying: 'Worship Allah. ' But they were two parties in dispute with one another. | Asad | AND [likewise], indeed, We sent unto [the tribe of] Thamud their brother Salih [with this message]: "Worship God alone!" [For the story of the Thamud and their prophet Salih, see notes on 7:73. [My interpolation of the word "likewise" at the beginning of this verse is based on the fact that Salih's message to the tribe of Thamud is identical with that of Solomon to the Queen of Sheba - which, in itself, is an indication of the sameness of the fundamental truths underlying all revealed religions.] - and, behold, they were [split into] two factions contending with one another. | Diyanet Vakfı | Andolsun ki, "Allah'a kulluk edin!" (demesi için) Semud kavmine kardeşleri Salih'i gönderdik. Hemen birbiriyle çekişen iki zümre oluverdiler. | Diyanet | And olsun ki, Semud milletine kardeşleri Salih'i "Allah'a kulluk ediniz" desin diye gönderdik. Hemen birbiriyle çekişen iki zümreye ayrıldılar. | Edip Yüksel | Semud'a kardeşleri Salih'i, "ALLAH'a kulluk edin," desin diye gönderdik. Bunun üzerine, çekişen iki gruba ayrıldılar. | Suat Yıldırım | Bir vakit Biz Semud halkına da, yalnız Allah'a ibadet edin diye çağrıda bulunmak için kardeşleri Salih’i gönderdik.Çok geçmeden onlar birbiriyle çekişen iki bölük oluverdiler. [7,73-77; 11,61-68; 26,141-159] | Yaşar Nuri Öztürk | Yemin olsun, Semûd'a da kardeşleri Sâlih'i, şunu tebliğ etmek üzere gönderdik: "Allah'a kulluk/ibadet edin." Bir de ne görelim, onlar birbiriyle boğuşan iki fırka oluvermişler. | Abdulbaki Gölpınarlı | Ve andolsun ki biz, Semud kavmine, Allah'a kulluk edin diye kardeşleri Salih'i göndermiştik. O zaman onlar, birbiriyle çekişen, birbirine düşmanlık eden iki fırkaya ayrılmışlardı. | Ali Bulaç | Andolsun, Biz Semud (kavmine de) kardeşleri Salih'i: "Yalnızca Allah'a kulluk edin" diye (demek üzere) gönderdik. Bir de ne görsün, onlar birbirlerine düşman kesilmiş iki gruptur. | Süleyman Ateş | Andolsun biz, Semud(kavmin)e de kardeşleri Salih'i: "Allah'a kulluk edin!" demesi için gönderdik. Baktı ki onlar, birbiriyle çekişen iki bölük olmuşlar. | Önceki [27:44]< >[27:46] Sonraki |
|