1. [3:114] | yü'minûne billâhi velyevmi-l'âḫiri veye'mürûne bilma`rûfi veyenhevne `ani-lmünkeri veyüsâri`ûne fi-lḫayrât. veülâike mine-ṣṣâliḥîn. | يؤمنون بالله واليوم الآخر ويأمرون بالمعروف وينهون عن المنكر ويسارعون في الخيرات وأولئك من الصالحين يُؤْمِنُونَ بِاللّهِ وَالْيَوْمِ الْآخِرِ وَيَأْمُرُونَ بِالْمَعْرُوفِ وَيَنْهَوْنَ عَنِ الْمُنكَرِ وَيُسَارِعُونَ فِي الْخَيْرَاتِ وَأُوْلَـئِكَ مِنَ الصَّالِحِينَ |
---|
Elmalılı | Allah'a ve ahiret gününe inanırlar, iyiliği emrederler, kötülükten vazgeçirmeye çalışırlar, hayır işlerinde de birbirleriyle yarışırlar. İşte onlar iyi insanlardandır. |
Y. Ali | They believe in Allah and the Last Day; they enjoin what is right, and forbid what is wrong; and they hasten (in emulation) in (all) good works: They are in the ranks of the righteous.
|
Words | | يؤمنون - They believe| بالله - in Allah| واليوم - and the Day| الآخر - the Last| ويأمرون - and they enjoin| بالمعروف - [with] the right| وينهون - and forbid| عن - [from]| المنكر - the wrong| ويسارعون - and they hasten| في - in| الخيرات - the good deeds.| وأولئك - And those| من - (are) from| الصالحين - the righteous.| |
Pickthal | They believe in Allah and the Last Day, and enjoin right conduct and forbid indecency, and vie one with another in good works. These are of the righteous. |
Arberry | believing in God and in the Last Day, bidding to honour and forbidding dishonour, vying one with the other in good works; those are of the righteous. |
Shakir | They believe in Allah and the last day, and they enjoin what is right and forbid the wrong and they strive with one another in hastening to good deeds, and those are among the good. |
Free Minds | They believe in God and the Last Day and order kindness and deter from evil, and they hasten in goodness; these are of the righteous ones. |
Qaribullah | who believe in Allah and the Last Day, who order honor and forbid dishonor and race in good works. These are the righteous. |
Asad | They believe in God and the Last Day, and enjoin the doing of what is right and forbid the doing of what is wrong, and vie with one another in doing good works: and these are among the righteous. |
Diyanet Vakfı | Onlar, Allah'a ve ahiret gününe inanırlar; iyiliği emreder, kötülükten menederler; hayırlı işlere koşuşurlar. İşte bunlar iyi insanlardandır. |
Diyanet | Kitap ehlinin hepsi bir değildir: Onlardan geceleri secdeye kapanarak Allah'ın ayetlerini okuyup duranlar vardır; bunlar Allah'a ve ahiret gününe inanır, kötülükten meneder, iyiliklere koşarlar. İşte onlar iyilerdendir. |
Edip Yüksel | ALLAH'a ve ahiret gününe inanırlar, iyiliği öğütler kötülükten sakındırır ve iyi işlere koşuşurlar. İşte onlar iyilerdendir. |
Suat Yıldırım | Bunlar Allah'ı ve âhireti tasdik eder, iyiliği yayar, kötülükleri önler ve hayırlı işlere yarışırcasına koşarlar. İşte onlar salihlerdendirler. [3,110] |
Yaşar Nuri Öztürk | Allah'a ve âhiret gününe inanırlar, iyilik ve güzelliği belirlenmiş olana özendirirler, kötülük ve çirkinliği belirlenmiş olandan sakındırırlar. Hayır işlerde yarışırcasına koşarlar. İşte bunlar hayra ve barışa yönelik hizmet üretenlerdendir. |
Abdulbaki Gölpınarlı | Allah'a ve ahiret gününe inanırlar, insanlara iyiliği emrederler, onları kötülükten nehyederler ve onlar iyi kişilerdendir. |
Ali Bulaç | Bunlar, Allah'a ve ahiret gününe iman eder, maruf olanı emreder, münker olandan sakındırır ve hayırlarda yarışırlar. İşte bunlar salih olanlardandır. |
Süleyman Ateş | Onlar, Allah'a ve ahiret gününe inanırlar, iyiliği emreder, kötülükten men'ederler; hayır işlerine koşarlar. İşte onlar iyilerdendir. |
Önceki [3:113]< >[3:115] Sonraki |