1. [29:18] | vein tükeẕẕibû feḳad keẕẕebe ümemüm min ḳabliküm. vemâ `ale-rrasûli ille-lbelâgu-lmübîn. | وإن تكذبوا فقد كذب أمم من قبلكم وما على الرسول إلا البلاغ المبين وَإِن تُكَذِّبُوا فَقَدْ كَذَّبَ أُمَمٌ مِّن قَبْلِكُمْ وَمَا عَلَى الرَّسُولِ إِلَّا الْبَلَاغُ الْمُبِينُ |
---|
Elmalılı | Eğer (size tebliğ edileni) yalan sayarsanız, bilin ki sizden önceki birçok milletler de yalan saymışlardı. Peygambere düşen yalnız açık bir tebliğdir. |
Y. Ali | "And if ye reject (the Message), so did generations before you: and the duty of the messenger is only to preach publicly (and clearly)."
|
Words | | وإن - And if| تكذبوا - you deny| فقد - then verily,| كذب - denied| أمم - (the) nations| من - before you.| قبلكم - before you.| وما - And not| على - (is) on| الرسول - the Messenger| إلا - except| البلاغ - the conveyance| المبين - clear."| |
Pickthal | But if ye deny, then nations have denied before you. The messenger is only to convey (the message) plainly. |
Arberry | 'But if you cry me lies, nations cried lies before you; and it is only for the Messenger to deliver the Manifest Message.' |
Shakir | And if you reject (the truth), nations before you did indeed reject (the truth); and nothing is incumbent on the messenger but a plain delivering (of the message). |
Free Minds | "And if you disbelieve, then nations before you have also disbelieved." The messenger is only required to deliver clearly. |
Qaribullah | If you belie me, other nations before you also belied. It is only for a Messenger to deliver the clear deliverance. |
Asad | "And if you give [me] the lie - well, [other] communities have given the lie [to Gods prophets] before your time: but no more is an apostle bound to do than clearly deliver the message [entrusted to him]." |
Diyanet Vakfı | Eğer (size tebliğ edileni) yalan sayarsanız, bilin ki sizden önceki birçok milletler de (kendilerine tebliğ edileni) yalan saymışlardır. Peygamber'e düşen, yalnız açık bir tebliğdir. |
Diyanet | Eğer siz Peygamberi yalanlıyorsanız bilin ki, sizden önceki ümmetler de yalanlamışlardı. Peygambere düşen, sadece apaçık tebliğdir. |
Edip Yüksel | Yalanlarsanız, sizden önceki toplumlar da yalanlamışlardı. Elçinin görevi ancak açıkça bildirmektir. |
Suat Yıldırım | “Şayet siz beni yalancı sayarsanız, sizden önceki birtakım ümmetler de resullerini yalancı saymıştı.Elçinin görevi imana zorlamak değil, sadece açıkça tebliğ etmektir.” |
Yaşar Nuri Öztürk | "Eğer yalanlarsanız bilin ki, sizden önceki ümmetler de yalanlamıştı. Resule de düşen, açık bir tebliğden başka şey değildir." |
Abdulbaki Gölpınarlı | Ve yalanlarsanız sizden önceki ümmetler de yalanlamıştı ve Peygambere düşen iş, ancak apaçık tebliğden ibaret. |
Ali Bulaç | "Eğer yalanlarsanız, sizden önceki ümmetler de (elçilerin çağrısını) yalanlamışlardır. Elçiye düşen ise, yalnızca açık bir tebliğdir." |
Süleyman Ateş | Eğer yalanlarsanız, sizden önceki ümmetler de yalanlamışlardı. Elçiye düşen, yalnız açıkça duyurmaktıır. |
Önceki [29:17]< >[29:19] Sonraki |