Kelime

Kelime<not selected>
Kök<not selected>
Konum[:]

Lütfen mavi renkteki Arapça herhangi bir kelimeyi tıklayınız.

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
15 farklı meali görmek için lütfen [Sure:Ayet] numarasına tıklayınız
Ayet(ler): 1 Surah :  9 - TevbeGörüntülenen ayet : 90 | 129 - Sure No: 9
Önceki [9:89]< >[9:91] Sonraki
1.
[9:90]
vecâe-lmü`aẕẕirûne mine-l'a`râbi liyü'ẕene lehüm veḳa`ade-lleẕîne keẕebü-llâhe verasûleh. seyüṣîbü-lleẕîne keferû minhüm `aẕâbün elîm.وجاء المعذرون من الأعراب ليؤذن لهم وقعد الذين كذبوا الله ورسوله سيصيب الذين كفروا منهم عذاب أليم
وَجَاءَ الْمُعَذِّرُونَ مِنَ الْأَعْرَابِ لِيُؤْذَنَ لَهُمْ وَقَعَدَ الَّذِينَ كَذَبُواْ اللّهَ وَرَسُولَهُ سَيُصِيبُ الَّذِينَ كَفَرُواْ مِنْهُمْ عَذَابٌ أَلِيمٌ
Elmalılı Bedevilerden özür bahane edenler, kendilerine izin verilsin diye geldiler. Allah'a ve Resulüne yalan söyleyenler de oturdular kaldılar. Bunlardan kâfir olanlara acıklı bir azap isabet edecektir.
Y. AliAnd there were, among the desert Arabs (also), men who made excuses and came to claim exemption; and those who were false to Allah and His Messenger (merely) sat inactive. Soon will a grievous penalty seize the Unbelievers among them.
 Words| وجاء - And came| المعذرون - the ones who make excuses| من - of| الأعراب - the bedouins,| ليؤذن - that permission be granted| لهم - to them,| وقعد - and sat,| الذين - those who| كذبوا - lied| الله - (to) Allah| ورسوله - and His Messenger.| سيصيب - Will strike| الذين - those who| كفروا - disbelieved| منهم - among them| عذاب - a punishment| أليم - painful.|
PickthalAnd those among the wandering Arabs who had an excuse came in order that permission might be granted them. And those who lied to Allah and His messenger sat at home. A painful doom will fall on those of them who disbelieve.
Arberry And the Bedouins came with their excuses, asking for leave; those who lied to God and His Messenger tarried; there shall befall the unbelievers of them a painful chastisement.
ShakirAnd the defaulters from among the dwellers of the desert came that permission may be given to them and they sat (at home) who lied to Allah and His Messenger; a painful chastisement shall afflict those of them who disbelieved.
Free MindsAnd those who had an excuse from among the Nomads came so permission would be given to them, and those who denied God and His messenger simply stayed behind. Those who rejected from them will be inflicted with a painful retribution.
Qaribullah Some Arabs of the desert who had an excuse came asking permission to stay behind; whilst those who belied Allah and His Messenger remained behind. A painful punishment shall fall on those of them that disbelieved.
AsadAND THERE came [unto the Apostle] such of the bedouin as had some excuse to offer, [with the request] that they be granted exemption, whereas Muslim, on the authority of Jabir ibn `Abd Allah; and in various other hadfth compilations. Since `Abd Allah ibn Ubayy died some time after the Prophet's return from Tabuk, while verse 84-like most of this surah - was revealed during the campaign, it is clear that the prohibition expressed in this verse relates only (as the sequence shows) to those who "were bent on denying God and His Apostle, and [who] died in this their iniquity"-that is, to unrepentant sinners. those who were bent on giving the lie to God and His Apostle [simply] remained at home.'" [And] grievous suffering is bound to befall such of them as are bent on denying the truth!
Diyanet VakfıBedevilerden, (mazeretleri olduğunu) iddia edenler, kendilerine izin verilsin diye geldiler. Allah ve Resulüne yalan söyleyenler de oturup kaldılar. Onlardan kafir olanlara elem verici bir azap erişecektir.
DiyanetBedevilerden, izin almak üzere, özür beyan eden kimseler geldiler. Allah'a ve Peygamberine yalan söyleyenler ise, özür bile beyan etmeksizin geri kaldılar. Onlardan kafir olanlar can yakıcı azaba uğrayacaktır.
Edip YükselAraplardan özür uyduranlar, izin almak için sana geldiler. ALLAH ve elçisini yalanlayanlar böylece oturdular. İnkarcılarına acı bir azap dokunacaktır.
Suat YıldırımBedevîlerden savaşa katılmamak için özürler uyduranlar, hiç değilse kendilerine izin verilsin diye geldiler.Allah'a ve Resulüne bağlılık iddiasında yalancı olanlar ise oturdular. Ne geldiler, ne de özür dilediler. O bedevîlerden kâfir olanlar, gayet acı bir azaba mâruz kalacaklardır.
Yaşar Nuri ÖztürkGöçebe Arapların özür bahane edenleri kendilerine izin verilmesi için geldiler; Allah'a ve resulüne yalan söyleyenler oturdular. Onların küfre sapanlarına korkunç bir azap erişecektir.
Abdulbaki GölpınarlıBedevilerin bir kısmı özür dilemek ve izin almak için geldi, Allah'a ve Peygamberine yalan söyleyenler de oturup kaldı. İçlerinden kafir olanlar, elemli bir azaba uğrayacak.
Ali BulaçBedevilerden özür belirtenler, kendilerine izin verilmesi için geldiler. Allah'a ve elçisine yalan söyleyenler de oturup kaldı. Onlardan inkar edenlere pek acı bir azap isabet edecektir.
Süleyman AteşÖzür bahane eden bedevi Araplar, kendilerin(in savaşa katılmamasın)a izin verilmesi için geldiler; Allah'a ve Elçisine yalan söyleyenler oturdular. Onlardan inkar edenlere, acı bir azab erişecektir.
Önceki [9:89]< >[9:91] Sonraki
Burada sunulan verilerin tamamı kontrol edilmemiştir. Lütfen orijinal kaynaklardan doğruluğunu kontrol ediniz. Türkçe Tercümeler, tanzil.net internet sitesinden temin edilmiştir. Çalışmamızda kullanılan veritabanı, openburhan.net projesinin veritabanının yeniden düzenlenmiş halidir. Kur'an-ı Kerim sayfasına dönüş için tıklayınız. Urduca-İngilizce OpenBurhan versiyonu için tıklayınız. Çalışmamızda kullanılan verilerin ve dosyaların telif hakları sahiplerine aittir.
OpenBurhanTR 2.0.17