1. [53:5] | `allemehû şedîdü-lḳuvâ. | علمه شديد القوى عَلَّمَهُ شَدِيدُ الْقُوَى |
---|
Elmalılı | Onu, müthiş kuvvetleri olan biri öğretti |
Y. Ali | He was taught by one Mighty in Power,
|
Words | | علمه - Has taught him| شديد - the (one) mighty| القوى - (in) power,| |
Pickthal | Which one of mighty powers hath taught him, |
Arberry | taught him by one terrible in power, |
Shakir | The Lord of Mighty Power has taught him, |
Free Minds | He has been taught by One mighty in power. |
Qaribullah | taught by One who is Stern in power. |
Asad | something that a very mighty one has imparted to him: [I.e., the Angel of Revelation, Gabriel.] |
Diyanet Vakfı | Çünkü onu güçlü kuvvetli biri (Cebrail) öğretti. |
Diyanet | Ona, çetin kuvvetlere sahip ve güçlü olan Cebrail öğretmiştir; en yüksek ufukta iken doğruluvermiş. |
Edip Yüksel | Onu, büyük güce sahip olan öğretmiştir. |
Suat Yıldırım | Onu kendisine pek güçlü ve kuvvetli, o üstün akıl ve kemal sahibi olan (melek Cebrail) öğretti. [81,19-21]Melek kendi aslî sûretine girip doğruldu. İşte o zaman kendisi en yüce ufukta idi. |
Yaşar Nuri Öztürk | Kuvvetleri çok müthiş olan belletip öğretti onu ona. |
Abdulbaki Gölpınarlı | Ona öğretti kuvvetleri çok çetin. |
Ali Bulaç | Ona (bu Kur'an'ı) üstün (oldukça çetin) bir güç sahibi (Cebrail) öğretmiştir. |
Süleyman Ateş | Onu, mühtiş kuvvetleri olan biri öğretti; |
Önceki [53:4]< >[53:6] Sonraki |