1. [74:12] | vece`altü lehû mâlem memdûdâ. | وجعلت له مالا ممدودا وَجَعَلْتُ لَهُ مَالًا مَّمْدُودًا |
---|
Elmalılı | Hem ona bol servet verdim. |
Y. Ali | To whom I granted resources in abundance,
|
Words | | وجعلت - And I granted| له - to him| مالا - wealth| ممدودا - extensive,| |
Pickthal | And then bestowed upon him ample means, |
Arberry | and appointed for him ample wealth |
Shakir | And give him vast riches, |
Free Minds | And I gave him abundant wealth. |
Qaribullah | and designated for him ample wealth, |
Asad | and to whom I have granted resources vast, |
Diyanet Vakfı | Kendisine geniş servet verdim, |
Diyanet | Tek olarak yaratıp kendisine bol bol mal, çevresinde bulunan oğullar verdiğim ve nimetleri yaydıkça yaydığım o kimseyi Bana bırak. |
Edip Yüksel | Ona hem zenginlik verdim, |
Suat Yıldırım | Mal ve ailesiz, tek olarak yarattığım, sonra çok çok mal, servet ve etrafında dolaşan oğullar verdiğim, her türlü imkânı önüne serdiğim, o adamın hakkından gelmeyi sen Bana bırak! |
Yaşar Nuri Öztürk | Hesapsız bir mal verdim ona. |
Abdulbaki Gölpınarlı | O yarattığımı ki yarattım ve ona hayliden hayli mal verdim. |
Ali Bulaç | Ki Ben ona, 'alabildiğine geniş kapsamlı bir mal’ (servet) verdim. |
Süleyman Ateş | Ona uzun boylu mal verdim. |
Önceki [74:11]< >[74:13] Sonraki |