1. [18:14] | verabaṭnâ `alâ ḳulûbihim iẕ ḳâmû feḳâlû rabbünâ rabbü-ssemâvâti vel'arḍi len ned`uve min dûnihî ilâhel leḳad ḳulnâ iẕen şeṭaṭâ. | وربطنا على قلوبهم إذ قاموا فقالوا ربنا رب السماوات والأرض لن ندعو من دونه إلها لقد قلنا إذا شططا وَرَبَطْنَا عَلَى قُلُوبِهِمْ إِذْ قَامُوا فَقَالُوا رَبُّنَا رَبُّ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ لَن نَّدْعُوَاْ مِن دُونِهِ إِلَهًا لَّقَدْ قُلْنَا إِذًا شَطَطًا |
---|
Elmalılı | (Oranın hükümdarı karşısında) ayağa kalkarak dediler ki: "Bizim Rabbimiz, göklerin ve yerin Rabbidir. Biz, O'ndan başkasına ilâh deyip tapmayız, yoksa saçma sapan konuşmuş oluruz. | Y. Ali | We gave strength to their hearts: Behold, they stood up and said: "Our Lord is the Lord of the heavens and of the earth: never shall we call upon any god other than Him: if we did, we should indeed have uttered an enormity!
| Words | | وربطنا - And We made firm| على - [on]| قلوبهم - their hearts| إذ - when| قاموا - they stood up| فقالوا - and said,| ربنا - "Our Lord| رب - (is) the Lord| السماوات - (of) the heavens| والأرض - and the earth.| لن - Never| ندعو - we will invoke| من - besides Him| دونه - besides Him| إلها - any god.| لقد - Certainly,| قلنا - we would have said,| إذا - then,| شططا - an enormity.| | Pickthal | And We made firm their hearts when they stood forth and said: Our Lord is the Lord of the heavens and the earth. We cry unto no Allah beside Him, for then should we utter an enormity. | Arberry | And We strengthened their hearts, when they stood up and said, 'Our Lord is the Lord of the heavens and earth; we will not call upon any god, apart from Him, or then we had spoken outrage. | Shakir | And We strengthened their hearts with patience, when they stood up and said: Our Lord is the Lord of the heavens and the earth; we will by no means call upon any god besides Him, for then indeed we should have said an extravagant thing. | Free Minds | And We made firm their hearts when they stood and said: "Our Lord, the Lord of heavens and Earth, we will not call besides Him any god. If we have done so then it was in error." | Qaribullah | We strengthened their hearts when they stood up and said: 'Our Lord is the Lord of the heavens and the earth. We will call on no other god except Him; (for if we did), we would have spoken outrageously (in disbelief), | Asad | and endowed their hearts with strength, so that they stood up" and said [to one another]: "Our Sustainer is the Sustainer of the heavens and the earth. Never shall we invoke any deity other than Him: [if we did,] we should indeed have uttered an enormity! | Diyanet Vakfı | Onların kalplerini metin kıldık. O yiğitler (o yerin hükümdarı karşısında) ayağa kalkarak dediler ki: "Bizim Rabbimiz, göklerin ve yerin Rabbidir. Biz, O'ndan başkasına tanrı demeyiz. Yoksa saçma sapan konuşmuş oluruz. | Diyanet | Onların olayını sana Biz gerçek olarak anlatıyoruz: Onlar Rablerine inanmış birkaç gençti. Onların hidayetlerini artırmış ve kalblerini pekiştirmiştik. Durup, şöyle demişlerdi: "Rabbimiz göklerin ve yerin Rabbidir, O'nu bırakıp başka bir tanrıya yalvarmayız, yoksa and olsun ki, batıl söz söylemiş oluruz. Şu bizim milletimiz, Allah'ı bırakıp O'ndan başka tanrılar edindiler. Onların gerçek olduğuna apaçık delil getirmeleri gerekmez mi? Allah'a karşı yalan uydurandan daha zalim kimdir?" | Edip Yüksel | Kalktıklarında kalplerini sağlamlaştırmıştık. "Rabbimiz, göklerin ve yerin Rabbidir. O'ndan başka tanrı edinmeyeceğiz. Yoksa, yanlış söz söylemiş oluruz. | Suat Yıldırım | Kalplerine kuvvet ve metanet verdik de onlar ayağa kalkıp:“Rabbimiz, dediler, göklerin ve yerin Rabbidir.Ondan başka hiçbir ilaha yönelmeyiz.Şayet böyle bir şey yapacak olursak, gerçek dışı, pek saçma bir söz söylemiş oluruz.” | Yaşar Nuri Öztürk | Kalpleriyle aramızda bir bağ kurduk/kalplerini dayanıklı kıldık. Kalkıp şöyle dediler: "Rabbimiz, göklerin ve yerin rabbidir. O'ndan başka hiçbir ilaha yakarmayız. Aksini yaparsak saçma söz söylemiş oluruz." | Abdulbaki Gölpınarlı | Ve kalplerini gerçeğe bağladık kalkıp da Rabbimiz, göklerin ve yeryüzünün Rabbidir, ondan başka bir mabuda tapmayız biz ve andolsun ki böyle bir şey söyledik mi gerçekten uzaklaşmış oluruz dedikleri zaman. | Ali Bulaç | Onların kalpleri üzerinde (sabrı ve kararlılığı) rabtetmiştik; (Krala karşı) Kıyam ettiklerinde demişlerdi ki: "Bizim Rabbimiz, göklerin ve yerin Rabbidir; İlah olarak biz O'ndan başkasına kesinlikle tapmayız, (eğer tersini) söyleyecek olursak, andolsun, gerçeğin dışına çıkarız." | Süleyman Ateş | Kalblerinin üstüne metanet bağlamıştık. Kalktılar, dediler ki: "Rabbimiz göklerin ve yerin Rabbidir. Biz O'ndan başkasına Tanrı demeyiz. Yoksa saçma söylemiş oluruz." | Önceki [18:13]< >[18:15] Sonraki |
|