1. [17:26] | veâti ẕe-lḳurbâ ḥaḳḳahû velmiskîne vebne-ssebîli velâ tübeẕẕir tebẕîrâ. | وآت ذا القربى حقه والمسكين وابن السبيل ولا تبذر تبذيرا وَآتِ ذَا الْقُرْبَى حَقَّهُ وَالْمِسْكِينَ وَابْنَ السَّبِيلِ وَلاَ تُبَذِّرْ تَبْذِيرًا |
---|
Elmalılı | Akrabaya, yoksula ve yolda kalmışa hakkını ver. Bununla beraber malını saçıp savurma. | Y. Ali | And render to the kindred their due rights, as (also) to those in want, and to the wayfarer: But squander not (your wealth) in the manner of a spendthrift.
| Words | | وآت - And give| ذا - the relatives| القربى - the relatives| حقه - his right,| والمسكين - and the needy,| وابن - and the wayfarer,| السبيل - and the wayfarer,| ولا - and (do) not| تبذر - spend| تبذيرا - wastefully.| | Pickthal | Give the kinsman his due, and the needy, and the wayfarer, and squander not (thy wealth) in wantonness. | Arberry | And give the kinsman his right, and the needy, and the traveller; and never squander; | Shakir | And give to the near of kin his due and (to) the needy and the wayfarer, and do not squander wastefully. | Free Minds | And give the relative his due, and the poor, and the wayfarer; and do not waste excessively. | Qaribullah | Give to the near of kin, the needy and the destitute traveler their rights and do not squander, | Asad | And give his due to the near of kin,' | Diyanet Vakfı | Bir de akrabaya, yoksula, yolcuya hakkını ver. Gereksiz yere de saçıp savurma. | Diyanet | Yakınına, düşküne, yolcuya hakkını ver; elindekileri saçıp savurma. | Edip Yüksel | Akrabalara haklarını ver. İhtiyaç sahiplerine ve yolcuya da... Ancak saçıp savurma | Suat Yıldırım | Yakınlarına, yoksula, yolda kalmışa hakkını ver, sakın saçıp savurma!Çünkü savurganlar şeytanların kardeşleri olmuşlardır. Şeytan ise Rabbine karşı pek nankördür. [25,67] | Yaşar Nuri Öztürk | Akrabaya hakkını ver! Çaresize, yolda kalana da. Fakat saçıp savurma! | Abdulbaki Gölpınarlı | Akrabaya, yoksula, yolda kalmışa hakkını ver ve israfta ileri giderek boş yere, haksız yere malını saçma, savurma. | Ali Bulaç | Akrabaya hakkını ver, yoksula ve yolda kalmışa da. İsraf ederek saçıp-savurma. | Süleyman Ateş | Akrabaya, yoksula ve yolcuya hakkını ver, fakat saçıp savurma. | Önceki [17:25]< >[17:27] Sonraki |
|