1. [2:77] | evelâ ya`lemûne enne-llâhe ya`lemü mâ yüsirrûne vemâ yü`linûn. | أولا يعلمون أن الله يعلم ما يسرون وما يعلنون أَوَلاَ يَعْلَمُونَ أَنَّ اللّهَ يَعْلَمُ مَا يُسِرُّونَ وَمَا يُعْلِنُونَ |
---|
Elmalılı | Peki bilmezler mi ki, onlar neyi sır olarak saklar ve neyi açıkça söylerlerse Allah hepsini bilir. |
Y. Ali | Know they not that Allah knoweth what they conceal and what they reveal?
|
Words | | |
2. [11:5] | elâ innehüm yeŝnûne ṣudûrahüm liyestaḫfû minh. elâ ḥîne yestagşûne ŝiyâbehüm ya`lemü mâ yüsirrûne vemâ yü`linûne. innehû `alîmüm biẕâti-ṣṣudûr. | ألا إنهم يثنون صدورهم ليستخفوا منه ألا حين يستغشون ثيابهم يعلم ما يسرون وما يعلنون إنه عليم بذات الصدور أَلاَ إِنَّهُمْ يَثْنُونَ صُدُورَهُمْ لِيَسْتَخْفُواْ مِنْهُ أَلا حِينَ يَسْتَغْشُونَ ثِيَابَهُمْ يَعْلَمُ مَا يُسِرُّونَ وَمَا يُعْلِنُونَ إِنَّهُ عَلِيمٌ بِذَاتِ الصُّدُورِ |
---|
Elmalılı | Dikkat edin! Görmüyor musunuz, onlar düşmanlıklarını gizlemek için göğüslerini çeviriyorlar. İyi bilin ki, onlar örtülerine bürünürlerken, neyi gizleyip, neyi açığa vurduklarını Allah biliyor. Muhakkak ki Allah, gönülde gizlenenleri de bilir. |
Y. Ali | Behold! they fold up their hearts, that they may lie hid from Him! Ah even when they cover themselves with their garments, He knoweth what they conceal, and what they reveal: for He knoweth well the (inmost secrets) of the hearts.
|
Words | | |
3. [16:23] | lâ cerame enne-llâhe ya`lemü mâ yüsirrûne vemâ yü`linûn. innehû lâ yüḥibbü-lmüstekbirîn. | لا جرم أن الله يعلم ما يسرون وما يعلنون إنه لا يحب المستكبرين لاَ جَرَمَ أَنَّ اللّهَ يَعْلَمُ مَا يُسِرُّونَ وَمَا يُعْلِنُونَ إِنَّهُ لاَ يُحِبُّ الْمُسْتَكْبِرِينَ |
---|
Elmalılı | Şüphesiz ki Allah, onların gizlediklerini de açığa vurduklarını da bilir. Doğrusu Allah, kendilerini büyük görüp hakkı kabul etmeyenleri sevmez. |
Y. Ali | Undoubtedly Allah doth know what they conceal, and what they reveal: verily He loveth not the arrogant.
|
Words | | |
4. [27:74] | veinne rabbeke leya`lemü mâ tükinnü ṣudûruhüm vemâ yü`linûn. | وإن ربك ليعلم ما تكن صدورهم وما يعلنون وَإِنَّ رَبَّكَ لَيَعْلَمُ مَا تُكِنُّ صُدُورُهُمْ وَمَا يُعْلِنُونَ |
---|
Elmalılı | Rabbin elbette onların sinelerinin gizlediklerini de, açığa vurduklarını da bilir. |
Y. Ali | And verily thy Lord knoweth all that their hearts do hide. As well as all that they reveal.
|
Words | | |
5. [28:69] | verabbüke ya`lemü mâ tükinnü ṣudûruhüm vemâ yü`linûn. | وربك يعلم ما تكن صدورهم وما يعلنون وَرَبُّكَ يَعْلَمُ مَا تُكِنُّ صُدُورُهُمْ وَمَا يُعْلِنُونَ |
---|
Elmalılı | Rabbin, onların, sinelerinde gizlediklerini de, açığa vurduklarını da bilir. |
Y. Ali | And thy Lord knows all that their hearts conceal and all that they reveal.
|
Words | | |
6. [36:76] | felâ yaḥzünke ḳavlühüm. innâ na`lemü mâ yüsirrûne vemâ yü`linûn. | فلا يحزنك قولهم إنا نعلم ما يسرون وما يعلنون فَلَا يَحْزُنكَ قَوْلُهُمْ إِنَّا نَعْلَمُ مَا يُسِرُّونَ وَمَا يُعْلِنُونَ |
---|
Elmalılı | O halde onların sözleri seni üzmesin. Biz onların içlerini de biliriz, dışlarını da. |
Y. Ali | Let not their speech, then, grieve thee. Verily We know what they hide as well as what they disclose.
|
Words | | |