1. [39:22] | efemen şeraḥa-llâhü ṣadrahû lil'islâmi fehüve `alâ nûrum mir rabbih. feveylül lilḳâsiyeti ḳulûbühüm min ẕikri-llâh. ülâike fî ḍalâlim mübîn. | أفمن شرح الله صدره للإسلام فهو على نور من ربه فويل للقاسية قلوبهم من ذكر الله أولئك في ضلال مبين أَفَمَن شَرَحَ اللَّهُ صَدْرَهُ لِلْإِسْلَامِ فَهُوَ عَلَى نُورٍ مِّن رَّبِّهِ فَوَيْلٌ لِّلْقَاسِيَةِ قُلُوبُهُم مِّن ذِكْرِ اللَّهِ أُوْلَئِكَ فِي ضَلَالٍ مُّبِينٍ |
---|
Elmalılı | Allah, kimin bağrını İslâm'a açmış ise işte o, Rabbinden bir nur üzerinde değil midir? Artık Allah'ın zikri hususunda kalpleri katılaşmış olanların vay haline! İşte bunlar, apaçık bir sapıklık içindedirler. |
Y. Ali | Is one whose heart Allah has opened to Islam, so that he has received Enlightenment from Allah, (no better than one hard-hearted)? Woe to those whose hearts are hardened against celebrating the praises of Allah! they are manifestly wandering (in error)!
|
Words | | أفمن - So is (one for) whom| شرح - Allah has expanded| الله - Allah has expanded| صدره - his breast| للإسلام - for Islam| فهو - so he| على - (is) upon| نور - a light| من - from| ربه - his Lord.| فويل - So woe| للقاسية - to (those are) hardened| قلوبهم - their hearts| من - from| ذكر - (the) remembrance of Allah.| الله - (the) remembrance of Allah.| أولئك - Those| في - (are) in| ضلال - error| مبين - clear.| |
Pickthal | Is he whose bosom Allah hath expanded for Al-Islam, so that he followeth a light from his Lord, (as he who disbelieveth)? Then woe unto those whose hearts are hardened against remembrance of Allah. Such are in plain error. |
Arberry | Is he whose breast God has expanded unto Islam, so he walks in a light from his Lord . . .? But woe to those whose hearts are hardened against the remembrance of God! Those are in manifest error. |
Shakir | What! is he whose heart Allah has opened for Islam so that he is in a light from his Lord (like the hard-hearted)? Nay, woe to those whose hearts are hard against the remembrance of Allah; those are in clear error. |
Free Minds | As for he who opens his chest to surrender, then he will be on a light from his Lord. So woe to those whose hearts are hardened against remembering God. They have gone far astray. |
Qaribullah | Is he whose chest Allah has expanded to Islam, so that he walks upon a light from his Lord (as those whose heart is sealed)? But woe to those whose hearts are hardened against the Remembrance of Allah! Those are in clear error. |
Asad | Could, then, one whose bosom God has opened wide with willingness towards self-surrender unto Him, so that he is illumined by a light [that flows] from his Sustainer, [be likened to the blind and deaf of heart]? Woe, then, unto those whose hearts are hardened against all remembrance of God! They are most obviously lost in error! |
Diyanet Vakfı | Allah kimin gönlünü İslam'a açmışsa o, Rabbinden bir nur üzerinde değil midir? Allah'ı anmak hususunda kalpleri katılaşmış olanlara yazıklar olsun! İşte bunlar apaçık bir sapıklık içindedirler. |
Diyanet | Allah kimin gönlünü İslam'a açmışsa, o, Rabbi katından bir nur üzere olmaz mı? Kalbleri Allah'ı anmak hususunda katılaşmış olanlara yazıklar olsun; işte bunlar apaçık sapıklıktadırlar. |
Edip Yüksel | ALLAH kimin göğsünü İslama açarsa o Rabbinden bir ışık üzerindedir. ALLAH'ın mesajına karşı kalpleri katılaşanların vay haline. Onlar açık bir sapıklıktadır. |
Suat Yıldırım | Hiç Allah'ın, göğsünü İslâm’a açması sebebiyle, Rabbi tarafından nûra kavuşan kimse, kötü tercihinden ötürü fıtratını değiştiren, kalbi katılaşan, göğsü daralan kimse gibi olur mu? Yazıklar olsun, kalpleri Allah’ı anmak hususunda katılaşmış olanlara! İşte onlar besbelli bir sapıklık içindedirler. [6,122-125] |
Yaşar Nuri Öztürk | Allah'ın, göğsünü İslam'a açtığı kimse, Rabbinden bir ışık üzerinde olmaz mı? Allah'ın zikrine/Kur'an'a karşı kalpleri katılaşmış olanlara yazıklar olsun! İşte onlardır, açık bir sapıklık içindekiler. |
Abdulbaki Gölpınarlı | Allah'ın, İslam için gönlünü açtığı kişiye kim benzer ki o, gerçekten de Rabbinden bir ışığa, bir aydınlığa nail olmuştur; yazıklar olsun Allah'ı anmıya karşı yürekleri kaskatı olanlara, onlardır apaçık bir sapıklık içinde olanlar. |
Ali Bulaç | Allah, kimin göğsünü İslam'a açmışsa, artık o, Rabbinden bir nur üzerinedir, (öyle) değil mi? Fakat Allah'ın zikrinden (yana) kalpleri katılaşmış olanların vay haline. İşte onlar, apaçık bir sapıklık içindedirler. |
Süleyman Ateş | Allah'ın, göğsünü İslam'a açtığı kimse, Rabbinden bir nur üzerinde değil midir? Allah'ı anmağa karşı yürekleri katılaşmış olanlara yazıklar olsun. Onlar apaçık bir sapıklık içindedirler. |
Önceki [39:21]< >[39:23] Sonraki |