1. [80:30] | veḥadâiḳa gulbâ. | وحدائق غلبا وَحَدَائِقَ غُلْبًا |
---|
Elmalılı | İri ve sık ağaçlı bahçeler, | Y. Ali | And enclosed Gardens, dense with lofty trees,
| Words | | وحدائق - And gardens| غلبا - (of) thick foliage,| | Pickthal | And garden-closes of thick foliage | Arberry | and dense-tree'd gardens, | Shakir | And thick gardens, | Free Minds | And gardens in variety. | Qaribullah | the densely tree'd gardens, | Asad | and gardens dense with foliage, | Diyanet Vakfı | İri ve sık ağaçlı bahçeler, | Diyanet | Sonra yeryüzünü iyice yarmakta ve orada taneli ekinler, üzümler, sebzeler, zeytin, hurma ağaçları ve bahçelerde koca koca ağaçlı meyveler ve çayırlar bitirmekteyiz. | Edip Yüksel | İri ve sık ağaçlı bahçeler, | Suat Yıldırım | Hele, insan, yiyeceklerinin kaynağına bir baksın: Biz yağmuru gökten şırıl şırıl döktük.Sonra nebat bitsin diye, toprağı iyice sürdük, Orada hububatlar, taneler, üzümler ve yoncalar, zeytinler ve hurmalar, ağaçları gür ve sık bahçeler, meyveler ve çayırlar bitirdik. | Yaşar Nuri Öztürk | Gür çimenli, bol ağaçlı bahçeler, | Abdulbaki Gölpınarlı | Ve çeşitli büyük ağaçları bulunan bahçeler. | Ali Bulaç | Boyları birbiriyle yarışan ve içiçe girmiş ağaçlı bahçeler. | Süleyman Ateş | İri ve gür bahçeler, | Önceki [80:29]< >[80:31] Sonraki |
|