1. [42:34] | ev yûbiḳhünne bimâ kesebû veya`fü `an keŝîr. | أو يوبقهن بما كسبوا ويعف عن كثير أَوْ يُوبِقْهُنَّ بِمَا كَسَبُوا وَيَعْفُ عَن كَثِيرٍ |
---|
Elmalılı | Yahut da Allah kazandıkları günahlar yüzünden onları helâk eder ve birçoğunu da bağışlar. |
Y. Ali | Or He can cause them to perish because of the (evil) which (the men) have earned; but much doth He forgive.
|
Words | | أو - Or| يوبقهن - He could destroy them| بما - for what| كسبوا - they have earned;| ويعف - but He pardons| عن - [from]| كثير - much.| |
Pickthal | Or He causeth them to perish on account of that which they have earned - And He forgiveth much - |
Arberry | Or He wrecks them for what they have earned; and He pardons much; |
Shakir | Or He may make them founder for what they have earned, and (even then) pardon most; |
Free Minds | Or He may drown them, for what they have earned. And He overlooks much. |
Qaribullah | Or, He wrecks them for what they have earned, but He pardons a lot. |
Asad | or else He may cause them to perish because of what they have wrought; and [withal,] He pardons much. [I.e., because of the evil which they have committed. The above passage is, I believe, a parabolic allusion to the three possible alternatives in the life to come: spiritual progress and happiness (symbolized by ships that sail freely through the sea); spiritual stagnancy (ships that lie motionless on the sea's surface); and spiritual disaster and suffering (summarized in the concept of perdition). The second of these three alternatives seems to point to the condition of those ala l-araf spoken of in 7:46 f. and explained in the corresponding note.] |
Diyanet Vakfı | Yahut yaptıkları yüzünden onları helak eder. Birçoğunu da affeder (kurtarır). |
Diyanet | Yahut yaptıklarına karşılık onları ortadan kaldırır, bir çoğunu da bağışlar. |
Edip Yüksel | Yahut, yaptıkları yüzünden onları yok eder. Bunun yerine bir çoğunu da bağışlar. |
Suat Yıldırım | Denizlerde dağlar gibi akıp giden gemiler de O'nun kudretinin ve hikmetinin delillerindendir. Eğer O dilerse rüzgârı durdurur, gemiler de denizin üstünde durakalır. Elbette bunda sabrı ve şükrü bol olanlar için alacak ibretler vardır.Yahut işledikleri günahlar sebebiyle o gemileri batırır, günahların birçoğunu da affeder.Böyle yapmasının bir sebebi de, âyetlerimiz hakkında tartışanların kaçacak bir yerleri olmadığını onlara bildirmektir. |
Yaşar Nuri Öztürk | Yahut onları, içindekilerin kazançları yüzünden mahveder. Ama birçoğunu affediyor; |
Abdulbaki Gölpınarlı | Yahut da, kazandıkları suçlar yüzünden fırtınalarla helak eder gemileri ve çoğunu da bağışlar. |
Ali Bulaç | Ya da kazandıkları dolayısıyla onları yok eder, bir çoğunu da affeder. |
Süleyman Ateş | Yahut yaptıkları (işler) yüzünden gemileri(n içindekileri) helak eder. Birçoğunu da affeder (kurtarır). |
Önceki [42:33]< >[42:35] Sonraki |