1. [18:8] | veinnâ lecâ`ilûne mâ `aleyhâ ṣa`îden cüruzâ. | وإنا لجاعلون ما عليها صعيدا جرزا وَإِنَّا لَجَاعِلُونَ مَا عَلَيْهَا صَعِيدًا جُرُزًا |
---|
Elmalılı | Şüphesiz biz, yeryüzünde olanları kupkuru bir toprak yapacağız. |
Y. Ali | Verily what is on earth we shall make but as dust and dry soil (without growth or herbage).
|
Words | | وإنا - And indeed, We| لجاعلون - (will) surely make| ما - what| عليها - (is) on it| صعيدا - soil| جرزا - barren.| |
Pickthal | And lo! We shall make all that is thereon a barren mound. |
Arberry | and We shall surely make all that is on it barren dust. |
Shakir | And most surely We will make what is on it bare ground without herbage. |
Free Minds | And We will then make what is on it a barren wasteland. |
Qaribullah | We will surely reduce all that is on it to barren dust. |
Asad | and, verily, [in time] We shall reduce all that is on it to barren dust! |
Diyanet Vakfı | (Bununla beraber) biz mutlaka oradaki her şeyi kupkuru bir toprak yapacağız. |
Diyanet | Şüphesiz Biz, yeryüzünde olanları kupkuru bir toprak haline getirebiliriz. |
Edip Yüksel | Ve elbette biz onun üzerinde bulunanları çorak bir toprak haline dönüştüreceğiz. |
Suat Yıldırım | Ve elbette Biz yer üstünde ne varsa hepsini, kupkuru yapıp dümdüz edeceğiz. |
Yaşar Nuri Öztürk | Ve şu da bir gerçek ki biz, yeryüzündeki her şeyi, bitki bitirmeyen/kıtlık ve ölüme yol açan kupkuru bir toprak haline elbette getireceğiz. |
Abdulbaki Gölpınarlı | Ve biz, elbette yeryüzünde ne varsa hepsini kupkuru toprak haline getiririz sonunda. |
Ali Bulaç | Biz gerçekten (yeryüzü) üzerinde olanları kupkuru-çorak bir toprak yapabiliriz. |
Süleyman Ateş | Biz elbette (bir gün) yerin üzerindekileri kupkuru bir toprak yaparız. |
Önceki [18:7]< >[18:9] Sonraki |