1. [49:10] | inneme-lmü'minûne iḫvetün feaṣliḥû beyne eḫaveyküm vetteḳu-llâhe le`alleküm türḥamûn. | إنما المؤمنون إخوة فأصلحوا بين أخويكم واتقوا الله لعلكم ترحمون إِنَّمَا الْمُؤْمِنُونَ إِخْوَةٌ فَأَصْلِحُوا بَيْنَ أَخَوَيْكُمْ وَاتَّقُوا اللَّهَ لَعَلَّكُمْ تُرْحَمُونَ |
---|
Elmalılı | Müminler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin ve Allah'tan korkun ki rahmete eresiniz. |
Y. Ali | The Believers are but a single Brotherhood: So make peace and reconciliation between your two (contending) brothers; and fear Allah, that ye may receive Mercy.
|
Words | | إنما - Only| المؤمنون - the believers| إخوة - (are) brothers,| فأصلحوا - so make peace| بين - between| أخويكم - your brothers,| واتقوا - and fear Allah| الله - and fear Allah| لعلكم - so that you may| ترحمون - receive mercy.| |
Pickthal | The believers are naught else than brothers. Therefore make peace between your brethren and observe your duty to Allah that haply ye may obtain mercy. |
Arberry | The believers indeed are brothers; so set things right between your two brothers, and fear God; haply so you will find mercy. |
Shakir | The believers are but brethren, therefore make peace between your brethren and be careful of (your duty to) Allah that mercy may be had on you. |
Free Minds | The believers are brothers; so reconcile between your brothers, and be aware of God, that you may receive mercy. |
Qaribullah | Believers are indeed brothers, therefore make things right among your two brothers and fear Allah, so that you will be subject to mercy. |
Asad | All believers are but brethren. [The plural noun ikhwah ("brethren" or "brotherhood") has here, of course, a purely ideological connotation, comprising men and women alike; the same applies to the subsequent mention of "your two brethren".] Hence, [whenever they are at odds,] make peace between your two brethren, and remain conscious of God, so that you might be graced with His mercy. |
Diyanet Vakfı | Müminler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin ve Allah'tan korkun ki esirgenesiniz. |
Diyanet | Şüphesiz müminler birbiri ile kardeştirler; öyle ise dargın olan kardeşlerinizin arasını düzeltin; Allah'tan sakının ki size acısın. |
Edip Yüksel | İnananlar kardeştirler. Kardeşlerinizin arasını düzeltin. ALLAH'ı sayın ki merhamet edilesiniz. |
Suat Yıldırım | Müminler sadece kardeştirler. O halde ihtilaf eden kardeşlerinizin arasını düzeltin. Allah'a karşı gelmekten sakının ki O’nun merhametine nail olasınız. |
Yaşar Nuri Öztürk | Şu bir gerçek ki, müminler sadece kardeştirler. O halde kardeşleriniz arasında barışı sağlayın ve Allah'tan sakının ki, size merhamet edilebilsin. |
Abdulbaki Gölpınarlı | Hiç şüphe yok ki inananlar, ancak kardeştirler, artık kardeşlerinizin arasını bulun, barıştırın, uzlaştırın onları ve çekinin Allah'tan da acınmışlardan olun. |
Ali Bulaç | Mü'minler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını bulup-düzeltin ve Allah'tan korkup-sakının; umulur ki esirgenirsiniz. |
Süleyman Ateş | Muhakkak mü'minler kardeştirler. Kardeşlerinizin arasını düzeltin ve Allah'tan korkun ki size rahmet edilsin. |
Önceki [49:9]< >[49:11] Sonraki |