1. [54:23] | keẕẕebet ŝemûdü binnüẕür. | كذبت ثمود بالنذر كَذَّبَتْ ثَمُودُ بِالنُّذُرِ |
---|
Elmalılı | Semûd da o uyarıları yalanladılar. |
Y. Ali | The Thamud (also) rejected (their) Warners.
|
Words | | كذبت - Denied| ثمود - Thamud| بالنذر - the warnings,| |
Pickthal | (The tribe of) Thamud rejected warnings |
Arberry | Thamood cried lies to the warnings |
Shakir | Samood rejected the warning. |
Free Minds | Thamud rejected the warnings. |
Qaribullah | Thamood, too, belied Our warnings. |
Asad | [AND the tribe of] Thamud gave the lie to all [Our] warnings; |
Diyanet Vakfı | Semud kavmi de uyarıcıları yalanladı. |
Diyanet | Semud milleti uyaran peygamberleri yalanladı. |
Edip Yüksel | Semud da uyarıları yalanladı. |
Suat Yıldırım | Semûd kavmi de Peygamberlerini yalancı saydılar ve: “Yani biz,” dediler, “içimizden bir adamın peşinden mi gideceğiz? Böyle yaparsak doğrusu sapıtmış ve çıldırmış oluruz! Ne o, yani bu kitap, içimizden bula bula onu mu buldu, o mu buna lâyık görülmüş? Hiç de öyle değil, bilakis o, yalancının, küstahın tekidir!” |
Yaşar Nuri Öztürk | Semûd da uyarıları yalanlamıştı. |
Abdulbaki Gölpınarlı | Semud da korkutucuları yalanladı. |
Ali Bulaç | Semud (kavmi) de uyarıları yalanladı. |
Süleyman Ateş | Semud da uyarıları yalandı: |
Önceki [54:22]< >[54:24] Sonraki |