1. [58:18] | yevme yeb`aŝühümü-llâhü cemî`an feyaḥlifûne lehû kemâ yaḥlifûne leküm veyaḥsebûne ennehüm `alâ şey'. elâ innehüm hümü-lkâẕibûn. | يوم يبعثهم الله جميعا فيحلفون له كما يحلفون لكم ويحسبون أنهم على شيء ألا إنهم هم الكاذبون يَوْمَ يَبْعَثُهُمُ اللَّهُ جَمِيعًا فَيَحْلِفُونَ لَهُ كَمَا يَحْلِفُونَ لَكُمْ وَيَحْسَبُونَ أَنَّهُمْ عَلَى شَيْءٍ أَلَا إِنَّهُمْ هُمُ الْكَاذِبُونَ |
---|
Elmalılı | Allah onların hepsini tekrar dirilttiği gün, dünyada size yemin ettikleri gibi O'na da yemin edecekler ve kendilerinin bir şey üzerinde bulunduklarını, sanacaklardır. İyi bilin ki onlar yalancıdırlar. |
Y. Ali | One day will Allah raise them all up (for Judgment): then will they swear to Him as they swear to you: And they think that they have something (to stand upon). No, indeed! they are but liars!
|
Words | | يوم - (On the) Day| يبعثهم - Allah will raise them| الله - Allah will raise them| جميعا - all,| فيحلفون - then they will swear| له - to Him| كما - as| يحلفون - they swear| لكم - to you.| ويحسبون - And they think| أنهم - that they| على - (are) on| شيء - something.| ألا - No doubt!| إنهم - Indeed, they| هم - [they]| الكاذبون - (are) the liars.| |
Pickthal | On the day when Allah will raise them all together, then will they swear unto Him as they (now) swear unto you, and they will fancy that they have some standing. Lo! is it not they who are the liars? |
Arberry | Upon the day when God shall raise them up all together, and they will swear to Him, as they swear to you, and think they are on something. Surely, they are the liars! |
Shakir | On the day that Allah will raise them up all, then they will swear to Him as they swear to you, and they think that they have something; now surely they are the liars. |
Free Minds | The Day will come when God resurrects them all. Then they will swear to Him, just as they swear to you, thinking that they actually are right! Indeed, they are the liars. |
Qaribullah | On the Day when Allah shall raise them all up, they will swear to Him as they now swear to you thinking that they are upon something. Indeed, they are the liars! |
Asad | On the Day when God will raise them all from the dead, they will swear before Him as they [now] swear before you, thinking that they are on firm ground [in their assumptions]. [Namely, that their preference of worldly benefits to a spiritual commitment is "reasonable" and, therefore, morally "justified". It is to this flagrant self-deception that the next sentence refers.] Oh, verily, it is they, they who are the [greatest] liars! [The definite article al prefixed to the participial noun kadhihun indicates that the people thus characterized have reached the utmost degree of self-deception; hence my interpolation of the adjective "greatest" in consonance with Zamakhshari's interpretation of the above phrase.] |
Diyanet Vakfı | O gün Allah onların hepsini yeniden diriltecek, onlar da dünyada size yemin ettikleri gibi, O'na yemin edeceklerdir. Kendilerinin bir şey (hakikat) üzerinde olduklarını sanırlar. İyi bilin ki onlar gerçekten yalancıdırlar. |
Diyanet | Allah, onların hepsini tekrar dirilttiği gün, size yemin ettikleri gibi O'na yemin ederler; kendilerine bir yarar sağlayacağını sanırlar. Dikkat edin; onlar şüphesiz yalancıdırlar. |
Edip Yüksel | Gün gelecek, ALLAH hepsini diriltecek ve şimdi size yemin ettikleri gibi O'na da yemin edeceklerdir. Kendilerinin (doğru) bir şey üzerinde olduklarını sanıyorlar! Doğrusu, onlar yalancılardır. |
Suat Yıldırım | Allah'ın hepsini dirilteceği gün, onlar dünyada Müslüman olduklarına dair size yemin ettikleri gibi, Allah’a da yemin edecek ve bununla bir şey elde edeceklerini sanacaklar. İyi bilin ki onların işi gücü yalan söylemektir. |
Yaşar Nuri Öztürk | Allah onları tekrar dirilttiği gün, size yemin ettikleri gibi O'na da yemin edecekler ve bir şey yaptıklarını sanacaklar. Dikkat edin, onlar yalancıların ta kendileridir. |
Abdulbaki Gölpınarlı | Allah'ın, onların hepsini diriltip topladığı gün, size yemin ettikleri gibi ona da yemin ederler ve sanırlar ki bir şey yapıyorlar gerçekten de; bilin ki şüphe yok, yalancılardır onlar. |
Ali Bulaç | Onların tümünü Allah'ın dirilteceği gün, sizlere yemin ettikleri gibi O'na da yemin edeceklerdir ve kendilerinin bir şey üzerine olduklarını sanacaklardır. Dikkat edin; gerçekten onlar, yalan söyleyenlerin ta kendileridir. |
Süleyman Ateş | Allah onların hepsini tekrar dirilttiği gün, dünyada size yemin ettikleri gibi O'na da yemin edecekler ve kendilerinin bir şey üzerinde bulunduklarını, (doğru yolda olduklarını) sanacaklardır. İyi bilin ki onlar yalancılardır. |
Önceki [58:17]< >[58:19] Sonraki |