1. [18:2] | ḳayyimel liyünẕira be'sen şedîdem mil ledünhü veyübeşşira-lmü'minîne-lleẕîne ya`melûne-ṣṣâliḥâti enne lehüm ecran ḥasenâ. | قيما لينذر بأسا شديدا من لدنه ويبشر المؤمنين الذين يعملون الصالحات أن لهم أجرا حسنا قَيِّمًا لِّيُنذِرَ بَأْسًا شَدِيدًا مِن لَّدُنْهُ وَيُبَشِّرَ الْمُؤْمِنِينَ الَّذِينَ يَعْمَلُونَ الصَّالِحَاتِ أَنَّ لَهُمْ أَجْرًا حَسَنًا |
---|
Elmalılı | Onu dosdoğru (bir kitap) olarak (indirdi) ki katından gelecek şiddetli azaba karşı (insanları) uyarsın ve yararlı işler yapan müminlere kendileri için güzel bir mükafat bulunduğunu müjdelesin. |
Y. Ali | (He hath made it) Straight (and Clear) in order that He may warn (the godless) of a terrible Punishment from Him, and that He may give Glad Tidings to the Believers who work righteous deeds, that they shall have a goodly Reward,
|
Words | | قيما - Straight,| لينذر - to warn| بأسا - (of) a punishment| شديدا - severe,| من - from| لدنه - near Him,| ويبشر - and give glad tidings| المؤمنين - (to) the believers,| الذين - those who| يعملون - do| الصالحات - righteous deeds,| أن - that| لهم - for them| أجرا - (is) a good reward.| حسنا - (is) a good reward.| |
Pickthal | (But hath made it) straight, to give warning of stern punishment from Him, and to bring unto the believers who do good works the news that theirs will be a fair reward, |
Arberry | right, to warn of great violence from Him, and to give good tidings unto the believers, who do righteous deeds, that theirs shall be a goodly wage |
Shakir | Rightly directing, that he might give warning of severe punishment from Him and give good news to the believers who do good that they shall have a goodly reward, |
Free Minds | It is valuable, giving warning of the severe punishment from Him; and it gives glad tidings to the believers who do good works, that they will have a fair reward. |
Qaribullah | unswerving. To warn of great violence from Him, and to give good tidings to the believers who do good deeds that theirs shall be a goodly wage |
Asad | [a divine writ] unerringly straight, meant to warn [the godless] of a severe punishment from Him, and to give unto the believers who do good works the glad tiding that theirs shall be a goodly reward- |
Diyanet Vakfı | Onu dosdoğru (bir Kitab)olarak indirdi ki katından gelecek şiddetli azaba karşı (insanları)uyarmak ve yararlı işler yapan müminlere kendileri için güzel mükafat bulunduğunu müjdelemek için. |
Diyanet | Hamd Allah'a mahsustur ki, kendi katından şiddetli bir baskını haber vermek ve yararlı iş yapan müminlere, içinde temelli kalacakları güzel bir mükafatı müjdelemek ve: "Allah çocuk edindi" diyenleri uyarmak için kuluna eğri bir taraf bırakmadığı dosdoğru Kitap'ı indirmiştir. |
Edip Yüksel | Kusursuz bir (kitap)... O'ndan gelecek şiddetli bir cezaya karşı uyarsın ve erdemli davranan müminlere kendileri için güzel bir ödülü müjdelesin. |
Suat Yıldırım | Dosdoğru bir kitap olarak gönderdi. Ta ki Kendi nezdinde inkârcılar için hazırladığı şiddetli azabı bildirerek onları uyarsın.Makbul ve güzel işler yapan müminleri de ebediyyen içinde kalacakları güzel bir mükâfatla müjdelesin ve ta ki “Allah evlat edindi” diyenleri uyarsın. |
Yaşar Nuri Öztürk | Katından dosdoğru gelen açık bir söz olarak indirdi onu. Ki, zorlu bir iş ve oluş konusunda uyarsın ve barışa yönelik hayırlı ameller sergileyen müminlere, kendileri için güzel bir ödül öngörüldüğünü muştulasın... |
Abdulbaki Gölpınarlı | Dosdoğru bir kitaptır, katından kafirlere çetin bir azap olduğunu haber verip onları korkutmak ve inanıp iyi işlerde bulunanları da onlara güzel bir mükafat olduğunu söyleyip müjdelemek için indirdi. |
Ali Bulaç | Dosdoğru (bir Kitap'tır) ki, Kendi Katından şiddetli bir azapla uyarıp-korkutmak ve salih amellerde bulunan mü'minlere müjde vermek için (onu indirdi); şüphesiz onlara güzel bir ecir vardır. |
Süleyman Ateş | Onu dosdoğru (bir Kitap) olarak indirdi ki katından gelecek şiddetli azaba karşı (insanları) uyarsın ve iyi işler yapan mü'minlere de kendileri için güzel mükafat bulunduğunu müjdelesin. |
Önceki [18:1]< >[18:3] Sonraki |