1. [38:33] | ruddûhâ `aleyy. feṭafiḳa mesḥam bissûḳi vel'a`nâḳ. | ردوها علي فطفق مسحا بالسوق والأعناق رُدُّوهَا عَلَيَّ فَطَفِقَ مَسْحًا بِالسُّوقِ وَالْأَعْنَاقِ |
---|
Elmalılı | "Geri getirin onları bana!" dedi ve artık onların bacaklarını, boyunlarını silmeye başladı. |
Y. Ali | "Bring them back to me." then began he to pass his hand over (their) legs and their necks.
|
Words | | ردوها - "Return them| علي - to me."| فطفق - Then he began| مسحا - (to) pass (his hand)| بالسوق - over the legs| والأعناق - and the necks.| |
Pickthal | (Then he said): Bring them back to me, and fell to slashing (with his sword their) legs and necks. |
Arberry | Return them to me!' And he began to stroke their shanks and necks. |
Shakir | Bring them back to me; so he began to slash (their) legs and necks. |
Free Minds | "Send them back." He then rubbed their legs and necks. |
Qaribullah | Bring them back to me! ' And he hacked their legs and necks (slaughtering them for Allah). |
Asad | "Bring them back unto me!"- and would [lovingly] stroke their legs and their necks. [The story of Solomon's love of beautiful horses is meant to show that all true love of God is bound to be reflected in one's realization of, and reverence for, the beauty created by Him.] |
Diyanet Vakfı | Süleyman: Gerçekten ben mal sevgisini, Rabbimi anmak için istedim, dedi. Nihayet güneş battı. (O zaman:) Onları (atları) tekrar bana getirin, dedi. Bacaklarını ve boyunlarını sıvazlamaya başladı. |
Diyanet | Süleyman: "Doğrusu ben bu iyi malları, Rabbimi anmayı sağladıkları için severim" demişti. Koşup, toz perdesi arkasında kayboldukları zaman: "onları bana getirin" dedi. Bacaklarını ve boyunlarını sıvazlamaya başlamıştı. |
Edip Yüksel | "Onları bana geri getirin," dedi, (veda etmek için) bacaklarını ve boyunlarını okşadı. |
Suat Yıldırım | Onlarla ilgilenip “Ben Rabbimi hatırlattıkları için güzel şeyleri severim.” dedi ve onlar gözden kayboluncaya dek onları seyredip durdu. Sonra: “Onları tekrar bana getirin!” deyip bacaklarını ve boyunlarını sıvazlamaya başladı. |
Yaşar Nuri Öztürk | "Geri getirin bana onları!" dedi. Bacaklarını, boyunlarını sıvazlamaya başladı. |
Abdulbaki Gölpınarlı | Getirin onları bana demişti, atlar getirilince de onların ayaklarını, boyunlarını okşamıya, yelerini taramaya koyulmuştu. |
Ali Bulaç | "Onları bana geri getirin" (dedi). Sonra (onların) bacaklarını ve boyunlarını okşamaya başladı. |
Süleyman Ateş | Onları bana getirin (dedi), bacaklarını ve boyunlarını okşamağa başladı. |
Önceki [38:32]< >[38:34] Sonraki |