1. [33:22] | velemmâ rae-lmü'minûne-l'aḥzâbe ḳâlû hâẕâ mâ ve`adene-llâhü verasûlühû veṣadeḳa-llâhü verasûlüh. vemâ zâdehüm illâ îmânev veteslîmâ. | ولما رأى المؤمنون الأحزاب قالوا هذا ما وعدنا الله ورسوله وصدق الله ورسوله وما زادهم إلا إيمانا وتسليما وَلَمَّا رَأَى الْمُؤْمِنُونَ الْأَحْزَابَ قَالُوا هَذَا مَا وَعَدَنَا اللَّهُ وَرَسُولُهُ وَصَدَقَ اللَّهُ وَرَسُولُهُ وَمَا زَادَهُمْ إِلَّا إِيْمَانًا وَتَسْلِيمًا |
---|
Elmalılı | Müminler, ahzabı (düşman birliklerini) gördükleri zaman: "İşte bu, Allah'ın ve Resulü'nün bize vaad ettiği şeydir. Allah ve Resulü doğru söyledi." dediler. Bu onların imanını ve teslimiyetini artırmaktan başka bir şey yapmadı. |
Y. Ali | When the Believers saw the Confederate forces, they said: "This is what Allah and his Messenger had promised us, and Allah and His Messenger told us what was true." And it only added to their faith and their zeal in obedience.
|
Words | | ولما - And when| رأى - saw| المؤمنون - the believers| الأحزاب - the confederates,| قالوا - they said,| هذا - "This| ما - (is) what| وعدنا - Allah promised us| الله - Allah promised us| ورسوله - and His Messenger,| وصدق - and Allah spoke the truth| الله - and Allah spoke the truth| ورسوله - and His Messenger."| وما - And not| زادهم - it increased them| إلا - except| إيمانا - (in) faith| وتسليما - and submission.| |
Pickthal | And when the true believers saw the clans, they said: This is that which Allah and His messenger promised us. Allah and His messenger are true. It did but confirm them in their faith and resignation. |
Arberry | When the believers saw the Confederates they said, 'This is what God and His Messenger promised us, and God and His Messenger have spoken truly.' And it only increased them in faith and surrender. |
Shakir | And when the believers saw the allies, they said: This is what Allah and His Messenger promised us, and Allah and His Messenger spoke the truth; and it only increased them in faith and submission. |
Free Minds | And when the believers saw the opponents, they said: "This is what God and His messenger have promised us, and God and His messenger are truthful." This only increased their faith and their surrender. |
Qaribullah | When the believers saw the confederates they said: 'This is what Allah and His Messenger have promised us. Surely, Allah and His Messenger have spoken in truth. ' And this did not increase them except in belief and submission. |
Asad | And [so,] when the believers saw the Confederates [advancing against them], they said, "This is what God and His Apostle have promised us!"- and, "Truly spoke God and His Apostle !" [These seem to be allusions to 29:2 (which may have been one of the last Meccan revelations) as well as to 2:155 and 214 (i.e., verses of the first surah of the Medina period).] -- and all this but increased their faith and their readiness to surrender themselves unto God. |
Diyanet Vakfı | Müminler ise, düşman birliklerini gördüklerinde: İşte Allah ve Resulü'nün bize vadettiği! Allah ve Resulü doğru söylemiştir, dediler. Bu (orduların gelişi), onların ancak imanlarını ve Allah'a bağlılıklarını arttırdı. |
Diyanet | İnananlar, düşman birliklerini gördükleri zaman: "İşte bu, Allah ve Peygamberinin bize vadettiğidir; Allah ve Peygamberi doğru söylemiştir" dediler. Bu onların ancak imanını ve teslimiyetlerini artırdı. |
Edip Yüksel | İnananlar, partileri (saldırıya hazır) görünce, "İşte bu, ALLAH'ın ve elçisinin bize söz verdiğidir. ALLAH ve elçisi doğru söylemiştir," dediler. Bu (tehlikeli durum), onların ancak inançlarını ve teslimiyetlerini güçlendirdi. |
Suat Yıldırım | Müminler saldıran o birleşik kuvvetleri karşılarında görünce: “İşte bu, derler, Allah ve Resulünün bize vâd ettiği zafer!Allah da, Resulü de elbette doğru söylemişlerdir.” Müminlerin, düşman birliklerini görmeleri onların sadece, iman ve teslimiyetlerini artırdı. |
Yaşar Nuri Öztürk | Müminler, düşman hizipleri gördüklerinde şöyle demişlerdir: "Allah'ın ve resulünün bize vaat ettiği işte budur. Ve Allah da resulü de doğru sözlüdür." Bu onların sadece iman ve teslimiyetlerini artırdı. |
Abdulbaki Gölpınarlı | İnananlar, düşman bölüklerini gördüler mi işte dediler, bu, bize Allah'ın ve Peygamberinin vaadettiği şey ve doğru söylemiştir Allah ve Peygamberi ve bu, onların ancak inançlarını ve teslim oluşlarını arttırmıştır. |
Ali Bulaç | Mü'minler (düşman) birliklerini gördükleri zaman ise (korkuya kapılmadan) dediler ki: "Bu, Allah'ın ve Resûlü’nün bize vadettiği şeydir; Allah ve Resûlü doğru söylemiştir." Ve (bu,) yalnızca onların imanlarını ve teslimiyetlerini arttırdı. |
Süleyman Ateş | Mü'minler (düşman) orduları(nı) gördükleri zaman (korkmadılar): "Bu Allah'ın ve Resulünün, bize va'dettiği(zafer)dir. Allah ve Resulü doğru söylemiştir." dediler. Ve bu, onların sadece imanlarını ve teslimiyetlerini artırdı. |
Önceki [33:21]< >[33:23] Sonraki |