1. [33:8] | liyes'ele-ṣṣâdiḳîne `an ṣidḳihim. vee`adde lilkâfirîne `aẕâben elîmâ. | ليسأل الصادقين عن صدقهم وأعد للكافرين عذابا أليما لِّيَسْأَلَ الصَّادِقِينَ عَن صِدْقِهِمْ وَأَعَدَّ لِلْكَافِرِينَ عَذَابًا أَلِيمًا |
---|
Elmalılı | (Bunu Allah), sadıklara sadakatlerinden sormak için yaptı. Kâfirler için ise acı verecek bir azab hazırladı. |
Y. Ali | That (Allah) may question the (custodians) of Truth concerning the Truth they (were charged with): And He has prepared for the Unbelievers a grievous Penalty.
|
Words | | ليسأل - That He may ask| الصادقين - the truthful| عن - about| صدقهم - their truth.| وأعد - And He has prepared| للكافرين - for the disbelievers| عذابا - a punishment| أليما - painful.| |
Pickthal | That He may ask the loyal of their loyalty. And He hath prepared a painful doom for the unfaithful. |
Arberry | that He might question the truthful concerning their truthfulness; and He has prepared for the unbelievers a painful chastisement. |
Shakir | That He may question the truthful of their truth, and He has prepared for the unbelievers a painful punishment. |
Free Minds | So that the truthful may be asked about their truthfulness, and He has prepared for the rejecters a painful retribution. |
Qaribullah | so that Allah might question the truthful about their truthfulness. But for the unbelievers He has prepared a painful punishment. |
Asad | so that [at the end of time] He might ask those men of truth as to [what response] their truthfulness [had received on earth]. [Cf. 5:109 and, more particularly, 7:6 - "We shall most certainly call to account all those unto whom Our message was sent, and We shall most certainly call to account the message-bearers [themselves]".] And grievous suffering has He readied for all who deny the truth! |
Diyanet Vakfı | Allah bu sözü doğruları doğruluklarıyla sorumlu kılmak için aldı. Kafirler için de çok acıklı bir azap hazırladı. |
Diyanet | Allah, doğrulardan doğruluklarını sormak ve inkarcılara can yakıcı azap hazırlamak için bunu yapmıştır. |
Edip Yüksel | Böylece doğrulardan doğruluklarını soracağız. İnkarcılar içinse acı bir azap hazırlamıştır. |
Suat Yıldırım | Bir vakit, Biz peygamberlerden, kuvvetli bir söz almıştık: Senden, Nuh'tan, İbrâhim’den, Mûsâ’dan ve Meryem’in oğlu Îsa’dan.Evet onlardan pek sağlam söz almıştık ki vakti gelince O, sadıklara sözlerine bağlılıklarını sorsun. Kâfirlere ise gayet acı bir azap hazırladı. [3,81; 42,13; 5,109; 7,6] |
Yaşar Nuri Öztürk | Ki Allah, özüyle sözü bir olanlardan doğruluklarını sorsun. Küfre batmışlara ise korkunç bir azap hazırlamıştır. |
Abdulbaki Gölpınarlı | Doğruların doğruluğunu sormak için ve kafirlere, elemli bir azap hazırladık. |
Ali Bulaç | Doğru olanlara doğruluk (ve bağlılık)larını (Allah'ın) sorması için. Kafirlere ise acı bir azap hazırlamıştır. |
Süleyman Ateş | (Böyle yaptık) Ki (Allah), o doğrulara doğruluklarından sorsun. Kafirlere de acı bir azab hazırlamıştır. |
Önceki [33:7]< >[33:9] Sonraki |