1. [17:29] | velâ tec`al yedeke maglûleten ilâ `unüḳike velâ tebsuṭhâ külle-lbesṭi fetaḳ`ude melûmem maḥsûrâ. | ولا تجعل يدك مغلولة إلى عنقك ولا تبسطها كل البسط فتقعد ملوما محسورا وَلاَ تَجْعَلْ يَدَكَ مَغْلُولَةً إِلَى عُنُقِكَ وَلاَ تَبْسُطْهَا كُلَّ الْبَسْطِ فَتَقْعُدَ مَلُومًا مَّحْسُورًا |
---|
Elmalılı | Elini boynuna asıp bağlama (cimri olma), hem de onu büsbütün açıp saçma (israf etme); aksi halde kınanmış olursun ve eli boş açıkta kalırsın. | Y. Ali | Make not thy hand tied (like a niggard's) to thy neck, nor stretch it forth to its utmost reach, so that thou become blameworthy and destitute.
| Words | | ولا - And (do) not| تجعل - make| يدك - your hand| مغلولة - chained| إلى - to| عنقك - your neck,| ولا - and not| تبسطها - extend it| كل - (to its) utmost| البسط - reach,| فتقعد - so that you sit| ملوما - blameworthy,| محسورا - insolvent.| | Pickthal | And let not thy hand be chained to thy neck nor open it with a complete opening, lest thou sit down rebuked, denuded. | Arberry | And keep not thy hand chained to thy neck, nor outspread it widespread altogether, or thou wilt sit reproached and denuded. | Shakir | And do not make your hand to be shackled to your neck nor stretch it forth to the utmost (limit) of its stretching forth, lest you should (afterwards) sit down blamed, stripped off. | Free Minds | And do not make your hand stingy by holding it to your neck, nor shall you lay it fully open so you become in despair and regret. | Qaribullah | And do not keep your hand chained to your neck (when spending), nor open it completely, so that you will sit blamed and destitute. | Asad | And neither allow thy hand to remain shackled to thy neck," nor stretch it forth to the utmost limit [of thy capacity], lest thou find thyself blamed [by thy dependants], or even destitute. | Diyanet Vakfı | Eli sıkı olma; büsbütün eli açık da olma. Sonra kınanır, (kaybettiklerinin) hasretini çeker durursun. | Diyanet | Elini boynuna bağlayıp cimri kesilme, büsbütün de açıp tutumsuz olma, yoksa pişman olur, açıkta kalırsın. | Edip Yüksel | Elini boynuna bağlama ve tümüyle de açma, yoksa pişman olur, üzülürsün. | Suat Yıldırım | Eli sıkı olma, büsbütün eli açık da olma ki herkes tarafından ayıplanan, kaybettiklerine hasret çeken bir hale düşmeyesin. | Yaşar Nuri Öztürk | Elini bağlayıp boynuna asma. Ama onu büsbütün de salıverme. Sonra kınanır, hasret içinde bir köşede büzülür kalırsın. | Abdulbaki Gölpınarlı | Elini boynuna bağlama, tamamıyla da açma, sonra kendini kınar ve birşeye gücün yetmeyerek pişman bir halde otururkalırsın. | Ali Bulaç | Elini boynunda bağlanmış olarak kılma, büsbütün de açık tutma. Sonra kınanır, hasret (pişmanlık) içinde kalakalırsın. | Süleyman Ateş | El(ler)ini boynuna bağlanmış yapma, tamamen de açma, sonra kınanır, hasret içinde kalırsın. | Önceki [17:28]< >[17:30] Sonraki |
|