1. [52:19] | külû veşrabû henîem bimâ küntüm ta`melûn. | كلوا واشربوا هنيئا بما كنتم تعملون كُلُوا وَاشْرَبُوا هَنِيئًا بِمَا كُنتُمْ تَعْمَلُونَ |
---|
Elmalılı | (Onlara): "Yaptıklarınıza karşılık afiyetle yeyin, için" (denilir.) |
Y. Ali | (To them will be said:) "Eat and drink ye, with profit and health, because of your (good) deeds."
|
Words | | كلوا - "Eat| واشربوا - and drink| هنيئا - (in) satisfaction| بما - for what| كنتم - you used to| تعملون - do."| |
Pickthal | (And it is said unto them): Eat and drink in health (as a reward) for what ye used to do, |
Arberry | 'Eat and drink, with wholesome appetite, for that you were working. |
Shakir | Eat and drink pleasantly for what you did, |
Free Minds | Eat and drink happily because of what you used to do. |
Qaribullah | (It will be said): 'Eat and drink with a good appetite because of that which you did. ' |
Asad | [And they will be told:] "Eat and drink with good cheer as an outcome of what you were wont to do, |
Diyanet Vakfı | Onlara: Yaptıklarınıza karşılık afiyetle yeyin, için (denilir). |
Diyanet | Onlara şöyle denir: "İşlediklerinizden ötürü, dizi dizi tahtlara yaslanarak afiyetle yiyin için." Onlara, ceylan gözlü eşler veririz. |
Edip Yüksel | Yapmış olduklarınıza karşılık afiyetle yeyin, için. |
Suat Yıldırım | Ve onlara denilir ki: “Dünyada yaptığınız güzel davranışlardan ötürü: “Yiyin, için, afiyetler olsun!” Onlar sıra sıra dizilmiş koltuklara yaslanırlar. Kendilerine temiz ve güzel hurileri de eş yaparız. [37,44] |
Yaşar Nuri Öztürk | "Yapıp ettiklerinizin karşılığı olarak afiyetle yiyin, için; |
Abdulbaki Gölpınarlı | Yiyin ve için, afiyetler olsun, yaptığınız şeylere karşılık. |
Ali Bulaç | "Yaptıklarınızdan dolayı afiyetle yiyin ve için." |
Süleyman Ateş | Yaptıklarınıza karşılık afiyetle yeyin, için; |
Önceki [52:18]< >[52:20] Sonraki |