1. [51:41] | vefî `âdin iẕ erselnâ `aleyhimü-rrîḥa-l`aḳîm. | وفي عاد إذ أرسلنا عليهم الريح العقيم وَفِي عَادٍ إِذْ أَرْسَلْنَا عَلَيْهِمُ الرِّيحَ الْعَقِيمَ |
---|
Elmalılı | Âd kavminin helâkinde de bir ibret vardır. Hani biz onların üzerine köklerini kesecek bir rüzgar göndermiştik. |
Y. Ali | And in the 'Ad (people) (was another Sign): Behold, We sent against them the devastating Wind:
|
Words | | وفي - And in| عاد - Aad,| إذ - when| أرسلنا - We sent| عليهم - against them| الريح - the wind| العقيم - the barren.| |
Pickthal | And in (the tribe of) A'ad (there is a portent) when we sent the fatal wind against them. |
Arberry | And also in Ad, when We loosed against them the withering wind |
Shakir | And in Ad: When We sent upon them the destructive wind. |
Free Minds | And also 'Aad, for We sent upon them the hurricane wind. |
Qaribullah | And in Aad. We let loose on them a withering wind |
Asad | And [you have the same message] in [what happened to the tribe of] Ad, when We let loose against them that life-destroying wind |
Diyanet Vakfı | Ad kavminde de (ibretler vardır). Onlara kasıp kavuran rüzgarı göndermiştik. |
Diyanet | Ad milletinin başından geçende de ibret vardır: Onların üzerine, uğradığı her şeyi bırakmayıp toza çeviren kuru bir rüzgar gönderdik. |
Edip Yüksel | Ad halkında da (bir ders vardır). Üzerlerine korkunç bir rüzgar gönderdik. |
Suat Yıldırım | Âd halkında da alınacak dersler vardır. Onlara da ortalığı kasıp kavuran köklerini kurutan bir kasırga gönderdik. |
Yaşar Nuri Öztürk | Âd kavminde de bir ibret var. Onlar üzerine, her şeyi yerinden söken rüzgârı göndermiştik. |
Abdulbaki Gölpınarlı | Âd kavminde de bir delil var; hani onlara, her şeyi kasıp kavuran bir fırtına göndermiştik. |
Ali Bulaç | Ad (kavmin)de de (ayetler vardır). Hani onların üzerine köklerini kesen (akim) bir rüzgar gönderdik. |
Süleyman Ateş | Ad(kavmin)de de (ibret alınacak şeyler vardır). Onlara, köklerini kesen bir rüzgar gönderdik. |
Önceki [51:40]< >[51:42] Sonraki |